Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Zeki Velidî Togan bir kitap kurdu idi

                Ben böyle bir adam görmedim. En azından Türkiye'de görmedim.

                Bugünlerde Oğuznameler üzerinde çalışıyorum ve tabii ana kaynaklarımdan biri, Togan'ın 1972'de yayımlanan Oğuz Destanı - Reşideddin Oğuznâmesi, Tercüme ve Tahlili adlı eseri. Kitabı hemen alıp incelemiş ve 1972'de, İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından çıkarılan Tarih Dergisi'nin 26. sayısında genişçe bir tanıtma yazısı yazmıştım. O günden beri eser elimden düşmüyor. 

                Bugünlerde genç arkadaşlardan Zeynelabidin Polat, Atsızlı Söyleşiler-Bozkurtlar Konuşuyor adlı bir kitap yayımladı. Kitapta Atsız'ı tanıyanlarla yapılmış mülakatlar var. Gülçin Çandarlıoğlu'nun şu sözleri hemen dikkatimi çekti:

 "(Atsız) Hoca Süleymaniye Kütüphanesi'nde çalışırken, ben Togan Hoca'nın asistanı idim. Hoca bir gün bana; 'Kızım ben vaktiyle Oğuzname'yi Farsçasından okudum, Atsız da eski harflerle yazdı. Ben ona telefon açtım, konuştum. Seni bekliyor. Sen git Süleymaniye Kütüphanesi'ne, Atsız'ı bul. Benim gönderdiğimi söyle. Kendini tanıştır. O kendi yazdıklarını sana okuyacak sen yaz daktilo et.' dedi... Gittim... O okudu kendi yazdıklarını, ben Latin alfabesiyle yazdım, sonra daktilo ettim. Togan Hoca'ya verdim. Bu iş 10-15 gün sürdü."

Togan'ın Farsçadan sözlü olarak çevirip Atsız'ın el yazısı ile yazdığı tarih, 1930'ların başı olmalıdır. Çünkü Atsız, çeşitli yazılarında 1930'ların başında Türkiyat Enstitüsü'nde asistan iken Togan'ın zor okunan el yazılarıyla meşgul olduğunu söyler.

Togan, Farsça Oğuzname'ye bakıp sözlü olarak Türkçeye çevirmiş. Atsız da çeviriyi eliyle yazmış. Tercümedeki güzel Türkçenin sebebi de böylece anlaşılmış oluyor. Togan yayınını yıllar sonra, 1972'de Tuncer Baykara gerçekleştirmiştir. Baykara'nın "Tercümeye 1965-66 yıllarında başlamış" ifadesindeki 1965-66 tarihi, Çandarlıoğlu'nun daktilo ettiği nüshayı Togan'a verdiği tarih olmalıdır. Elbette Togan eseri o tarihten sonra devamlı geliştirmiş ve eserin üslubu üzerinde Baykara da gerekli düzeltmeleri yapmıştır.

Aslında Togan'ın çalışması 1923'ün Aralık ayına kadar gider. Kitabın ön sözünde Tuncer Baykara'nın yazdığına göre Togan o tarihte Paris'teki nüshayı bizzat istinsah etmiştir.

Tabii hemen Togan'ın Hâtıralar kitabını elime aldım. Zeki Velidi, 20 Aralık 1923'ten 15 Şubat 1924'e kadar Fransa'da kalmıştır. Aman Allah'ım, yedi hafta içinde neler yapmış. Paris'te yaşayan Ali Merdan Topçubaşı, Mustafa Çokay, Sadri Maksudi ile buluşmalar, konferanslar ve Avrupalı doğu bilimcilerle görüşmeler. Paul Pelliot, Sir Aurel Stein, Gabriel Ferrand, Jean Deny, Edgard Blochet, Joseph Castagné, Minorsky, Sir Denison Ross, Carra de Vaux... Doğu bilimciler ve Türkologlar bu isimleri çok iyi bilirler. Hepsi de dönemin en ünlü bilginleridir.

Ve tam olarak değilse de aradığımı buldum. Togan şöyle diyor: "Arkadaşım Abdülkadir (İnan) ile birlikte, nüshaları yalnız Paris Millî Kütüphanesinde bulunan Arapça ve Farsça yazma eserlerden birçok notlar aldık. Arap coğrafyacılarından Şerif İdrisi'nin orta, cenubî ve şarkî Asya'ya ait kısımları beni çoktan ilgilendiriyordu, halbuki yazmaları Paris'te idi. Bu eserin beni ilgilendiren kısımlarını baştan başa istinsah ettim. Bunlar hâlâ işime yaramaktadır."

Demek ki aynı günlerde Togan, Paris'teki Farsça Oğuzname nüshasını da istinsah etmiş ve 1930'ların başında eseri sözlü olarak tercüme edip Atsız'a yazdırmış. Çok da eski sayılmayan kitapların da ilgi çekici hikâyeleri olabiliyormuş. 

Bakınız Zeki Velidi eski eserleri nasıl takip ediyor. Yazarı meçhul bir zooloji kitabı var. 14. yüzyıl başlarında, İlhanlı hükümdarı Gazan Han zamanında yazılmış. Togan şöyle diyor: "... hayvanat ilmine ait tertip olunan Menâfi'i Hayvân ismindeki bir eser bize kadar gelmiştir. Mükemmel resimleri yüzünden fevkalâde ehemmiyeti haiz olan bu eserin yazma nüshası Parisli tüccar Charles Vignier'in eline geçmiş, sonra bunu New-York'lu zenginlerden Pierpont Morgan satın almıştır. Şimdi onun elinde mahfuzdur." (Umumî Türk Tarihine Giriş, 1970, s. 274-275).

Togan'ın kitap kurtluğuna dair daha yüzlerce örnek var. Ama yerimiz bu kadar.    

Yazarın Diğer Yazıları