Haritalar, yorumlar, süreler, siyasi eleştiriler havada uçuşuyor. Suriye, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu ne dedi? Hava sahası açılacak mı? Esad tehdit mi etti? CHP ile İYİ Parti ne diyor? Ve tabii Erdoğan kimlere meydan okudu?
Konumuz Afrin.
Amerika'nın aklından şüphe edilen başkanı Donald Trump, PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG'nin teröristlerinden bir ordu kurdurmaya ve Türkiye sınırında görev yapmasına karar verdi.
4 bin 500 TIR silah, zırhlı araçlar ve ağır silahlar hibe ettiği teröristlerden hem de sınırımızda ordu kuracak Amerika, işin özeti bu.
Terör örgütüne müttefik Amerika zaten Fırat'ın doğusunda Rakka merkezli olarak bu işi başarmış durumda. Ancak Fırat'ın batısına yani Afrin bölgesine Türkiye çok sert tavır gösteriyor.
Türkiye yerden göğe kadar bu tehdit konusunda haklı.
Suriye'nin Rakka merkezli hem de Afrin'den çok daha büyük bir coğrafi bölgesi Amerika müttefiki PYD/YPG terör örgütünün elinde değil mi?
Haritalar net şekilde gösteriyor ki Türkiye'nin kilometrelerce uzunluğundaki sınırımıza yani Fırat'ın doğusunda komşumuz artık Amerika müttefiki PYD/YPG.
Peki, bu durum tehdit değil mi?
Türkiye neden Rakka merkezli bu tehdidi görmezden geliyor?
Afrin'e girip 20 kilometreye 40 kilometre olan 800 kilometrelik küçük bir alanı PYD/YPG'den temizleyip Türk kamuoyundan aferin almak mı Erdoğan'ın amacı?
Erdoğan sık sık, "raconu ben keserim" diyor.
Rakka merkezli PYD/YPG terör örgütü ve müttefiki Amerika için racon kesmeyecek mi Erdoğan?
Bu sorularımıza yanıt gelir ama askeri harekatın an meselesi olan Afrin'e tekrar bakalım.
Son durum şöyle; Amerika karşı, Rusya karşı, Suriye karşı Türkiye haklı ve kararlıdır.
Çok önemli sorular şöyle:
- Suriye topraklarını Amerika ve Rusya bölüşme konusunda anlaştılar mı?
- Esad, Putin ve Trump, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye sınırında Kürt Devleti kurulması için anlaştılar mı?
- Amerika ve Rusya, Türkiye'nin terör örgütü PYD/YPG'ye karşı askeri harekat yapmasını neden engelliyorlar?
Her ne kadar yandaş medya tersini empoze etse de Türkiye'de iktidar ve muhalefet gerek Afrin gerekse Rakka konusunda yani PYD/YPG terör örgütünün güney sınırımızda Kürdistan devleti kurma ya da özerk bölge oluşturma konusunda aynı tepkiyi koyuyor.
Bakın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "sağduyu çağrısı yapıyor ve tek bir Mehmetçiğin şehit olmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını ve askeri harekatın Amerika ve Rusya ile anlaşarak yapılmasını" öğütlüyor.
Bu öğüt üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan Rusya'ya giderek mevkidaşları ile görüştüler.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün Orta Doğu, aktörlerin yönlendirdiği bir Orta Doğu. Bir ucunda ABD var, bir ucunda Rusya var, bir ucunda İran var, bir ucunda Türkiye var. Bu dört temel aktörün bir araya gelip Orta Doğu'daki acıyı, kanı ve gözyaşını sonlandırması lazım. Buradan hükümete de sağduyu çağrısı yapmak bizim görevimizdir. Orta Doğu'da barış, huzur istiyoruz. Diplomaside hamasetin geçerliliği yoktur. Diplomatik kanalların sonuna kadar zorlanması lazım" diyor.
Ben de diyorum ki Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.
Amerika, Rusya, İran ve Suriye kendi ülke çıkarlarını düşünürler ki, Türkiye de iktidarı ve muhalefeti ile dış politikada tek yumruk olmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrım; Meclis içinde ve dışında olan tüm siyasi partilerin liderlerini bir toplantıya davet etmesi ve ulusal dış politika tavrını tek yumruk olarak Türkiye'nin ortaya koymasını sağlamasıdır.
