Habererk.com’da yer alan habere göre, Yunanistan’daki (Dostluk Eşitlik Barış Partisi) DEB Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Ahmet Sağlam’ın hazırlayıp sunduğu “Ben Yunanistan’da Bir Türk’üm Özel Araştırma Dosyası”na konuk oldu. Asafoğlu, başta Yunanistan’daki Türklerin meseleleri olmak üzere Yunanistan’da her geçen gün yok edilen Osmanlı eserleri ve camileriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
DEB partisi olarak amaçlarının Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının Lozan Anlaşması’ndan doğan fakat şu an Yunanistan hükûmeti tarafından uygulanmayan haklarını müdafaa etmek olduğunu söyleyen Asafoğlu, Yunanistan yönetiminin TEB Partisini Meclis’e sokmamak için yüzde 3’lük antidemokratik seçim barajını uyguladığını söyledi. Bunu Selânik’te yapılan bir fuarda Yunanistan Parlamentosunda milletvekili bulunan ırkçı bir Yunan partisinin genel başkanının konuşmasında itiraf ettiğini, hatta bir gün olur da DEP Partisinin yüzde 3 olan seçim barajını geçmesi durumunda bu seçim barajını daha da yükseltmeye hazır olduklarını ve gerekirse kendilerinin de Parlamento’ya girmemeyi göze aldıklarını ifade ettiğini söyledi.
AVRUPA BİRLİĞİ ÜYESİ YUNANİSTAN, TÜRK AZINLIĞIN ETNİK KİMLİĞİNİ REDDEDİYOR
Avrupa Birliği, Yunanistan’ın Türk azınlığının etnik kimliğini reddettiğini, azınlığın din işlerine müdahale ettiğini ve azınlık tarafından seçilen müftüleri tayin etmediğini, hatta azınlığın eğitim imkânlarını sınırlayarak çift dilli anaokullarına müsaade edilmediğine değinen Asafoğlu, Batı Trakya’daki ilkokulların çocuk sayısı yetersiz denilerek kapatıldığına ve bir daha da açılmadığına değindi. Trakya Bölgesi Kalkınma Komisyonuna, Batı Trakya Türk Azınlığı Çalışma Gurubu olarak sundukları raporda Türk kelimesi geçtiği için, raporun değerlendirmeye alınmamasının tavsiye edildiğini ifade etti.
TÜRKİYE VE YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ NE ZAMAN GERİLSE BATI TRAKYA TÜRKLERİ HEDEF ALINIYOR
Doğu Akdeniz krizinin yaşandığı dönemde Yunanistan’da Batı Trakya Türklerine haksız saldırılar olduğuna da değinen Asafoğlu, “Yunanistan’ın her kriz döneminde Batı Trakya Türklerini masanın altından çıkararak ‘Bakın elimde bunlar da var!’ diyerek bizleri hedef gösteriyor” dedi. Bunun en bariz örneğinin ise Yunanistan silahlı askerlerinin Doğu Akdeniz krizinin sıcak olarak yaşandığı dönemde Yunan askerlerinin üç Türk azınlık köyünde tam tesisat ile silahlı tatbikat yapmaları olduğunu söyledi. Asafoğlu, Türk olduklarını her ifarde ettiklerinde “Atın bunları vatandaşlıktan, Yunanistan’da Türk yok, Türkiye’ye gitsinler!” gibi ifadelerle karşılaştıklarını, bu şekilde sindirilip korkutulmaya çalıştıklarını söyledi. Seçilmiş İskeçe Müftüsü Ahmet Mete’nin kaldığı apartmanın asansörüne “En iyi Türk, ölü Türk’tür” yazıldığını belirten Asafoğlu, Yunan makamlarının bu durumu kınamamasını tenkit etti.
YUNANİSTAN VE AVRUPA''NIN EN FAKİR BÖLGESİ: GÜMÜLCİNE VE İSKEÇE
Yunanistan’ın ve Avrupa’nın en fakir yerinin Gümülcine ve İskeçe şehirlerinin bulunduğu bölge olduğunu ifade eden Asafoğlu, bu hakikatin Yunanistan’daki istatistik kurumunun verilerine bakarak görülebileceğini söyledi. Yunanistan’daki ekonomik problemlerin özellikle Batı Trakya Bölgesi’nde derinleştiğini vurgulayan Asafoğlu, bu ekonomik sıkıntıların Batı Trakya Bölgesi’ndeki gençleri göç etmeye zorladığını ve bunun bir an evvel durdurulması gerektiğini belirtti.
SELANİK''TE BİR CAMİ, SİNEMA SALONU OLDU
Osmanlı eserlerinin ve camilerinin hızlı bir şekilde tahrip edildiğine değinen Asafoğlu, Yunanistan’ın Evros (Nomos) vilayetinin sınırları dâhilindeki Dimetoka ilçesinde bulunan tarihî bir caminin yandığını, artık Selânik’te cami kalmadığını ve bir caminin artık sinema salonu olarak kullanıldığını vurguladı.