Tutuklamalar neden şimdi?

2009 yılında pankreas kanserinden ölen William Safire, 5 Kasım 2001 tarihinde The New York Times gazetesinde "Sovyetlere karşı Çin'i kullandık; Müslümanlara karşı Türkiye'yi kullanalım" başlıklı bir analiz yapmıştı.

Safire, "ABD eski başkanlarından Richard Nikson ile Arasat'ta bir röportaj" gibi ustaca bir yöntem kullanmıştı.

***

Hayali röportajda, Nikson, Bush ve ekibinin büyük bir strateji geliştirmesi gerektiğini söylüyordu:

-Nedir bu strateji?

-Gerçek düşmanını bileceksin. Bu, sadece Bin Ladin ve onun terörist ağından ibaret değil, tüm İslam âlemini ele geçirmekle tehdit eden bir hareket. Bu sakallılar ve onların daha da tehlikeli resmi sponsorları, Kuveyt ve Suudi petrolünü istiyor. Bu petroller, onlara, sağduyulu Müslümanları ve de tüm Hıristiyan ve Yahudi kâfirleri yok etmek hedefine dönük olarak nükleer ve biyolojik silahları geliştirmek veya satın almak için gereken parayı sağlayacaktır.

-Onları nasıl durduracaksınız?

-Nasıl ki Sovyetlere karşı Çin kozunu kullanarak komünist bloğu böldük, onları da aynı şekilde böleceğiz. Sizin kuşağınızın kozu, güçlü ordusuyla laik Müslüman ülke olan Türkiye'dir. Ankara ile Türk sınırını geçip Kuzey Irak'ı ele geçirmek üzere anlaşmak iyi fikir. Oradaki Kürtler zaten uçuşa yasak bölgenin kapsamı içinde bulunuyor ancak esas olarak Türkiye'nin parçası olacak bölge, Saddam Hüseyin'in petrolünün yarısını sağladığı Kerkük bölgesidir.

-Bu, savaş demek değil mi?

-Saddam'ın biyolojik ve nükleer silah tehdidi ve terör bağlantılarının meşrulaştırdığı kısa bir savaş. Bizler Türklere, kendilerinin Bağdat'ta dost bir iktidar kurması karşılığında, hava savunması ve BM Güvenlik Konseyi desteğini sağlayacağız. Özgürlüğüne kavuşan Iraklılar, güneydeki petrolleri deli gibi pompalamaya başlayacak ve OPEC'e darbe vurmamıza yardımcı olacaklar.

-Bunun Türklere getirisi ne olacak?

-Öncelikle büyük para var, Kuzey Irak rahatlıkla günde yaklaşık iki milyon varil petrol üretebilir. İkinci olarak, Türkiye, kendi Kürt problemini, kendi payına düşen dilimde Kürdistan diye adlandırılan bir özerk bölge oluşturarak çözecektir.

-Peki bu yeni sınırlar anlamına gelmez mi ve Arap devletleri dışlanma endişesine kapılmazlar mı?

-Türkler, Müslüman ancak Arap değiller. Irak, İngiltere'nin bir 20'nci yüzyıl kurgusuydu. İsrail devleti 50 yıl önce kuruldu ve yakında da bir Filistin devleti kurulacaktır. Yeni zamanlar, yeni sınırlar...

***

Görüldüğü gibi Safire, Türkiye'nin oltaya takılması için Kerkük'ün yem olarak kullanılmasını istiyordu.

1 Mart tezkeresi, işte bu tuzağın TBMM'ye yansımasıydı. Reddedildi!

Birinci Körfez Savaşı'nda da Turgut Özal'ın kabul ettiği, ancak dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut ve Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay'ın reddettiği formül de buydu.

ABD, Kuzey Irak'ta Kürt devletini, Turgut Özal ve Süleyman Demirel sayesinde ve Çekiç Güç marifetiyle o tarihte kurdu ama topraklarını genişletmesi için Türkiye'nin Güneydoğusunu savaş bölgesi haline getirmesi gerekiyordu. Oğul Bush, bu sebeple Türkiye hakkında "cephe ülkesi" tabirini kullanmıştı!

***

ABD, daha sonra IŞİD adlı bir organizasyon kurarak, Suriye'yi Türkiye üzerinden karıştırdı. Yani Müslümanlara karşı Türkiye'yi kullandı. Kendi projesini uygulamak için Güneydoğu'da hendekli bir kalkışma tertipledi, başaramadı... ABD'nin asıl hedefi Türkiye'yi çözmekti. 15 Temmuz'da tam Türkiye'yi de kendisine bağlayacaktı ki suçüstü yakalandı. Türkiye'de irtibatlı oldukları adamları tutuklanınca sızlanmaya başladılar. ABD, Musul konusunda anlaşmaya yanaşmayınca yeni tutuklamalara girişildi.

Sonuçta PKK ve HDP de ABD'nin kuklası değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları