Ulukışla’da esnaf ziyaretlerinin ardından bir konuşma yapan Akşener, “20 Ocak 2020’den beri il il, ilçe ilçe geziyorum. Esnaf bu ülkenin bel kemiğidir. Sanayicinin, çiftçinin ürettiğini satar. Üretimin devamını sağlar, istihdam yaratır. Esnafın sağlıklı, sağlam durmasını o ülkenin yöneticileri sağlar. Uzunca zamandır biz esnafı, öğrenciyi, kadını, çiftçiyi konuşmuyoruz. Tamamen değerlerimiz üzerinden kavga ettirildiğimiz bir süreçten geçtik. Seçmenin veli nimet olmakta çıktığı bu düzeni değiştirmek zorundayız. Oyunuzu çok kıymetli hale getirin. Ceketimi assam buradan seçilirim düşüncesini bu ülkeden gönderin. Biz siyasileri rekabet ettirin. Bu kendiniz için, işsiz çocuğunuz için, haftada bir defa bile et alamayan insanımız için lazım” dedi.
40 YILDIR ESNAFIM PİYASANIN BU KADAR KÖTÜ OLDUĞUNU GÖRMEDİM”
Akşener Ulukışla’nın ardından Niğde’nin Bor ilçesine geçti. Burada bir beyaz eşya dükkanına giren Akşener’e esnaf, “40 yıldır esnafım böyle bir piyasa görmedim” sözleriyle dert yandı. Esnaf, içinde bulunduğu piyasanın zor durumunu şu sözlerle aktardı: “İşlerimiz istikrarsız, iktidar tarafından başıboş bırakıldık, arayan soran yok. Bugün aldığımızı yarın alamıyoruz. Şu an 3 çalışanımız var eskiden daha fazla çalışanımız vardı, çıkartmak zorunda kaldık çünkü artık sadece günü kurtarabiliyoruz. İnsanlar artık sadece zorunlu ihtiyaçlarına para harcıyor, kimse yarınını göremiyor.”
“SONUMUZ NE OLACAK?”
Kalorifer tesisatçılığı yapan bir esnaf ise bin 700 lira emekli maaşı aldığını söyleyerek şunları kaydetti: “Hayat şartları çok zor. Burası ufak bir yer gün gelecek buradaki işler bitecek. 50 firmadan geriye 3 firma kaldı, dükkanını kapatan kapatana… Her gün fiyat değişiyor ne yapabilirim? Ayda 2-3 yaparsak şükrediyoruz. Elemanlarıma maaş vermekten bana para kalmıyor, gelir yok. Kredi çekmekten borçlarımız iyice birikti, sonumuz ne olacak?”
