Türkiye'nin dolarla dansı

Türkiye bir yandan kurlarla boğuşurken bir yandan da dolar üstünden yapılan işlemlerle ilgili sıkıntılar yaşıyor. Bunlardan birisi Man Adası'na transfer olup olmadığı, diğeri de ABD ambargosunun delinmesi iddiasıdır.

1- Türkiye'deki bir bankadan bir yabancı bankaya veya Türkiye içinde bir bankadan diğer bir bankaya dolar veya Euro gönderilmesi SWIFT kodu ve yabancı muhabir banka aracılığı ile oluyor.

Yabancı Muhabir Banka, Türkiye'deki bir bankanın şubesi olmayan yerlerde adına işlem yapmaya yetkili kıldığı bankadır.

ISO 9362 (SWIFT kodu veya BIC kodu) ise uluslararası para transferlerinde kullanılan bir kod sistemidir. Uluslararası ticarette de genel olarak SWIFT veya BIC ifadeleri kullanılır. Swift bu standardı sağlayan (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication) kurumunun baş harflerinden oluşmuştur. BIC ise (Bank Identifier Codes) Banka tanımlama kodları, ifadesinin kısaltılmasıdır.

Tüm dünya bankacılık sisteminde SWIFT kodları standarttır.

Türkiye'den dolar transferi ABD'deki muhabir bankalar, Euro transferi ise Avrupa'daki muhabir bankalar aracılığı ile yapılmaktadır.

Türkiye içinde bir bankadan doları nakit çekerek başka bir bankaya elden götürebilirsiniz. Ama transfer ederseniz mutlaka ABD'deki aracı bankadan geçiyor. Euro da Avrupa'daki aracı bankadan geçiyor.

Söz gelimi Türkiye de İş Bankası'ndan Ziraat Bankası'na dolar transfer ederken, önce ABD'deki aracı bankaya gidiyor. Oradan Ziraat Bankası'na geliyor.

Eskiden Türk bankaları dolar transferlerinde ABD'de ağırlıklı olarak Bank of Newyork'u kullanırdı. Şimdi Wells Fargo'yu kullanıyorlar. Başka bankaları kullananlar da var.

Öte yandan bu transferlerde Dolar aynı günkü valörle, Euro ise bir gün sonrası valörle hesaba giriyor.

Bu çerçevede Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği, Cumhurbaşkanının yalanladığı Man Adası Swift belgesi, üç bankada var demektir. Doğru olup olmadığını mahkeme talep ederse yabancı bankalardan kolayca öğrenilir.

2- Zarrab ve Halkbank meselesinde ABD'nin ambargoyu delen Türkiye'deki bankalara ceza kesme olasılığı yüksektir. Bunun için önce ABD'deki mahkemenin ''ambargo ihlali var'' kararı vermesi gerekir. Bu karardan sonra ABD hazinesinin bu mahkeme kararı doğrultusunda 'benim ambargonun delinmesi nedeni ile şu kadar zararım var, bu zararımı şu bankalar ödesin' demesi gerekir.

ABD geçtiğimiz yıllarda Avrupa bankalarına aynı yolla ceza kesmişti:

* BNP Paribas'a, İran'a yaptırımları deldiği şüphesiyle 8.9 milyar dolar,

* HSBC'ye, kara para aklama ve Kuzey Kore ve İran'a kısıtlamaları ihmal nedeniyle 1.9 milyar dolar.

* Standard Chartered'e İran'a yaptırımları ihlalden toplam 967 milyon dolar.

* Credit Agricole, İran ve Sudan'a yaptırımları delmek nedeniyle 787 milyon dolar.

* Royal Bank of Scotland'a, İran ve Sudan'a yaptırımları ihlalden 100 milyon dolar.

Genel olarak ABD'nin cezaları bildirmesinin ardından, bankalar ABD hazinesi ile pazarlığa oturur ve cezalar düşürülür. Ancak bazen siyasi sorunlar da bu cezaları etkileyebiliyor.

Türkiye açısından böyle bir risk özellikle bu sıralarda çok yüksektir. Ayrıca iddialarda bir değil 4 veya daha fazla bankanın olduğunu da unutmayalım.

Yazarın Diğer Yazıları