Usta boyacı aranıyor ilanı!..

Uzaya astronot gönderemedik ama dünya tarihinde ölülerin mezardan kalkıp oy kullandığı tek ülkeyiz!.. Hiç bir seçim dönemi öncesi ve sonrası hatırlamıyorum ki; seçim hileleri tartışılmasın, gündemde olmasın. Yadırganacak bir durum var mı?.. Yook!.. Bu memleket nice değerler yetiştirmiş... Sülün Osman, Banker Kastelli, Banker Bako, Raki, Selçuk Parsadan, Jet Fadıl, Titan Kenan ve son günlerin en revaçta ismi Çiftlik Bank'ın tosunu Mehmet Aydın...

Caanım memleketim çok verimlidir. Yonca misali kes kes bitmez. Çok kısa zamanda yetişir uyanıkları ile kerizleri!.. O bakımdan 4 mevsim verimli bol ürün veren tarla gibidir. Asla ve kata nadasa bırakılamaz...

Yaklaşan seçimler öncesi tosun Mehmet Aydın ile birlikte yine seçim hilelerini tartışıyoruz. Ellerin adamları mektupla oy kullanıyor, biz parmak boyasının tekrar kullanılmasını gündeme taşıyoruz. CHP İstanbul milletvekili Ali Özcan, "seçimlerde parmak boyası geri gelsin" diye kanun teklifi verdi. Sanki, parmak boyasının kullanıldığı o günlerde seçimlere hiç hile hurda karıştırılmamış gibi. Özcan,"eğer AKP ve MHP, seçim güvenliği konusunda samimilerse kanun teklifimi hemen kabul edeceklerdir" diyor. Gülsem mi ağlasam mı?.. Herhalde Ali Özcan ölülerin mezardan kalkıp oy kullandığı günlerde ve hatta 30 Mart mahalli seçimlerinde yurt dışında tatil yapıyordu.

Benim adım tosun Çiftlik Bank'a para yatırana ko...n ülkesinde uygulanan bazı seçim hilelerini şöyle bir hatırlamaya var mısınız?..

Mükerrer oy; En bilineni ve en klasiğidir. Mükerrer seçmen yazdırılması ile faaliyete konulur.

Hazır sandık yöntemi; Kimsenin müşahit göndermediği köyde sandık başkanını tek müşahidi olan parti bağlar. YSK'nın sonuçlarını tarayın çok böyle köyler bulursunuz. 400 seçmenli köyde 400 geçerli oy tek bir partiye gitmiştir. Seçim günü ne hikmettir ki, o köyde bir Allah'ın kulu hastalanıp sandığa gitmemezlik yapmaz. Köyün seçmenleri o kadar bilinçli, tahsilli ve eğitimlidirler ki bir tane bile geçersiz oy çıkmaz. Sadece kimsesiz köylerde değil, aşiret ağalarının ve terör örgütünün hüküm sürdüğü bölgelerde de hazır sandık yöntemi uygulanır. Firesiz gelir oylar!..

Sahte seçmen; Ölmüş, taşındığı halde listeden düşmemiş kişilerin yerine oy kullandırılır.

Sandık başı tırnakçılığı; Sandık kurulundan birkaç kişinin düzenbaz partizan olması ile sonuca ulaşılır. Düzenbaz bir müşahit, kaşla göz arasında sandığa partisine mühür basılı oyları tıkıştırır. Sandıktan çıkan oy sayısı kullanılandan fazla çıkınca, sandık memurları çaresiz kalır. Paçayı kurtarmak için sandığa gelmeyen seçmenlerin yerine imza atılır.

Toptancılar; Gerçek oyları çıkarıp, oy sandığını tamamen doldurursunuz. Bu iş için en uygun zamanlama hain kedinin trafoya girdiği ve elektriklerin kesildiği andır.

Torbacılar; Sandık Kurulu Başkanı elinde mühürlü oy çuvalını İlçe Seçim Kurulu'na teslim için bir servis aracına biner yolda iyi saatte olsunlara rastlarsa o çuval ve tutanak değişiverir.

Şimdi, söyleyiverin bana, parmağımıza boya sürünce ne değişecek. Kumaş bu!.. Neremize boya sürsek acaba?.. Yanlış anlamayın!.. Kumaşın neresine sürsek demek istedim. Tosun, bu millet seninle gurur duyuyor!..

***

Cevap ve açıklama

T.C. Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği Değişik İş No:2018/2005 D.İş

Yeniçağ Gazetesi'nin 27.02.2018 tarihli nüshasında manşetten ve devamında 3. sayfada 'Saray Kabinesindeki had kavgası' başlığıyla gerçek dışı bilgiler kaynak edinilerek yayınlanan yazıda; Müvekkilim Sayın Berat Albayrak'a yönelik olarak gerçeğe aykırı, kurgulanmış bir takım asılsız bilgilere yer verilmiştir.

Yeniçağ Gazetesinin sözde yazarı Ahmet Takan tarafından ortaya atılan bu iddianın provokasyondan başka hiçbir niteliği bulunmamaktadır. Bu şekilde gazetenin ve eser sahibinin belirli kişi ve kurumları hedef alarak 'gazetecilik' kisvesi altında kamuoyunu kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığı anlaşılmıştır.

Müvekkilim Enerji Bakanı Sayın Berat Albayrak şahsi menfaatlerini değil millî menfaatlerini ön planda tutarak kamuya hizmet görevlerini layığıyla sürdürmektedirler.

Bu sözde yazar hayal dünyasındaki tüm kirlilikleri bir kurgu dahilinde mütemadiyen yazmaktadır. Daha önce de kaleme aldığı kirli senaryolar, yalan ve hayal mahsulü diyalog ve iddialar için müvekkilim Sayın Berat Albayrak adına suç duyurularında bulunulmuş, tazminat davaları açılmıştır.

Normal şartlarda asla muhatap alınmayacak bu yazar kisveli müfteri için, maalesef bu tekzibi kaleme almak zorunluluğu hasıl olmuştur. Buradaki amacımız tamamı yalan ve hayal mahsulü olan sözde yazı için cevap olmayıp, bu kirli şahsiyetin kamuoyunu yanlış yönlendirmesini engelleme çabasıdır.

Gazetenin ve eser sahibinin sadece belirli kişiler aleyhine birtakım iddialar ortaya attığı ve bunları hiçbir şekilde ispatlayamadığı gibi hukuki müeyyidelere de maruz kaldığı ancak bu hukuksuz uğraşına ara vermeden aynı iddiaları başka şekillerde gündeme getirdiği böylece gazetecilik, kamuoyunu bilgilendirme namına herhangi bir uğraşının olmadığı, yalnızca müvekkilim gibi hedef aldıkları kişilerin itibarlarını sarsmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır. Yeniçağ Gazetesi'nin çamur at izi kalsın stratejisine uygun olarak, kin ve nefret söylemleriyle sürdürmekte olduğu yayın anlayışı basın ve ifade özgürlüğü korumasından yararlanamamalıdır. Zira basın özgürlüğü korumasından yararlanmanın öncelikli kriteri en azından görünür gerçekliğe uygunluktur. Fakat Yeniçağ Gazetesi'nin hiç bir somut gerçekliğe dayanmayan uydurulmuş iddialarla Müvekkilim aleyhine yayın yapması her bakımdan hukuka aykırıdır. Basın ahlakını gözeterek kamuoyunu aydınlatma noktasında bir kaygısı bulunmayan gazete tıpkı daha önceki gerçek dışı yazıları nedeniyle tarafımızca gönderilmiş olan tekzip metinlerini mahkeme kararları mecburiyetiyle usule uygun olmasa da yayınlamış olduğu gibi, bu gerçek dışı iddiaları nedeniyle de Müvekkili hedef alan 27.02.2018 tarihli yazının neden olduğu kişilik hakları ihlalini cevap/düzeltme metnini yayınlayarak gidermelidir. İfade ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak yayın yapan basın organları kamuoyunu, ortaya attıkları İddialarla yönlendirebilmekte ve bu anlamda hedef aldıkları kişilerin itibarlarına zarar verebilmektedirler. Gazete ile televizyonların propaganda ve algı yönetiminin en etkili enstrümanlarından olduğu gerçeği yadsınamaz. Bu anlamda propaganda ve kamuoyu üzerindeki algı yönetiminin Yeniçağ Gazetesi'nde sistematik olarak yayınlanan bilhassa Ahmet Takan imzalı yazılar ile Müvekkilim Sn. Berat Albayrak aleyhine sürdürüldüğü görülmüştür. Sonuç olarak yazı içeriğinde bahsi yapılan olay tamamıyla hayal ürünü bir kurgudan ibarettir. Ülkesini seven, görev bilinci taşıyan, tüm eylem ve işlemlerini hukuk dairesinde yapan, Müvekkilim Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanı Sayın Berat Albayrak bu karanlık odaklara karşı mücadelesini tüm kararlılığıyla sürdürecek, asılsız haber yapmayı kendine düstur edinmiş olan Yeniçağ Gazetesi ve yazarlarından hızlı ve etkin bir şekilde bu hukuk dışı eyleminin yargı önünde hesabı sorulacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Berat Albayrak Vekili Av. Ahmet Özel

Yazarın Diğer Yazıları