Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), yaptığı açıklamayla döviz piyasalarında oluşan sağlıksız fiyatlamalar nedeniyle döviz satım yoluyla müdahale edildiğini açıklayınca dolar kurunda bir düşüş yaşandı ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı faiz açıklamalarının ardından dolar yeniden yükselişe geçti.
EREN ERDEM: NEOPATRİMONYAL SULTANLIK REJİMİ
Eren Erdem, sosyal medya hesabından Erdoğan’ın açıklamalarından önce Merkez Bankası’nın dolara müdahale ettiğini ve doların düştüğünü ifade etti.
Erdoğan’ın konuşmasıyla doların yeniden yükseldiğini aktaran Erdem, “Bu rejimin adı; Neopatrimonyal Sultanlık rejimi…” diyerek tepki gösterdi.
Erdem, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kaydetti:
“Partili Cumhurbaşkanı konuşmadan önce TCMB döviz satıyor. Dolar düşsün, imaj değişsin diye…
Dolar/TL bir anda 12.60’lara gerileyip tekrar 13’ün üstüne tırmanıyor…
Bu rejimin adı; Neopatrimonyal Sultanlık rejimi…”
ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASIYLA FIRLADI
Merkez Bankası’nın açıklaması öncesi yukarı yönlü hareket eden ve 13,82 seviyesinde olan dolar ibreyi aşağıya çevirdi ve dakikalar içinde 12,49 liraya düştü. Ancak bu düşüş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın AKP Grup Toplantısı''ndaki açıklamalarına kadar sürdü. Erdoğan’ın ekonomi politikalarına ilişkin açıklamalarıyla hızla tırmanan dolar düştüğü gibi dakikalar içinde 13,27 seviyesini aştı.
NEO-PATRİMONYAL SULTANİZM NEDİR
Neopatrimonyal Sultanizm rejiminde temel özellikler:
Hükümet ve devlet arasındaki farkların bulanıklaşması (kuvvetler ayrılığının tersi), yasamanın hiçbir etkinliğinin olmaması, iktidar partisinin hem hükümete hem de devlete hâkim olmasıyla bir tür parti devletinin oluşması.
Kişiselliğin yönetim üslubuna egemen olması (personalism): Siyasal kararların tek kişinin takdirine bırakılması (personal discretion of the leader); kurumların yokluğu veya kıymeti harbiyesinin olmaması, siyasal kurumların olmadığı bir yönetim biçiminin oluşması.
Anayasal takıyye (constitutional hypocrisy), mevcut anayasa, yasa ve genel olarak her kuralın seçici olarak uygulanması veya yönetimde hiç kale alınmaması.
Rejimin toplumsal kökenlerinin zayıflayarak iktidarın merkezileştirilmesi, çoğulculuğun ortadan kaldırılarak devlet ve liderin sınırsız iktidarının kurulması. Siyasal vatandaşlığın sadece liderin başarılarını desteklemek ve etkinliklerine destek vermek ve ona sahip çıkılmasına indirgenmesi.
Ekonominin kurallarının çarpıtılarak (distortion) ahbap çavuş ekonomisi halinde işlemesi, kapitalist bir ekonomi mevcutsa bile onun ahbap çavuş kapitalizmine dönüştürülmesi, kısa dönemli kararlara dayanan bir iktisat yönetimine dayalı belirsizlik içinde çalışan bir iktisadi yapının ortaya çıkması.
Özetle merkezi, kişiselleşmiş bir yönetimde sivil ve askeri kamu yönetiminin liderin kişisel aracı (instrument) haline dönüşmesi Sultanizmi tanımlamayan temel özelliktir.