Türk'ün Ateşle İmtihanı

Bugün 30 Ağustos. 19 Mayıs 1919'da başlayan Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının yıl dönümü. Yunan ordusunun bütünüyle çembere alınarak imha edilmesini tamamlama ve Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın kazanılmasını kutluyoruz. Ayrıca Kütahya ve Çivril'in işgalden kurtuluşları da önemli törenlerden nasibini almakta.

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının inanılmaz mücadelelerini inkâr mümkün mü? Birtakım yobazların böylesi bir öyküye hâlâ bip atma çabalarını gördükçe üzülmemek elde değil. Kullandıkları cümlelerin satır aralarında Kurtuluş mücadelesini yerenlere Türk demek mümkün mü? Benim özellikle gençlere tavsiyem 30 Ağustos'u getiren günleri, dönemin edebiyatını okuyarak anlamaları. Bu konuda gerçekleri yansıtan en iyi anı roman Halide Edip Adıvar'a ait; "Türk'ün Ateşle İmtihanı".

Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban'ı düşman saldırısına uğrayan bir köyü anlatır. Buradaki örgütlenme ve bunun için mücadele eden bir askerin hikayesi müthiştir. Yine Karaosmanoğlu'nun kaleminden çıkan Millî Savaş Hikâyeleri ise tamamen gözlemlere dayalı öykülerden oluşur.

Mehmet Rauf'un Halâs'ında, Aka Gündüz'ün Dikmen Yıldızı'nda, Peyami Safa'nın Sözde Kızlar'ında, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Sahnenin Dışındakiler'inde kurtuluş anılarını bulursunuz. Kemal Tahir, Talip Aydın, Talip Apayadın ve diğerlerinin eserlerini de unutmamalısınız.

Uzun ve zor savaşın şiirlerle anlatımına gelince olağanüstü satırlar görmekteyiz. Mehmet Akif Ersoy'un mısraları millî marşımız olacak kadar yücedir. Yine Ersoy'un Bursa'nın işgali için kaleme aldığı Bülbül'ü yüceltecek kelime bulamıyorum. Aynı şairin Leyla'sı savaşın acılarını aktaran önemli satırlardır. Fazıl Hüsnü Dağlarca'dan Attila İlhan'a daha kimler var, kimler...

Sahnelenenler

Hayri Muhittin Dalkılıç, Gazi Mustafa Kemal, Necip Fazıl Kısakürek, Tohum'la Anadolu'nun kahraman insanını tiyatro eserleriyle ölümsüzleştirmişlerdir.

Gördüğünüz gibi bir 30 Ağustos günü benim için de ilk olanı yaptım. Kurtuluş Savaşı'ndan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ne gelişin edebiyatımıza yansımalarını ele aldım. Sıraladıklarım sadece birkaç örnek. O kadar çoklar ki, sahiplerini saygı, sevgi ve rahmetle anıyorum.

***

Gerçek değer

Ömer Üründül'ü arada değişik ekranlarda izliyordum. Ya analiz yapıyor ya da İngiltere liginden maç yorumluyordu. Ona hep gıpta etmişimdir. Bu kadar spor aşığı olmak önemli. Basketbol ve tenis organizasyonlarını nerede olursa olsun izlemesi de artılarından.

Doğrusu bana S. Antonio Spurs'un ilk beşini say deseniz üçten fazlası çıkmaz. Aynı soruyu Üründül'e yöneltirseniz yedekleriyle sıralar. Wimbledon'ın bırakın yenilerini gelmiş geçmiş tüm önemli raketlerini düşünmeden söyler. Bu üstünlük, içten gelen belki de merhum pederi Sedat Üründül'den miras genleri taşımasından. Baba Üründül ilerlemiş yaşına rağmen Afrika kupalarına gider, yerinde izlerdi.

Yüz Yüze Yeniden

Orhan Ayhan Ağabey telefon etti "Ömer bu akşam TRT Spor'da başlıyor". Sevindim ama bir şanssızlık yaşıyoruz. Evdeki televizyon bağlantıları göçmüştü. Yıllar içinde ilk kez başıma geliyordu. Elimdeki aletle kurulum yapmaya çalıştım başaramadım. Dıgıturk'ün telefonları da aynı şekilde idi. Bölgesel servisleri de tatile girdik mesajları veriyordu. Son çare çok sevdiğim bir elektronikçi kardeşime ulaştım. Durumu anlattım. Arabasına atlayıp geldi, ölçtü biçti ve teşhisi koydu "çanakla bağlantı yok". İki saatlik uğraşı sonucu onarımı tamamladı. Yüz Yüze Yeniden'in başlamasına 6 dakika kala yerime oturdum.

Öncelikle böylesi bir dönüşe Erdoğan Arıkan gibi donanımlı ismi veren TRT Spor Koordinatörlüğü'nü tebrik ediyorum. Kim ne bip atarsa atsın Mehmet Buğra Şahin göreve başladığı günden beri kuruma dinamizm getirdi. Bilgili ve kafası çalışıyor. Hepsinden önemlisi ne yapıp edip "bürokrasi"yi aşabiliyor. Sonunda yine başardı Ömer Üründül gibi bir değeri sadece TRT'ye değil tüm sporseverlere kazandırdı.

Birilerine mesaj

Canlı yayına gelen binlerce mesajı 1.5 saatlik sürede cevaplandırmak mümkün değildi. Arıkan'ın aralardan seçip verdiği gol pasları güzeldi. Cevaplar ise dopdoluydu. Programın yıldızı tabii ki Üründül'dü. Böylesi bir spor ansiklopedisini bunca zaman "benim yuvam" dediği ekrandan ayıranlara ise sadece üzüntülerimi iletiyorum. Acaba bunlar Yüz Yüze Yeniden'i izlediler mi? Kendilerine önerim kaçırdılarsa önümüzdeki Pazartesi saat 22:00'da TRT Spor'u mutlaka seyretmeleri. Belki böylece günah çıkartırlar.

Son sözleri Erdoğan Arıkan'a bırakıyorum; "Haftaya Türkiye'nin efsane yorumcusu Ömer Üründül'le yine buradayız"..

Yazarın Diğer Yazıları