Uykusuz geceler
Bizimkiler ÖSO ile Dabık'a girerken, Bağdat-ABD koalisyonu Musul'u yoklamaya başladı. Bu şartlarda ülkesini düşünen bireyseniz, yatarken bile televizyonunuz açık demektir. Savaşın uzun sürmesi kesin. Harekat için aylardır "geliyoruz söylevleri" atıldı. Karşı taraf da her türlü tedbiri alma imkanı buldu. "Pentagon onaylı" seri muharebelerin sonunu merakla bekliyorum. Hele ortada Vietnam ve Afganistan örnekleri varken. Şimdilik ekranlara yansıyan konfeksiyon atelyesinden yeni çıkmış üniformalarla gözüken Irak askerleri var. Tabii gıcır gıcır araç ve silahlarla. Bunların cilalanmış haline ne kadar güvenilir? Bir gecede Irak'ın üçte birini kaybetmişlerdi. Allah için becerdikleri iş "iyi slogan atmak". Şov kısmı tamam. Sıra göğüs göğüse çarpışmalara gelince ortalık karışacak. Dilerim yeni savaş ekipmanlarını da IŞİD'e kaptırmazlar. Çünkü ortada üniformalarını çıkarıp kaçmaya alışmış bir ordu mevcut. Onlar cephane yığınağı yaparken ben de çay kahve stokunu tamamladım. Geceler uzun!
İki önemli tespit
İçime yara olan konularla ilgileneceğim. Taha Akyol'un yakıştırmasıyla "Nüktedan Binali Yıldırım" canımı sıkmayı sürdürüyor. Ha babam "Biz şapkasını alıp kaçanlardan değiliz" diyerek Demirel'e saldırıyor. Merhum'un yokluklar içinde bile memlekete yaptığı büyük hizmetler ortada. Bari bunlara hürmet et. Böylece geride kalanlara ve gerçekten sevenlerine saygı göstermiş olur. Gücü varsa, FETÖ'nün ebeveyni Amerika ve PKK'nın koruyucusu AB ülkeleriyle uğraşsın. Yıldırım'ı bir kez daha Demirel'e karşı saygılı olmaya davet ediyorum. Kaldı ki şapkası bile yok. Bu yazdıklarım sadece kişisel görüşüm değil. Aldığım pek çok protestonun dışa vurumu.
Hangi okul?
MHP'nin "Liderlik ve Siyaset Okulu" mevcut. Burada bazı partililere eğitim verildiğini biliyorum. Devlet Bahçeli mesaj verdiğinde okul da gündeme geliyor. Eğitim verenlerin bir bölümünü öğrenince şaşırdım. Eski deyimle şöyle nitelendirebilirim:
"Muhtacı himmet dede
Kaldı gayrı himmete".
Bu kurstan mezun olsanız ne yazar. Yorumu sizlerle paylaşacağım; "Bahçeli'nin tavrı ve yanlış stratejisi ile MHP %10'luk barajı asla aşamaz". Hele Erdoğan'a Başkanlık yolunu açtıktan sonra. Şimdi kalkıp "Onu işaret etmedi" tevilleri kafalardaki sorulara cevap olamaz.
Görünen o ki MHP, Bahçeli yönetiminde ikinci kez parlamento dışı kalacak.
Halkın gerçek gündemi
Ülkemizde eski ve en ünlü bir marketin "İndirim Günleri"ni gördükçe tansiyonum çıkıyor. "Sebze-meyve %25 ucuz" dendiği gün yapılan numarayı hemen fark ettim. Örneğin ithal muz, 9.60'tan 7.45'e indirilmiş etiketle karşınıza çıkıyor. Yahu bu ithal ürün bir gün önce de 7.45'ti. Kimi uyutuyorsunuz. Üzüm, armut, hıyar ve domateste de aynı cambazlık; "Önce bindirim, sonra indirim".
Bu ülkede denetimden sorumlu kurumlar ne iş yapar? Gariban üretici ve pazarcının ensesinde boza pişirenleri göreve davet ediyorum. Güçlerini devasa kuruluşlara göstersinler.
Bir hakem
Kayserispor-Beşiktaş maçını zorlukla izleyebildim. Protesto telefonları hiç susmadı. Tahmin ettiğiniz gibi hepsi Kartalsever'lerdendi. Bunlardan meslektaşım Erkan Yiğit "Yahu şu Hüseyin Göçek için bir şeyler yaz" dedi. Arayanların tamamı aynı istekte bulundu. Gerçekten daha maçın ilk 5 dakikasında siyah-beyazlıların 2 penaltısı verilmedi. Atiba'ya jet hızıyla sarı kart çıkarken, en az 3 Kayserili futbolcuyu oyundan atmadı. Göçek'in yönettiği hiçbir maçta doğru verilen "devam kararını" görmedik. Bereket Ömer Şişmanoğlu golü attı. Hem Beşiktaş'ı hem FİFA kokartlı Göçek'i kurtardı.