24 Haziran demokrasi bayramı olsun dedik.
Ama oyları çala çala seçim kazanma hevesine girdiler.
Türkiye'nin her yerinden sandık görevlilerine, müşahitlere engeller çıkartıldı.
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce sosyal medyada şu mesajı yayınladı:
"Ne yaparlarsa yapsınlar, kaybedecekler. Hileyle hurdayla seçim kazanma dönemi artık bitti. Bu yöndeki haberlerle sakın yılgınlığa, karamsarlığa kapılmayın. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın, umudunuzu asla yitirmeyin. Ben canım pahasına oyunuza sahip çıkacağım, başaracağız."
Bir Cumhurbaşkanı adayının "canı pahasına" oylara sahip çıkması mesajı yayınlaması 16 yıllık AKP iktidarının ayıbıdır.
İçişleri Bakanlığı yazılı eşi benzeri görülmemiş yaka kartları takan bazıları sandık başlarında görüldüler.
İçişleri Bakanlığı'ndan tek satır açıklama yapılmadı.
Geçen seçimlerin öncesinde Adalet, İçişleri ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanları görevlerinden ayrılır, yerlerine tarafsız bakanlar atanırdı.
Anayasanın 114. maddesinin birinci fıkrasında yer alan bu hüküm 16 Nisan 2017'de yapılan halk oylamasında kabul edilen değişiklikle, yürürlükten kaldırıldı.
Neden kaldırıldı şimdi anladınız mı?
***
Gelelim saat 23:00 itabarıyla ortaya çıkan tabloya;
AKP oylarının yüzde 7'sini MHP'ye verdi.
AKP Yüzde 49'dan Yüzde 42'ye düştü.
MHP oylarını yüzde 4'den yüzde 11'e yükseltti.
Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanı adayı olmadı.
MHP yüzde 4'e düşen oyu ile Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını destekledi.
Erdoğan % 48'e düşen Cumhurbaşkanı oy oranını MHP'nin yüzde 4'ü ile Yüzde 52'ye çıkardı.
AA'ya ve yandaş medyaya göre bu rakamları yazıyorum tabii ki. Çünkü YSK'dan saat 23:00 itibarı ile tek bir kelime açıklama yapılmadı.
Şimdi asıl önemli olan bu seçimlerde yaşanan krizlerdir.
Yüksek Seçim Kurulu görevini Anadolu Ajansına yani iktidarın haber kanalına devir etti.
Bugüne kadar YSK tarafından açılan seçim sonuçları Cumhuriyet tarihinde ilk kez Anadolu Ajansı tarafından "kesin sonuç" olarak açıklandı.
Tüm yandaş televizyonlar Anadolu Ajansı sonuçlarına göre Recep Tayyip Erdoğan'ın seçildiğini ilan ettiler.
Fiili durum budur.
Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi için büyük ayıp budur.
Yüksek Seçim kurulunun bu tabloyu seyretmesi ve tek bir kelime açıklama yapmamasının sonucu budur.
Düşünebiliyor musunuz daha sandıkların yüzde 5'i açılmadan Erdoğan televizyonlara çıkarak canlı yayınlarda seçildiğini ilan etti.
Açılan Sandıkların oranı yüzde 80 iken Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, yüzde 85'lerde iken Katar emiri AKP genel Başkanı Erdoğan'a kutlama mesajları gönderdiler.
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "YSK'ya göre sandıkların yüzde 37'si açıldı" dedikten 15 dakika sonra Erdoğan canlı yayında zaferini ilan etti.
49 yıllık gazetecilik meslek yaşantımda böyle seçim yaşamadım ki asıl büyük çelişki şurada yaşandı:
Cumhurbaşkanlığı seçiminde açılan sandıkların oranı ile milletvekili seçiminde açılan sandıkların oranı arasında yüzde 20'lere varan fark sürekli seçim sonuçlarına yansıdı.
Sosyal medyaya baktığımızda sandık görevlileri ve müşahitler, "çuvallarımız ilçe seçim kurullarına ulaşmadı ki" diye peş peşe açıklamalar yaparlarken Anadolu Ajansı seçimi bitirdi.
Erdoğan'a aldığı bu pas ile Cumhurbaşkanı seçildiğini ilan etti.
Öte yandan CHP Genel Merkezi ise bir seçimde daha sınıfta kaldı. Seçim sonuçlarının açıklanacağı web sitesi çöktü ya da çökertildi.
CHP Genel Başkan yardımcısı Bülent Tezcan Anadolu Ajansı ve yandaş televizyonlar sonuçları sandıkların yüzde 95'i açılıncaya kadar sadece iki kez basın açıklaması yaptı.
Tezcan, Erdoğan'ın seçilmediğini, 2.tura kaldığını açıkladı ama Erdoğan YSK'nın resmi açıklaması yapılmadan seçildiğini ilan etti.
Bakalım atı alan bu kez de Üsküdar'ı geçti mi?
Ve görüldü ki Yüksek Seçim Kurulu Anayasal görevini ne acı ki Anadolu Ajansına devretti.
Muharrem İnce demek ki YSK önünde değil AA önünde nöbet tutmalıymış…
