Yontulmamış Taş Devri
Emre Ulaş'ın karikatürlerine bayılıyorum. İsmi "Tarih tekerrürden ibarettir"in belgesi sanki; "Cilalı Taş Devri." Benim binlerce harfle ifadeye çalıştığımı o, kalem ve fırçasıyla gayet net anlatıyor. Yeniçağ'a saldırı, beni böylesi girişe zorladı. Kamera görüntüleri incelenince, tetikçilerin toplam sayısı 20-25. Yaşları "çocuk mahkemelerinin görev sahası"nı işaret etmekte. Klasik olarak provokasyon demem lazımken organizasyonun adına şimdilik "dolduruş" deyip, bekleyeceğim. Bu kadar genç irisinin yakalanması zor olmayacak. Hani polisin operasyonlarına isim takılır ya, bununki benden; "Yontulmamış Taş Devri".
Öncelik sosyal medyanın
Yeniçağ'a taşlı sopalı saldırı haberleri önce sosyal medyadan duyuldu. Ardından NTV'de alttan yazı olarak geçildi. Daha sonra tartışma programlarında gündem değiştirdi. En çarpıcı olan "Temel Hak ve Özgürlüklere Çözüm" başlıklı programda gelişti. CNNTÜRK'teki konuşmalarda hemen buna geçildi. Baktım da kınamayan yoktu. Ucundan kenarından sahipleneni görmemek sevindiriciydi. Yoksa şehit cenazesinde ana muhalefet partisi başkanının önüne mermi bırakıldığını unutmadım. Aynı siyasi oluşumun Başkan Yardımcısı'na sıkılan kurşunu da.
Özel kutlamamı ise Hürriyet'e ayırdım. Yeniçağ'a düzenlenen saldırının haber olarak hakkını çok iyi vermişlerdi. Buna "hâlden anlamak" demek haksızlık olur. "Dayanışma" olarak nitelendiriyorum. Dilerim tüm medyamıza örnek olur.
***
Futbolda güzel gece
UEFA Kupası'nda son 32'de üç takımımız var. Bu bir ilk. Önceliği Osmanlıspor'a veriyorum. Hatırlayın bu ekip için "benim ikinci takımım" dememi. Haziran'dan beri mücadele ediyorlar. "İki ön eleme"den geçip bugünlere ulaştılar. Grubu lider tamamlarken "Akıncı Beyleri" gibiydiler. Mustafa Reşit Akçay komutasındaki Osmanlı Torunlarının mücadele azmine bayılıyorum. Bulunduğu ligde bırakın şampiyon olmayı, ilk üçe giremeyenlerin başarısını ayakta alkışlıyorum.
...
Fenerbahçe, hocası Advocaat'ın "iyi oynamadık" çıkışına rağmen Feyenoord'u tekrar yendi. Üstelik Rotterdam'da. Dikkatinizi yine hakem unsuruna çekmek istiyorum. İspanyol David Fernandez Borbalan sarı-lacivertlilerin yüzde yüz penaltısını vermedi. Jeremian Lens'in biçilmesini görmemesi mümkün müydü? Anlaşılan Türk takımları yukarılara tırmanmak için "hakemleri de yenmek" zorunda! Beşiktaş da ikinci turda. Ancak bu yükselerek değil yuvarlanarak oldu. Pazartesi günü rakipler belli olacak. Avantajımız üç takımımızın da "seri başı" torbaya girmesi. Kartal'ın üç cezalısı ve iki sakatı korkutuyor. En önemli endişe konusu spor medyamız. Şimdiden "uçmaya başlayanları" fark ediyorum. aSpor'dan örnek vereyim. Cüneyt Şen UEFA Finali'ni iki Türk takımına oynattı. İlker Yağcıoğlu da eşlik etti. Cüneyt kaptan pilot, İlker yardımcı pilot olarak gözüktüler. Aklı başında lafları sadece Ömer Üründül'den duydum. Erken havalananların içinde "Fenerbahçe'nin pozisyona girememe sıkıntısını" üstüne basa basa vurguladı. Doğru olan da buydu.
***
Kemer sıkma
Başbakan Yıldırım'ın tasarruf tedbirlerini açıklamasını dikkatle izledim. Devlette adam istihdamı asgariye inerken özel sektöre 500-600 bin kişiyi maaşa bağla talimatı verdi. "Makam otosu da almayacağız" dedi. Sayın Başbakan'a bir sorum olacak; "Siparişi verilen iki uçağı ne yapacaklar?"
Başbakan basın toplantısını yapmadan önce olacakları görmüştüm. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu elindeki "budama aleti" ile çoktan uygulamayı başlatmıştı. Emeklinin promosyonlarını kuşa çevirerek -o da ortada yok- yola koyuldu. Sonra asgari ücrete yöneldi. "2017'de zam yok"a geldi. Bu gidişle geleceğimizin ne olacağını tahmin edebiliyorum.
Aklın yolu bir
Herkes PISA sonuçlarını tartışıyor. Oysa ben TRT Avaz'da yayınlanan "Bir Kelime Bir İşlem" programıyla ilgili yorumumda PISA raporunu, okumuş gibi özetlemiştim. Peşinden de N. Öztürk adlı okurumun mesajını yayınladım. Gündeme oturan tartışmaların "veli gözü" ile tespiti idi. Demek ki aklın yolu bir.
***
TEŞEKKÜR:
Gazetemize yapılan menfur saldırıyla ilgili çok sayıda kınama mesajı alıyorum. Özel ilgi gösteren dost ve okurlarıma kuruluşum adına şükranlarımı sunuyorum.