DHA'nın haberine göre, 11 Şubat 2015 tarihinde Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Özgecan Aslan'a ulaşamayan ailesi, polise kayıp başvurusunda bulundu.
Üniversiteli Özgecan, ailesi, arkadaşları ve polis tarafından her yerde aranırken, Tarsus- Mersin- Adana arasında yolcu taşımacılığı yapan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma noktasında durarak otoyola nasıl çıkacağını sordu. Jandarma, minibüsün tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini fark edince şüphelenip takibe başladı.
Jandarma ekibi, peşinden gittiği minibüsü yol kenarında durdurup arama yaptı. Ahmet Suphi Altındöken ile yanındaki babası Necmettin Altındöken (50) ve Fatih Gökçe'nin (20) bulunduğu minibüste kan izlerine rastlandı. Ahmet Suphi Altındöken, müşteri olarak minibüse aldıkları 2 yolcunun kavga ettiğini o yüzden kan lekelerinin olduğunu ileri sürdü. Gözaltına alınan 3 şüpheli, yapılan işlemlerin ardından serbest bırakıldı.
Araştırmasını sürdüren jandarma, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın kayıp bilgisi üzerine tekrar minibüsü aramaya başladı. Tarsus'ta yapılan yol kontroller sırasında minibüs, içinde Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe ile birlikte durduruldu. Minibüste yeniden yapılan aramada bulunan kadın şapkası, kayıp öğrencinin babası Mehmet Aslan'a, gösterildi.
JANDARMA YAKALADI
Mehmet Aslan, şapkanın kızı Özgecan'a ait olduğunu söyledi. Bunun üzerine sorgulanan Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini, cesedini benzin dökerek yaktıklarını, ardından da Çamalan köyü Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti.
Şüphelilerin gösterdiği yerde yapılan aramada, dere yatağında piknik yapılan çamlık alanda, vücudunun bir bölümü yanmış, elleri kesilmiş kadın cesedi bulundu. Yapılan DNA incelemesinde cesedin, üniversiteli Özgecan'a ait olduğu belirlendi. Özgecan Aslan, Mersin'de 5 bin kişinin katılımıyla defnedildi.
Genç kızın katili Suphi Altındöken ise jandarma tarafından saklandığı yerde yakalandı. Hakim karşısına çıkan Suphi Altındöken ve Necmettin Altındöken, Fatih Gökçe ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.
CEZAEVİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
Adana Kürkçüler Cezaevi'nde kalan Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken, aynı cezavinde hükümlü Gültekin Alan'ın tabancalı saldırı sonucu yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Ahmet Suphi Altındöken öldü, babası ise yaralandı. Cenazesi Tarsus'a götürülen Altındöken'i mezarlıklar kabul etmeyince Adana'daki bir hastanenin morgunda 5 gün bekletildi. Cenaze 5 günün ardıdan gizlice ismi verilmeyen bir mezarlığa defnedildi.
KADINA ŞİDDETİN SİMGESİ OLDU
Vahşice katledilen üniversiteli Özgecan Aslan, ölümünün 6'ncı yılında ailesi ve sevenleri tarafından bugün mezarı başında anılyor. Kadına şiddetin simgesi haline gelen, katledilişi günlerce protesto edilen Özgecan Aslan'ın adının yaşatılması için TJK tarafından özel koşu düzenlenirken, birçok parka da adı verildi. ÖzgecanAslan ölümünün 6'nci yıl dönümünde mezarı başında anılıyor.
BÜROKRATLAR DA KATILDI
Anma törenine, Özgecan'ın annesi Songül, babası Mehmet Aslan'ın yanı sıra akrabaları, arkadaşları, sevenleri ve bazı bürokratlar katıldı. Kızının kabri başında Yasin-i Şerif okuyan Songül Aslan, mezar taşını okşadı. Mehmet Aslan ise kızının mezar taşını öptükten sonra çiçek bıraktı.
Okunan duaların ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Mehmet Aslan, Özgecan’ı yıllardır unutmayan herkese teşekkür ettiğini ve kadına yönelik şiddetin son bulmasını istediğini söyledi. Songül Aslan ise gözyaşlarını tutamayarak, “Kızım saf ve masumdu. Sadece evine geliyordu. Özgem bunu hak etmedi” dedi. Törenin ardından Özgecan Aslan’ın mezarına çiçekler bırakıldı.