Türkiye'yi kim satın alıyor?
Bir ara bankalar, "altın hesabı açıyoruz" diye vatandaşın yastık altındaki altınlarını sisteme çekmeye çalıştı. Sistemin gazeteleri ve televizyonları, "Altın hesabı zirve yaptı", "Altın hesapları kabardı" gibi laflar üretti!
Tulumbada su bitmişti ama vatandaş altınını vermiyordu... 15 Temmuz'dan sonra, dövizini de vermedi!
Mehmet Şimşek Maliye Bakanı iken Türkiye'nin 490 ton olan altın rezervinin 450 tonunun, İngiltere Merkez Bankası Bank Of England'da emanette olduğunu açıklamıştı.
Yazar Metin Aydoğan, "Elde kalan son devlet varlıklarının, 'Varlık Fonu' adı altında elden çıkarılmasının, 450 ton altın olayıyla bir ilişkisi var mıdır?" diye sordu.
***
Türkiye'nin 400 milyar doları aşan dış borcu karşısında 450 ton altın, devede kulak bile değil! Proje daha büyük!
Aslında "Merkez Bankası döviz rezervi" denilen paralar da İngiltere'ye gönderiliyor.
Merkez Bankası eski başkanlarından Yaman Törüner, 2007 yılı Haziran ayında Milliyet'teki yazısında "Yabancılar bizden aldıkları 112 milyar doların, 80 milyar dolarını Hazinemize ve borsamıza sıcak para olarak yatırır; bizim paramızla havadan yüzde 22 faiz alırlar. Bu hükümet geldikten beri bu yolla, (2007 yılına kadar) sıcak paraya yaklaşık 90 milyar dolar faiz ödedik. İşte bu faizlerle, yani hiç para koymadan yabancılar bankalarımızı ve diğer önemli kuruluşlarımızı satın aldılar. Almaya da devam edecekler. Bu sebeple, ülkemize rekor derecede yabancı yatırımcı geldi." diye yazmıştı.
Türkiye bu döngü içinde kendi parasını kredi olarak kullanmak için 60 milyar dolara köklü kuruluşlarını sattı!
***
* Bize gönderilen bir çalışmada "Varlık Fonu'na devredilen kurumların, 2,233 milyon metrekare hazine arsa ve arazisi de var. Sadece kurumlar değil, vatan toprağı da ipotek gösterilip borç alınacak." deniliyor.
Satılacak vatan toprağı, Türk ordusunun Suriye'de Fırat Kalkanı operasyonuyla kontrol ettiği Azez-Cerablus-El Bab üçgenindeki topraklar kadar... Ayrıca yabancıların Türkiye'de satın aldığı mülkler, bundan çok fazla!
Vahim iddialar şöyle:
* Ekonominin çarkları durdu. Dolar zirvedeyken "kaynağı belirsiz" 5 milyar Dolar geldi. Peyderpey en yüksek fiyattan bozuldu.
* Türkiye'nin çok büyük bir sanayi şirketinin, Çinlilere 3 milyar Dolar'a acilen satılması için büyük baskı var. Sebep, acil döviz ihtiyacı!
* Yine yurt içi ve yurt dışında çok sayıda üretim tesisleri olan bir grubun yabancıya satılması baskısı var. Satılacak, ancak yarı fiyatına Katar fonuna satılması için baskı yapılıyor.
* Referandumdan hemen sonra, Katar'dan ilk plânda 10 milyar Dolar gelecek!
* Merkez Bankası hisseleri de satılacak. 3-4 yıl içinde, Osmanlı'nın son dönemindeki gibi Türk parasını yabancılar basarsa hiç şaşırmamak lâzım!
* Köprüler, barajlar ve otoyollar da satılacak!
* Şehir hastanelerinin yapımıyla, şehir merkezlerindeki değerli tüm arazi ve binalar Varlık Fonu'na devredilerek satılacak.
* "Vakıflar"ın elindeki bütün mallar, araziler, fona devredilip satılacak!
* Yurt dışındaki rüşvet ve uyuşturucu kaçakçılığından edinilmiş kara paraların Türkiye'ye getirilerek yıkanması sağlanacak. (Başladı bile.)
* Referanduma ekonomik sıkıntı içinde gidilmesin diye piyasalara para pompalanacak!
***
* Uluslararası tahkim kabul edilmiş olduğu için, satılan kurumların ve vatan toprağının parasıyla bile geri alınması zor!
* Türk ekonomisinin bütün çarkları, yurt dışında (Katar'da) tutulan ve rüşvetle edinilmiş yaklaşık 200 milyar Dolar'la ele geçirilecek ve "İngiltere güdümlü halifelik" bunun üzerine bina edilecek!
Türkiye'nin satılmasına, "evet" denilebilir mi ey milletim?