Obama’dan Suriye mesajı: Acelem yok

Obama’dan Suriye mesajı: Acelem yok
Obama’dan Suriye mesajı: Acelem yok

Terör örgütü ile müzakereden Suriye’ye ise “müdahale”den yana olan Başbakan Erdoğan’a ABD Başkanı’

Terör örgütü ile müzakereden Suriye’ye ise “müdahale”den yana olan Başbakan Erdoğan’a ABD Başkanı’ndan kötü haber geldi: Kararlarımı, algılamalar üzerine kurmam. Umut ve dua ederek değil, gerçekçi analiz temelinde kararlar alırım...

 

Şu sıralarda dünya siyaset gündeminin baş köşesinde Suriye var. İsrail’in Suriye topraklarına üst üste gerçekleştirdiği saldırılar, bölgeyi yeniden ısındırırken, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Rusya’nın başkenti Moskova’ya yaptığı gezi, gözleri Suriye üzerine çevirdi. Bir yandan Suriye’ye müdahale ihtimalleri konuşulurken Moskova’dan beklenen ses gelmedi. Taraflar, dış müdahaleden söz etmezken, müzakereye devam yönünde anlaştı. Tüm bu gelişmelerin olduğu sıralarda, ABD Başkanı Barack Obama’dan da “Suriye’de sorunları kolay kolay çözülemeyeceğine” vurgu yapan açıklamalar geldi. Bu durumun, özellikle Suriye’ye acil müdahale konusunda beklentilerini açıklayan Türk hükümeti için “iyi haber” olmadığı söylenebilir. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Moskova ziyareti öncesinde ABD’li mevkidaşı John Kerry’e bu konudaki sıkıntılarını içeren bir telefon konuşması yapmış ve Banyas saldırısı iddialarına dikkati çekmişti. Davutoğlu, bölgedeki krizin acilen çözülmesi gerektiğini söyleyerek, müdahaleye hazır olunduğu sinyalini vermiş ve şöyle demişti: “Bütün bu tırmanma ülkenin tümünü kontrol altına almak içindi. Banyas olayında bizi kaygılandıran husus şu; artık ülkenin tümünü kontrol altına almak mümkün değilse belli bir bölgeyi etnik temizliğe tabi tutup o bölgede etkin olma stratejisine geçmiş olması. Hani B planı diye gündeme gelen mezhep çatışmasına bağlı, belli bir mezhebe alan ve koridor açmak üzerine kurulu strateji.”

 


Kerry ve Lavrov

 


ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye’nin siyasi dönüşümünün ilerleme kaydetmesi durumunda ABD’nin muhalifleri silahlandırma yoluna gitmeyebileceğini söyledi. Rusya’yı ziyaret eden Kerry, Devlet Başkanı Vladimir Putin ve aralarında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un de bulunduğu yetkililerle görüştükten sonra düzenlediği basın toplantısında, 30 Haziran’da imzalanan Cenevre Mutabakatı’nın Suriye’de akan kana son vermek için izlenmesi gereken bir yol olduğunu belirtti. Kerry, Putin ile yaptığı görüşmenin çok verimli, sıcak ve dostça geçtiğini de belirterek, bunun Suriye konusunda izlenmesi gereken yolu belirlemeye büyük katkı sağladığını söyledi. Lavrov da Kerry ile birlikte devlet konukevinde düzenlediği basın toplantısında, Esad rejiminin, siyasi dönüşüm konusunda çalışmaya arzulu olması ve tüm Suriyelilerle diyalog kurma kararı almasını övdü. Buna karşılık muhaliflerin, “şimdiye kadar bu konulara olan bağlılıklarını gösterir tek bir söz bile etmediklerini” öne süren Lavrov, “Esad rejiminin zaten doğru sözleri söylediği göz önünde tutulduğunda, muhaliflerden de doğru sözleri duyduğumuz zaman, bu sözleri eyleme çevirmeye çalışacağız” dedi.

 


“Silahlandırma durabilir”

 


Suriyeli muhaliflerin barış planını ve dönüşüm stratejisini kabul ettiğini savunan Kerry, Esad rejimine düşenin, yükümlülüklerini yerine getirmek ve kimyasal silahları kullanmaya meyletmemek olduğunu belirtti. Kerry, “Suriye’nin siyasi dönüşümünün ilerleme kaydetmesi durumunda muhalifleri silahlandırma yoluna gitmeyebiliriz” açıklamasında bulundu.

 


Obama acele etmiyor

 


Suriye konusu, ABD Başkanı Barack Obama’nın gündeminde de birinci sırada yer aldı.Obama, Suriye konusunda “kolay yanıtların” olmadığını belirterek, kararlarını algılamalara dayanarak almadığını söyledi. Obama, ABD’de temaslarda bulunan Güney Kore Cumhurbaşkanı Park Geun-hye ile Beyaz Saray’daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Suriye’yle ilgili bir soruyu da yanıtladı. Bazı kesimlerce Suriye konusunda yavaş adım atmakla eleştirilen Obama, şöyle konuştu: “Anlaşılır biçimde, (Suriye konusunda) kolay yanıtlar arzusu var. Ama oradaki durum bu değil. Benim işim, Suriye ile alakalı son derece gerçek, meşru insani ve ulusal güvenlik çıkarlarımızı sürekli olarak hesaplamak ve kararlarımı, umut ya da dualara dayandırarak değil, bizi neyin daha güvenli kılacağı ve bölgeyi istikrarlaştıracağı noktasında gerçekçi analizler temelinde aldığımdan emin olmaktır.”

 


Geçmiş deneyimler

 


Obama, Suriye’de kimyasal silahlar kullanıldığına dair bazı kanıtların olduğundan bahsettiğini hatırlatarak, “Ama kararlarımı algılamalar üzerine kurmam. Uluslararası koalisyonu da algılamalar etrafında toplayamam. Biz, bunu geçmişte denedik ve iyi sonuç vermedi. Dolayısıyla biz, mümkün olan en iyi analize sahip olduğumuzdan ve adımlarımızı bilerek attığımızdan emin olmak istiyoruz” dedi. Başkanlığı süresince, bir konuda adım atacağını söylediği zaman, eninde sonunda bu adımın atıldığını belirten Obama, Usame Bin Ladin ve Kaddafi örneğini vererek, şunları kaydetti: “Kenarda duranların, neden (bu adımların) halen gerçekleşmediğini, neler olduğunu ve neden yarına bir adım atılmadığını merak ettiği zamanlar oldu. Ama sonunda, Bin Ladin ya da Kaddafi olsun, eğer bir pozisyon aldığımızı söylüyorsak, bence şu anda uluslararası toplum, vermiş olduğumuz taahhütleri genel anlamda yerine getirdiğimiz noktasında iyi bir anlayışa sahip.”

 

“Batı, Suriye’ye fena bulaşmış!”

 

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ve beraberindeki heyeti kabul etti. Ürdün ziyaretinin ardından Suriye’nin başkenti Şam’a geçen Salihi, Devlet Başkanı Beşşar Esad ile bölgedeki son gelişmeleri, İsrail’in Suriye saldırısını ve iki ülke arasındaki ilişkileri görüştü. Esad yaptığı açıklamada, “İsrail’in yaptığı saldırılar, İsrail’in ve ona destek veren bölge ülkelerinin ve batının Suriye’deki olaylara bulaştığını gösteriyor. Suriye halkının ve terörle mücadelede önemli başarılar gösteren ordusunun, ülkeyi saran terörün bir kısmı olan İsrail’in maceralarına karşı koymaya gücü yeter” dedi. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi de görüşmeden sonra yaptığı açıklamada İran’ın, İsrail’in Suriye saldırılarını şiddetle kınadığını belirterek, ülkesinin İsrail’e karşı Suriye’nin yanında olduğunu vurguladı. İran Dışişleri Bakanı Salihi, şöyle devam etti: “Hepimiz Suriye’nin bu krizden muzaffer bir şekilde çıkacağına inanıyoruz. Hakikat, Suriye hükümeti ve halkından yana. Çünkü hükümet bu halkın iradesinden çıkıyor.” Suriye’nin geleceğine dair iyimser olduklarını söyleyen Salihi, “Suriye, zafere ulaşmak için doğru yönde ilerliyor. Suriye’ye dış müdahaleyi kabul etmeyeceğiz. Geleceği ile ilgili kararları verme yetkisi sadece Suriye halkına aittir” görüşünü dile getirdi.