Türkiye-Avrupa zıtlığı
Batı, Türk düşmanlığında birbirlerini takip ediyor. Hemen hiçbir Avrupa ülkesiyle aramız düzelmiyor.
Bir haber geldi... ABD Başkanı Trump: "Suriye'de ne işimiz var bizim. 7 milyar dolar harcadık." diyor.
Her zaman "İsrail ne derse odur!" demeye getiren Trump, Orta Doğu'dan çıkmak isterken kime danıştı? Meselâ Musevî lobisiyle görüştü mü?! ABD'nin Orta Doğu'daki varlığı İsrail'in garantisidir.
Beyaz Saray'ı hiç takmayan, kendi başına Orta Doğu planları yapan ve PKK/PYD'yi el üstünde tutan ABD Savunma Bakanlığı'nın Trump'ın planından haberi yok. Muhtemelen kulaklarını tıkıyor.
Bir de Fransa baş uzattı. Fransa Devlet Başkanı Macron denen adam, koskoca Türkiye'yi karşısına alacağını bile bile PKK'lıları ağırlıyor ve her türlü desteği vereceğini söylüyor. PKK/PYD'nin asıl derdinin Türkiye ile olduğunu fark etmemesi mümkün değil. Marksist ideolojiden beslenen PKK, kimleri, nasıl kafa kola alacağını biliyor. R. T. Erdoğan, daha önce Macron'la görüştüğünde PKK/PYD meselesi tartışılmış ki, "Baktım garip garip şeyler söylüyor. Garip garip şeyler söyleyince de frekansı da yüksek oldu ama söylemek zorunda kaldım." dedi. Reis, herhâlde, kendini bilmez adamın anlayacağı dilden konuşmuş.
Akılları sıra Türkiye'yi bitirecekler. Bütün hesap bunun üzerine. Türkiye'yi bitirme hesabının evveliyatı çoook öncelere dayanır. Tarihe girmeyelim diyeceğim ama Prof. Dr. Neumark (1900-1991)'ın şu sözlerini aktarmam gerek:
"Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların hücrelerine sinmiştir... Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama laiklik şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder. Türkler pek farkında değildirler ama Avrupalılar şu gerçeği çok iyi bilir: Türkler çıkarılıp atılsa ortada tarih diye bir şey kalmaz."
Fritz Neumark, Hitler Almanyası'ndan kaçıp 1936'da Türkiye'ye geliyor. Üniversitede, maliye ve hukuk dallarında, 1952 yılına kadar ders veriyor. Öğrencileri onu hep minnetle anmışlardır. Birbirini tamamlayan daha birçok sözü var. Bir öğrencisi sorular sormuş o da cevaplandırmış. Çok sonra bu notlar internete düşmüş. Neumark'ın söylediğine hiç ihtimal vermemekle beraber, Avrupalıların bizi sevmemesindeki sebepler Neumark'ın söylediği iddia edilen sözlerle mütenasip. Hepimizin zihnindeki sorulara net cevaptır.
Avrupa bizi sevmiyor ama ya biz birbirimizi seviyor muyuz? Birbirimizden uzaklaşmamız, Avrupa'nın tuzağına düşmemiz demektir. Maalesef insanlarımızı kategorilere ayırarak büyük düşmanlıklar ediliyor. "Değerler" üzerinden yakınlaşmayı hiç mi hiç denemiyoruz. Birimiz saz çalarken diğerimiz gitar çalıyor; birimiz davul çalarken diğerimiz zil çalıyor... Çıkan curcunada her birimiz bir tarafa savruluyoruz. Bırakın o gitarını, zilini çalsın; bırakınız diğeri sazını davulunu çalsın.
"Anlama kültürü" üzerinde hiç zihin yoklaması yapıyor muyuz?
Türkiye, başından beri "öfke politikası"yla yönetiliyor.
Politikacılarımız neden birbirlerinin yüzüne bakamayacak sözler ediyorlar? Önce ülkeyi yönetenlerin daha kucaklayıcı olmaları gerekmez mi?
Birbirimizin üzerine yürüdükçe yutmaları kolay olur.