Uyku hastalığına mı yakalandınız?

Kazakistan’ın Akmola vilayetine bağlı Kalaçi köyü halkının yarısı, “uyku hastalığı” sebebiyle, başka bölgelere taşındı. Geride kalanlar da taşınmaya hazırlanıyor.Anadolu Ajansı muhabiri Selçuk Uysal’ın haberine göre hastalığın araştırılması için bölgeden alınan hava numuneleri yabancı sağlık kuruluşlarına gönderilecek.

Haberde şu bilgiler de var:
“Akmola vilayetinin Kalaçi ve Krasnogorsky köylerinde 2013 yılında başgösteren uyku hastalığına yakalananlar üç gün boyunca uyuyabiliyor. Hastaların daha sonra birkaç gün boyunca ne olduğunu hatırlamakta güçlük çektiği ve halüsinasyon görebildikleri ifade ediliyor.”
***
Kazakistan yine de şanslı sayılır. En azından uyku hastalığı sadece iki köyde görülüyor ve uyku üç gün sürüyor! Türkiye’de böyle mi? 1952’den beri Türkiye’nin tamamında uyku hastalığı var! Kalkınma hamleleri, Amerikan yardımlarına bağlandı! Atatürk döneminde uçak ihraç eden Türkiye, uçak fabrikalarını kapattı. Son 12 yıldır ise derin uyku dönemine geçildi. Devlet, üreten çiftçiye değil üretmeyene üretmediği için para veriyor! Cumhuriyetin bütün birikimi üç beş yılda satıldı. Artık, topraklar ve sular satılıyor. Siyasi iktidar bir taraftan da ABD projesi gereği, ülkenin bir kısmında egemenliği fiilen bir terör örgütüne teslim etti. Örgütle, özerklik, federasyon, konfederasyon pazarlığı yapıyorlar. Türkiye, komşuları olan Müslüman ülkelere yönelik saldırıda, Batı’nın maşası olarak kıllanılıyor ama birileri uyanır diye bu konuda haber yayınlamak bile yasaklanıyor. Medyada ise “Altı yaşındaki çocuk evlenir mi evlenemez mi?” tartışması sürüyor!
***
Uyanmaya faydası olur umuduyla birkaç paylaşımda bulunayım:
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Hazreti Peygamber’den sonra İslamiyet ne ölçüde değiştiyse, bizim de Erbakan Hoca’dan sonra çizgimiz aynı ölçüde değişti” dedi! Tabii “biz” derken “Milli Görüş Hareketi”ni kastediyor. Bildiğiniz gibi “Milli Görüş” teki milli kelimesi, Türk Milleti’ni değil, İslam ümmetini temsilen kullanılıyordu İslam ümmeti, şimdi eski milli görüşçülerin Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanı olması suretiyle ABD politikalarının kölesi haline getirildi. İç politikada ise balık baştan kokunca, artık hırsızlık geniş kitleler tarafından da meşru sayılmaya başlandı!
***
İslam adına yapılıyormuş gibi gösterilen terör ise, AKP’nin Suriye’de oluşturduğu, besleyip büyüttüğü örgütlerin içinden doğan IŞİD’in eseridir. IŞİD’in görevi ise Paris’te olduğu gibi, İslam dünyasını Batı’nın hedefi haline getirecek eylemler yapmak ve karşılığında girişilecek büyük operasyonlara meşruiyet sağlamaktır. Bu Truva atının Suriye ve Irak’a geçişini sağlayan ise AKP iktidarıdır.
Bakınız, İngiltere’yi ziyaret eden Pakistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rahil Şerif, başta İngiltere Başbakanı David Kameron olmak üzere muhataplarından, ülkesindeki yasa dışı ayrılıkçı örgütlere İngiltere toprakları üzerinden gelen mali yardımın kesilmesini istedi.
Bu farkındalık, Pakistan’ın uykudan uyanmaya başladığının göstergesi gibi görünüyor.
Paris’teki saldırı, ekonomi hatta doğrudan para ile o kadar ilgili ki petrol fiyatları düşürülerek köşeye sıkıştırılan Rusya’nın Başbakanı Medvedev, “Çok daha kötü sonuçlara sebep olabileceği için doların serbest dolaşımından vazgeçmeyi düşünmüyoruz” demek zorunda kaldı. Türkiye’de ise dünyaya Batı gözlüğü ile bakanlar, Paris saldırısında asıl hedefin Fransa veya Batı değil, İslâm dünyası olduğunu anlamıyor; yüzü gözü kapalı katillerin attığı sloganlara bakarak karar veriyor. Türkiye’de aslında kendisini “aydınlanmış” görenler, uyku hastalığına yakalanmış gibi mışıl mışıl uyuyor; farkında bile değiller.

Yazarın Diğer Yazıları