Türkiye’ye aptallık virüsü mü serptiler?
The İndependent gazetesinin haberine göre, Amerika’daki Nebraska Üniversitesi Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmada aptallık virüsü bulunduğu bildirildi.
Habere göre insan gırtlağındaki mikroplar üzerine yapılan bir bilimsel araştırma esnasında tesadüfen bulunan virüsün DNA’sı ile doğadaki yeşil yosunları tahrip eden virüsün DNA’sı birebir uyum gösteriyor.
Yapılan bilimsel çalışmaya iştirak eden 90 katılımcının 40’ında söz konusu virüse rastlanırken, bu kişiler görsel algı ve dikkat gerektiren testlerde virüsü taşımayanlara göre daha kötü sonuçlar elde etti!
Tabii bu tür haberleri ihtiyatla karşılamak gerekir. İngiliz basınında buna benzer çok haber çıkar ama perde arkasını araştırırsanız çok başka sonuçlara ulaşırsınız.
***
Aptallığa genetik etmenler dışında virüsler de yol açabilir. Virüsler, metabolizmayı etkilediğine göre zekâyı da yavaşlatabilir veya algılama kapasitesini köreltebilir.
“Şu virüs aptallık virüsüdür” diyebileceğimiz belirli bir virüs tespit edilebildiğini sanmıyorum ama şaka yollu da olsa, insan sağlığına doğrudan etki eden ve aptallığa yol açan virüslerin uçaklardan Türkiye üzerine serpildiğine dair söylemlere hak verecek olaylar yaşıyoruz.
Çarpık işler söz konusu olunca hemen herkes “canım, vatandaş da tepki göstermiyor ki” diyor.
Herkes böyle dediğine göre halk kimlerden oluşuyor?
Vatandaş, kitlesel tepkisini ancak örgütlenirse ortaya koyabilir. Akla sendikalar ve gençlik örgütleri geliyor değil mi? Sendikalar, iktidarın güdümüne girdi, gençlik örgütleri ise siyasi partilerin kontrolü altında! Siyasi parti liderini kontrol ettiniz mi gençlik örgütlerine de kuzuların sessizliğini oynatabiliyorsunuz!
Bu durumda geriye ne kalıyor? Siyasi geleceğinden vazgeçecek birkaç milletvekili, işsiz kalmayı göze alacak birkaç gazeteci veya yaşanan saçmalıklara dayanamayıp, aklına geleni yapacak birkaç vatandaş...
Fakat herkes o ferdi tepkiyi başkasından bekliyor! Oysa bir millet, varlığını, fedakâr insanlarının oranına borçludur. Başka bir güç gelir de her türlü tehlikeyi göze alarak iktidarını, muhalefetini ele geçirip herkesi aptal yerine koyarak milletin egemenliğini ortadan kaldırmaya çalışıyor da sen, ben, biz, hepimiz, bir çıkış yapamıyorsak, hatayı başkasında aramayalım!
Aptal senaryolara seyirci kalan biziz!
***
Bu ülkenin Başbakanı, yabancı ülkelerin kışkırtması ile devlete baş kaldırıp karakol basarak Mehmetçikleri şehit eden katilleri Hz. Hüseyinleştirerek bütün Türk Milleti’ne ve onun bütün değerlerine hakaret ediyor.
Zaten Hırant Dink cinayetini ve benzer saldırıları düzenleyenler, bunları Amerika’daki 11 Eylül olayı gibi kullanarak; yargı ve polis vasıtasıyla milli güçleri ezdi. Ve atı alan Üsküdar’dan Aksaray’a geçti! Milletin direncini ayakta tutan insanlar da 5-6 yıl hapis yattı. Bu süreçte PKK ile masaya oturuldu ve Türkiye’nin Güneydoğusunda “alan hakimiyeti” PKK’ya bırakıldı! Başbakan’ın başdanışmanı ise “8-10 yıl içinde yeni bir cumhuriyet kuracağız” diyor.
Türkiye, Kandil’deki teröristlerin kararına mecbur ediliyor. İşte AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, “6-7 Ekim’de IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler olmasaydı, yol haritası Kandil’e gitmiş olduğundan, yeni aşamada örgüt kesin bir şekilde eylemsizliğe geçmiş olacaktı” diyerek kendisini kandırıyor!
Sonra da milletin buna destek vermesini bekliyorlar! Hayır, hiçbir insan kendi kimliğini ortadan kaldıracak bir sürece evet demez. Süreç tersine dönecek ve Türk milleti, kimin aptal olduğunu bütün dünyaya gösterecektir!