Vura vura nereye?

Orta Doğu ülkelerinin, Kuzey Afrika ülkelerinin karışması, hususiyetle İsrail’in işine gelir, diye düşünülebilir, ABD bunu hesap ederek istikrarsızlık için elinden geleni yapmıştır ama hiç beklenmeyen güçler ortaya çıkmıştır.
Irak’ta, IŞİD’in başı Ebû Bekr el-Bağdadî’yi ABD Irak’ta 2004’te tutuklamış, 2009’da bırakmıştır. El-Bağdadî Basra yakınlarındaki hapishaneden çıkarken ABD’li komutana: “New York’ta buluşuruz.” dediğini, o ABD’li komutan anlatmıştır. Ne demek istediğini anlaması gerekti. Herhâlde şimdi anlıyordur.
ABD kendi derdine düşerse, İsrail hızla irtifa kaybeder.
Arapları birleştirecek tek unsur Yahudi’dir. Bakmayın siz Arap devletlerinin sessiz kalmasına. Hemen hepsi diktatörlükle yönetiliyor ve hemen hepsinin yularını ABD bir şekilde elinde tutuyor. Ama Arap halkların yüreğindeki tek ses “İsrail’e ölüm!” dür! Bir gün o ses büyür büyür volkan olur. Kaosta ortaya çıkan bir sürü sapkın gruplar, Belki de halkın yüreğindeki volkana köz taşıyarak güç kazanıyorlardır.
Daha çocukluktan yeni çıkmış üç İsrailli genç kaçırılıyor ve El-Halil yakınında bir arazide cansız bedenleri bulunuyor.
Kim/kimler kaçırmış olabilir? Muhakkak HAMAS’tır! İsrail yönetiminin kesin kanaati bu! İsrail’in böyle bir hâdisede nasıl bir politika takip ettiğini bilmeyecek kadar aptal mı HAMAS yöneticileri? Sanmıyorum. Öldürülen İsrailli gençlerin kendileriyle ilgili olmadığını söylüyorlar. Belki İsraillilerin yakınlarını katlettikleri bir ailenin fertleri, hiç ummadıkları anda karşılarına çıkan gençleri kaçırmış olabilirler. Hiçbir şey bilinmiyor.
İsrail üç İsrailli genci bahane etti ama asıl meselesi, HAMAS’ın Gazze’den fırlattığı füzeler.
Dün Filistinliler için füze hayal bile edilemezdi. Uzun namlulu silâhları bile bin bir güçlükle buluyorlardı.
HAMAS’ın füze fırlatması akıllıca değil. Bir füzeye karşılık İsrail 100-200 füze atıyor. HAMAS’ın füzesi havada imha ediliyor, İsrail’in füzesi Filistinlilerin tepesinde patlıyor. Binalar yerle bir oluyor, ev halkı, çocuklar ölüyor.
İç içe girmiş iki toplum. Ayaklarına en ufak taş gelmesinde birbirlerin boğazına sarılıyorlar. Biri hep güçsüz, hep yalnız ama diğeri her türlü teknolojiye ve her türlü silâha sahip. ABD’ye sırtını dayamış.
Bir gün güçsüz olan güçlenmeyecek mi? İsrail ne yapacak o zaman?
İsrail devleti bir inat uğruna kurulmuştur. 2000 yıl öncesinin hesabı. Ama o toprakların aslî unsurları var. Onları yurtlarından söküp atıyorsun. Yurt hasreti acıyı büyütmeyecek mi, yüreklerinde yanan ateş seni talazlamayacak mı?
Talazlıyor işte... Gözün ardında her an tetikte kalmak, her an bir yerden saldırı beklemek... Böyle devlet kurulmaz.
Kaos İsrail için büyük bir tehlike, ne kadar saldırırsa, insanlar istenmeyen örgütlerin safına
kayar.
İsrail öldürerek, yıkarak, kazıyarak istikrar bulamayacağını bilmelidir. Gözlerini ne kadar korkutursam, o kadar sinerler, diyemezsin.
Hayır, sinmiyorlar; ölüyorlar ve ölümden hayat buluyorlar. Bugün konvansiyonel silâhları olur, yarın nükleer silâhları... O zaman ne sen kalırsın, ne onlar!

Yazarın Diğer Yazıları