Türkiye'nin bagajı neden ağırlaştı?
ABD ve Avrupa, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak, meşgul etmek ve mümkün olursa bölmek için terör örgütleri PKK, PYD ve IŞID'i destekliyor. Bunda kimsenin bir şüphesi yok. Üstelik alenen 15 Temmuz darbe girişimini yapanların arkasında da duruyorlar.
Tayyip Erdoğan, "Maskeli balo bitti" dedikten sonra "Karşımıza maske ile çıkanlara haydut muamelesi yapmaya karar verdik. Bize parmak sallayan Avrupalılara sesleniyorum; Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz. Bu tehlikeli yolu açarsanız en büyük zararı siz görürsünüz" diye konuştu.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, bir cümleyle cevap verdi: "Erdoğan'ın bu sözleri Türkiye'nin bugüne kadar kurmuş olduğu her şeyi tehlikeye atmak anlamına geliyor!"
***
ABD ve Avrupa, PKK ve PYD'ye destek olduğunu artık gizlemiyor ki! Terör örgütlerine eğitim ve silâh veriyorlar, Yani önceleri maske kullandılar ama son zamanlarda buna ihtiyaç duymuyorlar!
Şimdi de İstanbul ve Ankara'dan ABD ve İngiltere'ye uçacak yolculara, yanlarında taşıyacakları cep telefonu dışındaki elektronik cihazlara sınırlama getiriyorlar. "Bagaja koy" diyorlar!
Fakat Türkiye'nin bugüne kadar kurduğu her şeyin tehlikeye atıldığı doğrudur! Çünkü bagaj ağırlaştı!
AKP iktidarı, daha parti kurulurken ABD'den gönderilen ve "Mister Erdoğan, Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve millî hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır" denilen gizli belgenin parti programı haline getirildiğinden; Ankara'yı şer merkezi olarak görüp Brüksel'in şefaatine sığındığından beri, Türkiye'nin kurduğu her şeyi tehlikeye atmıştı...
Tayyip Erdoğan, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığını üstlenirken, Arap Baharı, "Türk Dışişleri Bakanlığı Büyük Orta Doğu Projesi Koordinatörlüğü" tarafından organize edilirken, Mısır'da İhvan, Libya'da silâhlı gruplar ve Suriye'de terör örgütleri desteklenirken, Türkiye'nin kurduğu her şey tehlikeye atılmıştı!
İçeride devlet kadroları FETÖ'ye teslim edilirken, FETÖ ile birlikte Türk ordusuna kumpas kurulurken, PKK ile masaya oturulurken ve son olarak Barzani bayrağı Ankara ve İstanbul'da gönderlere çekilirken, Kerkük'e de aynı bayrağın çekilmesine ortam hazırlanırken, Türkiye'nin kurduğu her şey tehlikeye atılmıştı!
***
ABD ve Avrupa, başından beri FETÖ'nün ve AKP'nin destekçisi değil miydi?
Ne zaman ki, Türkiye PKK'ya, PYD'ye ve IŞİD'e karşı mücadele etmeye başladı, ABD ve Avrupa o andan itibaren, terör örgütlerinin yanında yer aldı! Üstelik şimdi Rusya da PYD'yi korumak için Afrin'e asker gönderdi. Halep'teki Rus askerlerinin komutanı, PYD'nin silahlı kanadı YPG ve YPJ flamaları ile objektiflere poz verdi. Koluna da YPG arması taktı.
İşin başında Suriye ile iş birliği yapmak varken, Türkiye hem Suriye'yi, hem ABD'yi, hem Avrupa'yı hem de İran'ı karşısına aldı! Bu politikanın adı sürüye kurt çağırmaktır!
Çözüm olarak milletin iradesini TBMM'nin ve millî bir hükümetin arkasında tutmak varken, bütün yetkileri tek adamda toplayan bir rejim değişikliğine gitmek için milleti ikiye bölmek ve bu sırada partililerin, devletin kurucu lideri, bayrağı ve kuruluş felsefesiyle dalga geçmesine yol vermek de Türkiye'nin kurduğu her şeyi tehlikeye atmak değil midir?
Türkiye, bu ağır bagajı bir an önce sırtından atmalıdır!