Türkiye'ye rağmen federasyonda ısrar
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye'nin konfederal veya iki devlete dayalı çözüm arzusuna rağmen hâlâ daha Rum tarafı ile federasyonu konuşmak istemektedir. Sadece ve sadece yeni bir müzakere sürecine başlayarak zaman kazanmak, enerji siyasetini ve askerî gücünü ileriye taşımak, kuvvetlendirmek isteyen Rum tarafı da Akıncı ile federasyon görüşmeye hazırdır. Tarafların olası müzakerelerin başlaması ile ilgili farklı hedefleri vardır ve sonuç alınması, anlaşmaya varılması mümkün değildir. CB Akıncı göreve geldiğinden bugüne ve 50 yıllık müzakere sürecinde Rum tarafının niyetini çoktan anlamış olmalı ve birleşmenin olamayacağından hareketle Türkiye ile ortak bir yolu çoktan tercih etmeliydi...
CB Akıncı 16 Nisan tarihinde 'niyetini' öğrenmek üzere bir araya geldiği GKRY Başkanı Enosisçi Anastasiadis ile 26 Ekim Cuma günü yeniden bir araya geldi. İki lider 3 yıl önce aldıkları karar doğrultusunda, Aplıç ve Derinya kapılarının 12 Kasım'da açılmasına karar verdiler. CB Akıncı toplantıdan sonra Saray'da gazetecilere bilgi verdi. Akıncı'nın son dönemde özellikle üzerine basa basa vurgu yaptığı siyasi eşitliğimiz ve Türkiye'nin Kıbrıs'taki garantörlük hususundaki açıklamalarını yorumlamak istiyorum.
***
Akıncı'nın olası bir federasyonda siyasi eşitliğimizde ısrar etmesi çok doğrudur ve buna destek vermeyecek tek bir Türk olamaz. Ne var ki Akıncı'nın etkin karar almada ortaya koyduğu öneriyi, bir tek Türk'ün karar almada olumlu oy kullanmasının yeterli olmasını, kabul etmek mümkün değildir. Karar almada, hele hele hayati meselelerde bir tek Türk'ün oyunun yeterli olması, Türk tarafını temsil etmesi, kaderini belirlemesi doğru ve demokratik değildir. Olası bir federasyonda Türk tarafının temsil edileceği devlet organlarında görev alacak Türklerin kendi aralarında basit çoğunlukla karar alması sağlanmalıdır. Rum'un ayrı, Türk'ün ayrı alacağı kararlar çerçevesinde hareket edilmelidir. Siyasi eşitliğimizin diğer önemli bir kazanımı dönüşümlü başkanlık olacaktır. Bir Türkün de federal devletin başkanı olabilmesi kesinlikle sağlanmalıdır.
Anastasiadis Türk tarafının siyasi eşitliğini kesinlikle kabul etmemektedir. Bu hususta karar vermemiz gereken şudur; ya Rumların bizim adımıza karar almalarını kabul edeceğiz ve zaman içerisinde yok olmamızın önünü açacağız ya da siyasi eşitliğin olamadığı bu ortaklıktan vazgeçeceğiz. Rum'un azınlık saydığı biz Türklere hükmetmesini reddedeceğiz. İşte yıllardır benim yazdığım ve söylediğim budur. Birleşik Federal bir devletin, ortaklığın kurulması mümkün değildir. Rum eline geçirdiği sözde meşru devlet olma gücünü Türklerle yeniden paylaşmak istemediğine göre, ortaklık kurulamaz ve dolayısıyla kendimize yeni bir yol çizmeliyiz. İki devletli çözümde ısrar etmeliyiz.
Kıbrıs'ın sahibi büyük Türk milletidir...
CB Akıncı'nın Anavatan Türkiye'ye atıfta bulunduğu bir iki konuda da yorum yapacağım. CB Akıncı'nın, Türkiye'nin Rum tarafı ile kurduğu diyaloğun süreklilik arz etmesi halinde zararlı olacağı görüşü doğrudur. Rum tarafı yıllardır Türkiye'yi muhatap almak ve doğrudan görüşmek istemekte, her defasında da Türkiye, muhataplarının Kıbrıs Türk Yönetimi olduğunu söylemekte ve reddetmektedir. Günün sonunda Türkiye, sözde Kıbrıs Cumhuriyetini, Rum İdaresi'ni fiiliyatta tanımamaktadır. Siyasetimiz budur ve bu sürdürülmelidir. Ne var ki Akıncı'nın Türkiye'nin Kıbrıs sorunundaki rolünü, Kıbrıs üzerindeki hakkını, sadece garantör güç olarak sınırlandırmaya çalışması, vahim bir hatadır ve büyük bir talihsizliktir. Türkiye'nin Kıbrıs'ın kaderinde, geleceğinde alacağı rol ve sorumluluk sadece garantörlükle sınırlı olamaz. Kıbrıs'ın sahibi Büyük Türk Milletidir, Türkiye'dir, KKTC'dir. 80 milyon Anadolu'daki kardeşimiz Kıbrıs'ın geleceğinde kesinlikle söz sahibidir. Akıncı'nın aksini söyleyen lafları boştur. KKTC'nin mevcut demografik yapısına, gerçeklerine uymamaktadır. Anlayacağınız Akıncı'nın, Türkiye'ye tavır koyma egosu, hastalığı nüksetmiştir. Akıncı, Erdoğan'ın fikrini almadan, daha açıkcası olurunu almadan, TBMM'den onay almadan en ufak bir kararın altına dahi imza koyamayacağını bilmiyorsa, yakında yaşayarak öğrenecektir. CB Akıncı bir an önce Rum tarafı ile anlaşma sağlanamayacağını anlamalı, Türkiye ile istişare ederek, doğru olan yolda yürümelidir. Yok ben kafama göre, Türkiye'ye rağmen bildiğim yolda giderim diyorsa, siyasi hayatının bittiğini kabullenmek zorundadır.
Kıbrıs Türkü Türkiye'ye rağmen siyaset güdenleri her zaman tasfiye etmiştir ve edecektir.