Zaten deep freezede değil miydik?

Avrupa Parlametosu'nun aldığı karar komik; "müzakereler donsun". 479 kabul oyuna karşılık bizden yana olanların sayısı sadece 37. Ne şiş yansın ne kebap diyenler, yani çekimser 157. Tam 57 yıldır bizi deep freezede tutanlar bunlar değil mi? İşlerine geldimi kapının önüne getirip isteklerini yerine getirtirler. İlk fırsatta da kovarlar.

Boykotta başı çeken Avusturya ve Lüksenburg sözcülerinin sevinci görülmeye değer; "Bari bayram ilan etseler". Birinin nüfusu 7 milyon, diğerinin 400 bin. Ancak, ipimizi çekenlerin oluşturduğu koalisyon ilginç. Sağcısı solcusu, yeşili kızılı eylem birliği yaptı. Yeni şartları, bölücüleri kucağımızda sallamamız. 'Büyük Kürdistan'ın kurulması için izin kağıdı istiyorlar. Göçmenleri beslememiz konusunda da garanti belgesi. Strasbourg'daki oylama öncesi Suriye uçaklarının El Bab önündeki askerlerimizi bombalaması sizce tesadüf mü? Türkiye artık yalnız bırakıldığını anlamak zorunda. ABD'nin yeni başkanı Trump'un Güvenlik Danışmanı Mike Flynn'ın sözlerini hatırlatırım; "Ortadoğu yeniden şekillenecek. Irak ile Suriye dağılacak ve bağımsız Kürdistan'ı göreceğiz". General eskisi, bir yerde Pentagon'un yılardır üstünde çalıştığı planı deşifre etti. Ağzından Türkiye için çıkan tek olumlu laf yok. Anlaşılan bizi deep freezede tutanların sayısı hayli fazla.

Yapacağımız tek şey var. Elimizdeki en önemli kartı kullanmak; "Mültecileri İade Anlaşması" beklemeksizin iptal edilmeli. Şu anda işi sıkı tutmamız yüzünden rotayı Afrika'ya çevirenlere elimizden gelen her türlü kolaylığı sağlamalıyız. Gerekirse onlar için charter seferleri -espri- düzenlemeliyiz. Olacakları onlar düşünsün. Sabrımızın sınırı çoktan aşıldı. Hani çok sevdiğim Sivas özlü sözündeki gibi; "Cırtına cırt"

Islık çalanlar

Biz hariç, dünyanın bir bir ülkesinde "ıslık çalanlar" ekrana çıkamaz. Şimdi kimileriniz, "Islık çalmak nedir?" diye soracak. Diş, kulak, burun, boğaz uyumsuzluğu varsa konuşmalar uğultulu çıkar. Islık çalmak buna denir. Merhum Tekin Akmansoy bu konuda,"Ekrana çıkmadan önce 2 uzman doktor mutlaka görecek" derdi. Bizdeki bazı ünlü "ıslıkçılar"ı sıralayalım; Gülben Ergen'in boşanmak üzere olduğu son eşi Erhan Çelik. Her anlamda üstün vasıflı Zafer Kiraz'ın yerine tepeden inme oturtuldu. Tatlı Sert Müge Anlı'yı da unutmayalım. Bunlar saymakla bitecek gibi değil. Türkiye'de seçmeler ya gözlere bakılıp, ya da torpil patlatılarak yapılmakta.

Türkülü teşekkür

TRT Nağme'de kısa aralıklarla aynı türkü 2 defa çalındı. Koronunki bitti, Melda Kuyucu Kılıç'ın solosu verildi. Bu İstanbul türküsünün nakaratı şöyle:

"Balat uğramaz doğru Fener,

On paraya nane şeker"

Ne dersiniz, bu doğrudan bana jest miydi? Baktılar onları izleyip yazan benden başkası yok. Ödüllendirdiler. Çiğdem Işık öncelikli TRT Nağme'nin İstanbul ekibine sevgilerimi yolluyorum.

THM'nin güçlü ismi

TRT Müzik'le devam edeceğim. Sıra Gecesi'ni Zekeriya Ünlü ve Urfalılardan oluşan ekibi götürüyor. Çok sevdiğim bir sanatçı Seher Dilovan konuktu. Bu kızın müthiş sesi var. Seher, THM'nin en güçlü yorumcularından. Pir Sultan Abdal'dan başladı, Dardayım'la ortalığı yıktı, geçti. Küçük Ali'nin annesine başarı dileklerimi gönderiyorum.

---

Gönül Meclisi, Türk Sanat Müziği'ne yürekten bağlı eski tüfeklerin tanıtıldığı yapım. Örneğin, Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Ali Coşkun güfte yazarı olarak katıldı. Amir Ateş besteci olarak yanındaydı. İşbirliğinden doğan şarkılar mükemmel icra edildi. Arada, "Acılar dikense, sevgi bir güldür"ü dinledim. İlk kez dinlediğimi ve çok beğendiğimi itiraf etmeliyim.

Yazarın Diğer Yazıları