Enis Berberoğlu, hukuk sistemi ihlal edilerek yargılandı. Verilen beş yıl on ay hapis cezası onandı. 11 ay hapis yattıktan sonra tahliye edildi. Milletvekili olduğu için yargılamanın dönem sonuna bırakılması ve hiç tutuklanmaması gerekirdi.
Berberoğlu'na isnat edilen fiili suç neydi?
-MİT TIR'ları ile ilgili, daha önce yayınlanmış bir haberi Cumhuriyet gazetesine vererek devletin gizli kalması gereken bilgilerini ifşa etmek!
İktidar, ABD ile birlik olarak, Suriye aleyhine asker topladı, onları eğitti, donattı ve hatta lojistik destek verdi... Bunlar ceza yasasına göre suç değil miydi? "Yabancı ülke aleyhine asker toplamak" suretiyle devletin güvenliğini de tehlikeye düşürmediler mi? Suriye krizini, Türkiye'nin başına belâ etmediler mi?
***
Millî Güvenlik Kurulu'nun sonuç bildirisinde ise İdlib var, Menbiç var, "FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi millî birliği tehdit eden tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında icra edilen operasyonların devam edeceğine dair kararlılık" var.
Bir de şöyle bir ifade var:
"Güney sınırlarımız boyunca uzanan Suriye'nin diğer bölgelerinin de bir an önce terörden arındırılmasına yönelik faaliyetlerin artırılarak sürdürülmesi hususundaki kararlılık teyit edilmiştir..."
İyi de Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca uzanan topraklara ABD destekli PYD/YPG örgütü yerleşti. 70-75 bin kişilik bir ordu haline de geldiler. Asıl sorun, İdlib ve Menbiç'ten önce Fırat'ın doğusu veya Suriye'nin kuzeydoğusu denilen bu bölge değil mi?
İdlib'in adı var, Menbiç'in adı var da "Suriye'nin diğer bölgeleri"nin adı yok mu?
***
Bir de "National İnterest" adlı yayında Gil Barndollar imzalı bir analiz var.
Özetle deniliyor ki "Rus-Türk anlaşması, İdlib eyaleti üzerinde topyekûn bir saldırıyı ertelemiş gibi görünüyor, ancak bu durum geçicidir.
James Jeffrey, ABD'nin Suriye'deki tüm İranlıların ve İran'ın vekâlet savaşçılarının geri çekilmesini istedi ve 'Suriye'den çekilmek için acelemiz yok' dedi.
Oysa Başkan Donald Trump ise Mart ayında 'Suriye'den çok yakında çıkıyoruz' diye ilân etmişti.
Aslında Suriye'ye Amerikan müdahalesi hukuk dışıdır. Esad ve İran karşıtlığı, müdahaleyi haklı göstermez. Üstelik ABD, kendisini giderek sorunlu bir NATO üyesi olan İslâmcı Türkiye'den uzaklaştırıyor.
İsrail, Esad ile barış yaptı, PYD, Suriye ile yerel bir anlaşma da yaptı. İdlib'deki isyancıların 10 bini El Kaide çizgisinde. Diğerleri, anlaşmalar ile İdlib'e aktarılan Suriyeli isyancı gruplar ve yabancı savaşçılar... 11 Eylül saldırısının yıldönümünü kutlayan gruplar bunlar...
ABD'nin bunlarla savaşması pek mümkün değil. Türklerin, İdlib'deki on iki 'gözlem noktası' geçen hafta tanklar ve topçularla takviye edildi. Ne olursa olsun, Suriye'de hiçbir şey Amerikan ve Rus güçleri arasında bir çatışmaya değmez. Burada kalmakta ısrar edersek çok şanslı olmayabiliriz. Esad kazandı, Amerika çekilmelidir."
***
Peki Türkiye ne yapıyor Suriye'de? Siviller ölmesin gerekçesiyle, ABD'nin kullandığı El Nusra'yı ve diğer silâhlı grupları Rusya ve Suriye'den korumuş oluyor ama kendi başına daha büyük belâ olacak Fırat'ın doğusundan "diğer bölgeler" diye söz ediyor! PKK orada devlet oldu! MGK ise "Suriye krizinin çözümü konusunda, uluslararası toplum, siyasi ve insani sorumluluklarını daha hızlı ve etkin şekilde yerine getirmeye davet edilmiştir." diyor.
"Uluslararası toplum" diye uydurulmuş bir kavram var ama böyle bir başvuru makamı yoktur. Sorumluluk, Türkiye'yi yönetenlerdedir!
