Utanmak kim siz kim?
Bülent Arınç, iffet ve haya kavramları üzerinden bir tartışma başlattı. Tartışma, Arınç’ın “kadınlar kahkaya atmayacak” sözleri üzerinden sürdürülüyor. Halbuki Arınç, utanma duygusunun, sadece kadınlar için değil erkekler için de önemli olduğunu söylemişti.
Arınç’ın açıklamaları, sadece cinsellikle ilgilidir ve bu konuda toplumun değer yargılarını inançlar ve gelenekler belirler. Başbakan Yardımcısı düzeyinde, kadının sokak ortasında veya başka bir yerde kahkaha atıp atmayacağına karışırsanız, ortalık “kahkaha polisleri” ile dolar. Oysa Türk Milleti’nin kültürü, kadının da erkeğin de ağırbaşlı olanını yüceltir zaten. Toplum vicdanı, kadının da erkeğin de hafifini küçümser, böylece kendiliğinden bir denetim oluşur.
Sizin bu konuya hükümet düzeyinde müdahil olmanız, kimseyi ağırbaşlı veya haya sahibi yapmaz. Olsa olsa hayasız müdahalelere yol açar!
Arınç’ın haklı olduğu husus şu ki, Türkiye’de gençliğe, sinema, müzik ve televizyon üzerinden ahlak dışı bir hayat tarzı model olarak gösteriliyor. Peki bu durum nasıl düzeltilir? Hükümet olarak bir milli kültür politikanız olacak, hepsi bu... Milli kültürü besleyecek düzenlemeleri, bağırıp çağırmadan, insanları azarlamadan yapacaksınız. Bunun yerine, Avrupa Birliği baskısıyla zinayı suç olmaktan çıkardıktan sonra hayadan, utanma duygusundan bahsederseniz, ancak aptalları kandırabilirsiniz ki bu da toplumu aldatmak demektir. Asıl utanılması gereken, bu kandırmacadır...
***
Haya veya utanma duygusu, cinsellikten başlar ama hayatın bütün alanlarını kapsar. Mesela, siz, evde hukuk dışı sakladığınız, kaynağı belirsiz paraları sıfırlamak için 24 saat uğraştıktan sonra topluma haya dersi veremezsiniz! Veya, gönderilen 10 milyon dolar rüşveti az bulup, oğlunuza, “Sakın alma, herkes ne kadar veriyorsa o da verecek, kucağımıza düşecekler” diye konuşuyorsanız, topluma ahlak dersi vermeye kalkışamazsınız.
Yine devletin kilit noktalarına yerleştirdiğiniz örgüt elemanlarının, ülkenin yetişmiş irsanlarına, uydurma ihbar mektupları ve sahte delillerle iftira atmasına yol vererek Batı güdümlü ekonomik ve siyasi kararlarınıza direnecek milli güçleri zayıflattıktan sonra, hayadan bahsedemezsiniz!
O örgüt elemanları, sizin ve kadrolarınızın bir kısmının yolsuzluğunu ortaya çıkarınca, devletten değil, başka bir merciden emir aldıkları iddiasıyla onları sırf hırsızlığınızı ortaya çıkardıkları için içeri atmaya kalkışmışsanız, utanma duygusundan bahsedemezsiniz!
Türkiye’nin milli güçlerine karşı işledikleri suçları siz soruşturamazsınız, çünkü onlarla suç ortağısınız! Böyle bir durumda gündemi değiştirip, hayadan, utanma duygusundan bahsederseniz kargalar bile kahkaha atar!
***
İslam dinini referans aldığınızı söyledikten sonra, ABD’nin verdiği paralarla Arap Baharı adlı projeyi, İstanbul’da organize etmişseniz, Mısır’ı, Tunus’u, Libya’yı, Suriye’yi, Irak’ı, Yemen’i, Bahreyn’i karıştırmışsanız, hayadan bahsedemezsiniz.
Türkiye’ye sevgiyle bakan bir halkı olan Suriye’yi, beslediğiniz ve eğittiğiniz teröristlerle kana boğmuşsanız, TIR’larla “lojistik destek” gönderdiğiniz grupların, Irak’a geçerek Musul’u, Telafer’i, Tuzhurmatı’yı işgal etmesine, günde beş Türkmen çocuğu öldürmelerine yardım etmişseniz, kendi konsolosluk personelinizin rehin alınmasına bilerek izin verip, işgale müdahale etmemek için bahane yaratmışsanız, Barzani’nin Kerkük’ü işgal etmesine de seyirci kalmışsanız, İsrail’e karşı sahte bir düşmanlık göstererek, Gazze’ye sahip çıkıyor gibi Müslümanlık taslamaya kalkışmışsanız, böylece ABD’nin İslam dünyasına soktuğu bir Truva atı olmak niteliğinizi örtmeye çalışmışsanız, hayadan bahsedemezsiniz! Çözüm süreci adı altında, milletin adını bile Anayasa’dan kaldırmaya çalışıp 40 bin insan katleden teröristlere iş, ev ve kredi vermeye kalkışmışsanız, utanma duygusundan bahsedemezsiniz!
Utanmak kim, siz kim!