Yandaşa eleştiri dersi
Bir tutumun, tavrın, düşüncenin ya da çalışmanın önemi, amaca yaptığı katkı ile ölçülür. Amaca yapılan katkının derecesiyse "maliyet-fayda" denklemindeki uygunluğa bağlıdır. Yani alınan sonucun katlanılan külfete değecek nitelik ve nicelikte olması gerekir. Böyle bir kalitenin elde edilmesi de ancak yapılan eylemin ya da ortaya konan gayretin hedeflenen amaca uygun düşmesiyle yakından ilgilidir.
Siyasi, sosyal ya da kültürel bir davası olanların, herkesten daha çok eleştirilerini amaçlarına yönelik olarak yapmaları beklenir. Böyle bir eleştiri de hedef olarak düşünceleri alır. Bu türden eleştiriler sonuç itibariyle güdülen davaya nitelik, etkinlik, erdemlilik ve yücelik ilave eder.
Susarak yapılan eleştiri
Eleştiriler yönetimlerin hata, kusur, yanlış ve gereksiz uğraşılarının azalmasına yardım eder. Demokratik kültürün, tartışma adabının yerleşmesine katkı yaptığı gibi yeni düşüncelerin ortaya çıkmasını da sağlar.
Ancak eleştirinin zamanı, yeri, üslubu ve amacı çok iyi belirlenmelidir. Öyle zaman olur ki, dostların kan yutulduğunu bilmesine rağmen düşmanlara bunun kızılcık şerbeti içmekten kaynaklandığına inandırmak gerekebilir.
Ne denli uygun, yerinde ve hatta yapıcı olursa olsun bazen eleştiri yapmamak, yapmaktan çok daha fazla etki yaratabilir.
Kaldı ki eleştiri yalnız konuşarak değil susarak da yapılabilir: "Gözlerime bak! Ne dediğimi anlarsın!" galat-ı meşhuru ya da "hasmın siteminini anlamamak hasma sitemdir" sözü bu etkiye vurgu yapmaktadır.
Eleştiride zamanlama önemlidir
Kısacası haklılık derecesi ne denli yüksek olursa olsun "düşmanın Tuna'yı atladığı" bir zamanda eleştirel hesaplaşmaların tehir edilmesi hem akılcılık hem de vatanseverlik anlamına gelir.
Eleştirinin yapıldığı ortamda son derece önemlidir: Zira sapla samanın birbirine karıştırıldığı, görüntünün gerçeği tutsak aldığı, ortalığın toza dumana bulandığı dönemlerde samimi eleştiri ve yargılarla gizli ve sinsi duygular birbirinden ayırt edilemez olur.
Bu yüzden de görünürde yaptığını, birleştirdiğini, yararlı olduğunu sananların gerçekte yıkıcı, ayırıcı ve zararlı olabilirler.
Kesilen dalın, tutunulan dal olduğunu bile bile kesmeye devam edene ise söz söylemeye bile gerek yoktur. Çünkü o, ya bir delidir ya da hırsına yenik düşmüş bir budaladır!
Yapılan herhangi bir eleştirel değerlendirmenin işe yarayabilmesi için seviyeli, tutarlı, gerçekçi, yol gösterici ve ikna edici olmalıdır.
Eleştiri yazı işidir pazı işi değildir
Hataları en aza indirmek, daha başarılı ve etkin sonuç almak için yapılan eleştirinin yeri de son derece önemlidir. Bir fikrin başarısının oksijeni tartışma ve eleştiri özgürlüğüdür, bu özgürlüğün yanlış kullanımı da zihni bakımdan zaruri olmayan belalardır.
Ancak eleştirmek bir yazı işidir, pazı işi değil.
İnsan kafasıyla ve alın teriyle eleştirmelidir, yumruğu ve tükürüğü ile değil!
Zira her gerçeği, önüne gelen herkesle paylaşmaya kalkmak bir süre sonra paylaşılacak özel hiçbir değerin kalmamasıyla sonuçlanabilir.
O bakımdan herkesle paylaşılmasında sakınca olmayan hususlar herkesle, çok özel kişilerle paylaşılması gerekenler bazı insanlarla ve hiç kimse ile paylaşılması mümkün olmayanlar da mezara götürülür.
Geleceği inşa etmeye yarayacak eleştiri; odak noktası olarak fikirleri alır. Fikri yetersiz olan korkaklardır ki, fikre değil onu taşıyan ya da temsil edenlere saldırırlar. Burada eleştiriden değil kör bir kavgadan bahsedilebilir.
Sırtını iktidara dayamış yandaşlar eleştiriden ziyade kalitesiz ve seviyesiz linç yapmaktadırlar. Fikirlerle değil şahıslara uğraşmaktadırlar.
İktidara yaranmak, dikkat çekmek uğruna iktidara muhalif herkese iftira, hakaret, küfür dahil her tür saldırıyı eleştiri bağlamında yapmaktadırlar.
Varlığınızı iktidarın varlığına adadığınız, iktidardan beslendiğiniz biliniyor ama sizin yaptığınız adı eleştiri değil tetikçiliktir. Bunu bilin yeter!