Zarrab için son durum İtirafçı mı iftiracı mı?
Reza Zarrab'ın hakkında açılan davadan kurtulması için Türkiye'deki, "pişmanlık yasası" benzeri "itirafçı" olma hakkından yararlanma yolunu seçtiği iddialarına AKP hükümetinden çok hızlı, "iftiracı" yanıtı geldi...
Günün sorusu şudur: Zarrab itirafçı mı iftiracı mı?
Amerika'nın ünlü New York Times Gazetesi, "Eğer Zarrab, suçlamaları kabul ederse bu, ABD'nin yürüttüğü soruşturma kapsamında iş birliğine hazırlandığı anlamına gelebilir" diyor.
Başkent kulislerinde AKP Hükümetine yakın kaynaklar ise bu iddiaya çok hızlı şekilde, "Amerika zorladı Zarrab itirafçı değil iftiracı olacak" diye tepki gösterdiler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nisan 2017'de Amerika'ya gitmeden önce Reuters'e, "Zarrab babamın oğlu değil ama benim bir vatandaşım. Eğer varsa bir suçu Adalet Bakanlığı'na dosyası iletilir, yoksa hemen bazı şeyler uydurularak tutuklanırsa, vatandaşına sahip çıkamayan ülke konumuna düşeriz" demişti.
Buradaki "uydurularak" kelimesine dikkatinizi çekerim.
Bugün Zarrab'ın, "itirafçı" yapılmasına AKP yönetiminin tepkisi Erdoğan'ın bu kelimesine dayalıdır. "İftiracı" söyleminin zeminini Erdoğan aylar önce, "bazı şeyler uydurularak" sözleriyle hazırladı.
Erdoğan Nisan 2017'de, "Bu oyunun bozulması gerekiyor. Bizim şu anda devlet olarak tabii ki bizi işin içine sokmaya gayret edenler var, bütün bunların hepsini Trump ile ele alacağız. En azından idari nokta atılabilecek bazı adımlar niye atılmıyor bunu soracağız" dedi ama anlaşılan o ki Trump'dan beklediği desteği de alamadı.
Erdoğan'ın Nisan ayında seslendirdiği, "devlet olarak tabii bizi işin içine sokmaya gayret edenler" iddiası da bugün farklı hale geldi.
Çünkü Nisan 2017'de "sanık" olan Reza Zarrab bugün "itirafçı" olunca "tanık" durumuna geçti dosyada.
Bu değişiklik AKP'nin de dosya hakkında görüş değiştirmesine yol açtı.
Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Zarrab dosyasına çekme girişimi" olarak yorumlayınca anlaşıldı ki AKP yeni savunma kavramı oluşturuyor.
Peki, Amerika'nın hedefi ne?
Bence Amerika bir taşla üç kuş vurmak istiyor.
Birincisi Türkiye'ye milyarlarca dolar tutarında ceza kesmek,
İkincisi Erdoğan'ı zor duruma düşürmek,
Üçüncüsü AKP iktidarını sonlandırmak...
"Şer zannettiğiniz bazen hayır, hayır zannettiğiniz bazen şer olur siz bilemezsiniz" şeklindeki Kur'an-ı Kerim suresi ne kadar müthiş değil mi?
Türkiye'nin 2012 yılında İran'la yaptığı milyarlarca dolar tutarındaki ticaretini,
Reza Zarrab adındaki İran asıllı genç iş adamının vakıflara yaptığı bağışları,
Siyasetçilerle sıkı fıkı ilişkilerini düşünürseniz şer mi, hayır mı olduğunu anlarsınız.
Vay Zarrab vay, sen neymişsin?