Türkiye enerji, savunma sanayii gibi stratejik sektörlerde yönünü Avrasya’ya çevirdi. Akkuyu nükleer santrali ile Deriner hidroelektrik santralinin donatımı, İnşaat binası Rus firmalara verilmişti.
Uzmanlar 3 milyar dolarlık uzun menzilli füze ihalesinin de Çin’in kamu şirketi CPMIEC’e verilmesini “Türkiye’nin yüzünü Avrasya’ya çevirdiği mesajı” olarak yorumladı.
2013 yılının başından bu yana iki kez ertelenen uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesini
NATO üyesi Türkiye’de, Şanghay Beşlisi’ni kuran Çin kazandı..2013 yılı başında açılan 4 milyar dolarlık uzun menzilli savunma sistemi ihalesine Çin’in büyük bir atakla 3 milyar dolar teklif getirmesinin ardından ihale ertelenmişti. Önceki gün yapılan Türkiye’nin uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi ihalesini Çinli CPMIEC kazanırken; şirketle Türkiye’de ortak üretim yapmak üzere sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi. ABD, Çin’deki bu şirkete yaptırım uyguluyor.
İran ve Kuzey Kore
Türkiye’nin “Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi” ihalesini alan Çinli CPMIEC şirketinin ABD yaptırım listesinde olduğu ortaya çıktı. Reuters haber ajansının aktardığına göre, ABD yönetimi şubat ayında CPMIEC şirketini İran, Kuzey Kore ve Suriye’de Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nı ihlal ettiği gerekçesiyle kara listeye aldı. ABD aynı şirketi daha önce de cezalandırmıştı. 2003 yılında CPMIEC’in İran’a silah sattığı gerekçesiyle ABD şirketi yaptırım listesine almıştı.
Siyasi mesaj
NATO üyesi Türkiye’nin bir Çin firmasıyla füze anlaşması imzalaması , Rusya’ya nükleer enerji inşaatını vermesi, bu gibi stratejik sektörlerde Şangay Beşlisi’nin iki kurucu üyesini seçmesini , strateji uzmanları Türkiye’nin yüzünü Avrasya’ya dönüşü olarak yorumluyor. Askeri Bilgi sitesinde yer alan haber yorumda da , şöyle denildi: Savunma kaynakları, “Çin’den böyle bir sistemin alınması, Türkiye’nin savunma doktrini açısından bir değişikliğin işareti olabilir” diyor. Sistemin hem iyi fiyatla alınması hem de ihtiyaçları karşılaması gerektiğine işaret eden kaynaklar, kararın diğer ülkeler tarafından ’siyasi’olarak da yorumlanabileceğinin altını çiziyor. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısı sonrasında, önceki akşam Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından yapılan yazılı açıklamada,, “Uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi projesi kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti’nde yerleşik CPMIEC kuruluşu ile değerlendirmeye esas teklif bedeli üzerinden, sistemlerin ve füzelerinin Türkiye’de ortak üretimini sağlayacak şekilde sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar alınmıştır” denildi.
200 Km menzilli
4 milyar dolara mal olacak Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi ihalesinde ABD, Patriot; Rusya S-300 VM; Fransa-İtalya ortaklığı ise Eurosam Samp-T ve Çin Türkiye için yarışıyordu. Ancak Çin geçtiğimiz günlerde teklifini yeniledi ve 3 milyar doların altında teklif verdi ve “ortak üretim yapalım” dedi. 3 Ocak’ta yapılan İcra Komitesi Toplantısı’nda da konunun uzun bir şekilde tartışıldığı ve Erdoğan’ın alınacak füzeler için “en az yüzde 50 yerli katkı” şartı istemişti. Rus S-300 füzelerine benzerlikler gösteren Çinin güzeleri , 200 kilometre menzilli, sesin 4,2 katı hıza çıkabiliyor, 180 kilogramlık savaş başlığı taşıyor ve 30 kilometre yüksekten seyrediyor. Yaklaşık 3 milyar dolar değerindeki ihalede Çinli CPMIEC şirketinin FD-2000 füzelerinin yanı sıra, ABD’den Patriot, Rusya’dan S-400 ve Fransa-İtalya ortaklığının geliştirdiği Eurosam Samp-T füzeleri de yarışıyordu.
Türkiye, özellikle çevresindeki ülkeler ve Orta Doğu’da son yıllarda yaşanan olaylar kapsamında ortaya çıkan ihtiyaçtan dolayı uzun menzilli füze projesini gündemine almıştı.
Füzeler 100 kilometreden vuruyor
Çin menşeili CPMIEC’in ürettiği HQ-9 füze sistemi 2’li ve 6’lı bataryalar halinde konuşlandırılabiliyor. Bin 300 kilogram ağırlığında, 7 metre uzunluğundaki füzenin 100 kilometreden fazla vuruş menzili bulunuyor. Füze 180 kilogramlık patlayıcı başlık taşıyor. Füze ilk olarak 1980’de üretildi, ancak bugüne kadar çok sayıda modernizasyondan geçti. Türkiye’nin Çin’den alacağı milyar dolarlık sistemlerle hava savunma kabiliyeti artacak. Düşman tarafından gönderilen uzun menzilli füzeler, fırlatıldıkları zaman tespit edilerek havada yok edilecek. Sistemler düşman uçaklarına karşı da savunma sağlayacak.
Kılınç, 2002’de söylemişti
Dönemin MGK Genel Sekreteri olan emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, 2002 yılında Harp Akademileri Komutanlığı’nda düzenlenen sempozyumda yaptığı konuşmada Avrasyacılık konusunda konuşmuştu. Bugün Ümraniye Davası’ndan tutuklu olan Kılınç, o sempozyumda “Türkiye’nin yeni birtakım arayışlar içinde olması kesinkes ihtiyaç. Bunun da en doğru yöntemi zannediyorum, Rusya Federasyonu ile birlikte, ABD’yi göz ardı etmeksizin mümkünse İran’ı da içerecek şekilde arayış içinde olunması. Türkiye, AB’den hiç yardım görmemiştir. AB, Türkiye’yi ilgilendiren sorunlara menfi bakıyor” demişti.
Babacan: Uzun dönemde yönümüz Avrasya
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, da 2011 yılında , Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından Çırağan Sarayı’nda düzenlenen, “Sanayi Politikaları Yuvarlak Masa Toplantısı” ndaki konuşmasında sanayicilere , Türkiye’nin imalat sanayisinin ihracat ve üretim yapısının dünya konjonktüründe gelen baskılar çerçevesinde değişmek zorunda olduğunu söylemişti.. Türkiye için uygulanacak sanayi stratejisinin uzun dönemli vizyonunun orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak şeklinde belirlendiğini anımsatan Babacan, bu genel amaç ve buna bağlı vizyona yönelik olarak orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki payının artırılması, düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişin sağlanması ve becerilerini sürekli geliştirilebilen şirketlerin ekonomideki ağırlığının artırılması şeklinde üç temel stratejik hedef tespit edildiğini anlattı.
Başbakan Ocak 2013’te “Şangay” dedi
Başbakan Erdoğan 25 Ocak 2013’te 24 TV’ye verdiği mülakat sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ’Bizi Şangay Beşlisi’ne alın, biz de AB’ye ’allahaısmarladık’ diyelim’ önerisini dile getirdiğini belirtmişti. Erdoğan, Şangay Beşlisi’nin ’daha iyi ve daha güçlü’ olduğunu söylemişti.
NATO üyeliği
Bu röportajın ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Victoria Nuland, düzenlenen günlük basın brifinginde ’Başbakan geçtiğimiz Cuma günü Türk kanalına verdiği mülakatta Türk hükümetinin artık ciddi olarak Şanghay İşbirliği Örgütü üyeliğini değerlendirdiklerini ve bunu Devlet Başkanı [Vladimir] Putin’e ilettiğini söyledi. Eğer Türkiye’yi örgüte kabul ederlerse, Avrupa Birliği’ne güle güle diyecekler. Bu konuyla ilgili bir yorumunuz var mı?’sorusunu şöyle cevaplamıştı: ’Türkiye’nin NATO üyesi olduğu göz önünde bulundurulursa kesinlikle ilginç bir durum olur. Ne olacağını göreceğiz.
ŞİÖ 1996 yılında kuruldu
Başbakan Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile üyelik için konuştuğu Şangay Beşlisi 1996 yılında kuruldu.. Rusya, Çin, Tacikistan, Kazakistan ve Kırgızistan, 1996 yılında kurulan “Şangay Beşlisi”nin üyeleri arasında yer alıyor. 2001 yılında Özbekistan’ın birliğe katılmasıyla organizasyon “Şangay İşbirliği Örgütü” adını aldı. Dünya Bankası’nın 2011 verilerine göre, Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın toplam milli gelirleri 13 trilyon doları buluyor. Geçen yıl 7 Haziran’da diyalog partneri olduğu ŞİÖ içerisinde tam üye olması halinde Türkiye, milli geliri 2011 yılında yaklaşık 9 trilyon dolar olan Çin ve yaklaşık 1,85 trilyon dolar olan Rusya’nın ardından üçüncü büyük güç olabilir.