Uyuşturucuda son aşama STILNOX

Hava taşımacılığının geldiği yer, rahatlık ve ekonomik anlamda çok iyi noktada. Milyonlarca insan, en uzak yere en kısa zamanda ulaşıyor. Aynı şekilde hava kargo taşımacılığı için de bu yorumu yapabiliriz.

Çevre kirlenmesi, ağaçların kesilmesi ve endemik hayatın yok edilerek havaalanı yapımı eksilerden. Tabiatın dengesinin bozulduğu hemen fark ediliyor. Ancak 1-2 çevreci kuruluş dışında fazla ses çıkaran olmuyor.

Bir başka tehlike

Ben size yakın geçmişten bugüne gelen en büyük tehlikeye değineceğim. İlk gençliğimizi yaşadığımız çevrede, hâkim uyuşturucu esrardı. Birtakım küçük satıcıların teşvikiyle bu kötülük salgına dönüştü. Beraber büyüdüğümüz arkadaşlar bu akıma kapıldılar. Koca semtte, Selim adlı bir arkadaşımızı bu yüzden kaybettik. Esrardan değil, Beyaz -eroin- onu öldürdü. Bu pahalı zehri temin edebiliyordu. Çünkü babasının iki tane apart oteli ve bir sürü evi vardı. Daha acı olan ölümünden iki gün önce 18'inci yaşını kutlamıştık.

Yıllar sonra bir başka arkadaşımı yine bu beyaz tozdan uğurladım. Aslan gibi yakışıklı bu insan Hakk'a yürüdüğünde 43'ünde dahi değildi. Kokainin afrodizyak etkisi olduğuna inandı. Bu saplantısı ölümünü hazırladı.

Uyuşturucu trafiğinin yoğun olduğu ortamda, bunlara bulaşmayan sadece iki kişiydik. Diğerleri en azından tadına baktılar. Alışanlar devam etti. Böylece erken yaşta ölümü yakaladılar.

Kırma, sarma, zıvana yerleştirme fasıllarına ise birebir tanık oldum. Bu işi sürdürenlerin yaşadığı ömre zaten hayat demek mümkün olmadı.

Her yönden saldırı

Yıllar içinde geldiğimiz noktaya bakın. Parası olan veya olmayan bir nesil mahvediliyor. Geçtiğimiz aylarda unutamayacağım bir sahneye tanık oldum. 12-13 yaşlarında iki çocuğun oturdukları kaldırımda öne doğru yay haline geldiklerini gördüm. Ellerinde naylon torbalar; tiner çekiyorlardı.

Uyuşturucuda gelinen nokta bu. Hatta otlardan sentetiklere geçildi. İnanılmaz şekilde ucuz olmaları salgını karabasana dönüştürdü. Ekranlarda, uyuşturucu operasyonu verilmediği tek bir günü hatırlıyor musunuz?

Yüksekova'daki patronların faaliyetini ilk keşfeden biz değil, Norveç Gizli Servisi olmuştu. Bölgede üretilenlerin bir bölümü Batı gençliğini, kalan kısmı da bizim çocukları vuruyor.

Bu da yenisi

Çoğunuz, şimdi yazacaklarımı ilk defa okuyacaksınız. Birkaç yıldır yeni bir tehlike devrede. Onun adı STILNOX. Üretildiği yerler Fransa ve Almanya başta AB ülkeleri. Bizde imalatı yasak. Hatta ithalatı bile. Uyuşturucu mafyası bunun da yolunu buldu. Kurulan illegal ağla Türkiye'ye sokuluyor.

Bu tehlikeli tiryakiliği yaratan zolfidin maddesi. Stilnox'u vaz geçilmez hale getiren bu. Peki bu zehrin yapımına sebep olan etken ne? Dedik ya havacılık sektörü öyle hale geldi ki kimi pilotları, hostes ve diğer personeli birer robota dönüştürdü. Düğmeye basılıp anında uyutacak çare arandı. Neticede bir uyku ilacı olarak kullanılan Stilnox'u buldular. Bu canavarın yan etkileri saymakla bitmez.

Arkası geliyor.

Başlangıçta birer ikişer draje ile etkilenenler, daha sonra avuç avuç yutmaya başlıyorlar. Ana bayileri, bazı sorumsuz eczaneler. Kırmızı reçeteye de gerek yok. Her şey yasa dışı. Bazılarını tenzih ederim ama, kimileri sadece kutu başına alacakları yüksek miktardaki parayı düşünüyorlar. Öylesine müptelalar türedi ki, bunlara günde bir kutu yetmiyor. Anlayacağınız parasal yıkıntı diğer problemlerden.

Fikirtepe'de perakendecilere yapılan baskın daha yeni medyada yer aldı. Tarlabaşı, Hacıhüsrev ve Esenyurt'taki operasyonlar peş peşe yapılmakta.

Peki bu Stilnox felaketinin farkında olan yetkili yok mu. Uçuş personeli için üretilenler artık her yerde bulunur hale geldi.

Bir kez daha uyarmak istiyorum; "Sırf Stilnox alabilmek için" yakınlarını katledenlerin sayısı hızla artacaktır. Daha fazla gecikmeden ilgili tüm birimleri görev davet ediyorum.

***

Havagazı program

Son yılların en saçma sapan programı CNNTÜRK'te idi. Deniz Bayramoğlu'nun Gündem Özel'i "Kime neden güzel diyoruz"la başladı. Sonra "güzellik takıntı değil, ihtiyaç"ta karar kılındı. "Beyaz rengin yerini artık bronz aldı" dendi. Kimi çıktı bale gibi gösteri sanatını, boks başta bazı spor dallarını yerin dibine soktu. En hoşu da "hayatları yönlendirenler, kozmetik ve medya patronları" denmesiydi.

Sevgili Bayramoğlu'na bir sorum olacak; "Katılımcılara reklam faturası kestiniz mi? Başta estetik cerraha."

...

GÜNÜN SÖZÜ

Çoğunluk kuvveti, kuvvetlerin en hoyratıdır. Paul Bourget

Yazarın Diğer Yazıları