Türkiye A.Ş. değildir
Bugün kurban bayramı ya mail, SMS, MSN ve Whatsapp gibi her yoldan kutlamalar yağar bana.
Hepsine yanıt vermem.
Çünkü tüm arkadaşlarıma yıllardır şu mesajı veririm.
23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim günleri millî bayramlarımı kutlamaz, sadece dini bayramlarımı kutlarsanız size yanıt vermem.
Kimse kusura bakmasın benim hayat felsefem Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizgisindedir.
Bu ülkede ezanlar okunuyor, Müslümanlar da gayrimüslimlerde ibadetlerini hür iradeleri ile hiçbir kısıntı olmadan yaşıyorlarsa Atatürk sayesindedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 98 yıldır bağımsız ise Atatürk sayesindedir.
Her biri bağımsızlığımızın sembolü olan millî bayramlarımız ile dini bayramlarımızı elbette çok önemsiyorum.
Benim için olmazsa olmazlardır.
Bu vesile ile sizlerin ve ailelerinizin kurban bayramınızı kutlarım. Allah sağlık ve mutluluk ile tekrarını nasip eder inşallah.
1980'de Eğirdir Dağ Komando Okulundan e. Asteğmen arkadaşım Ferruh Singer'den gelen bayram mesajını bazı ekler de yaparak sizlerle paylaşayım:
Seçimi kazanmak için her yola başvurdular,
Mankurtlaşma için düşünen baş vurdular,
Yolsuzlukları örtbas etmek için Meclis'teki parmaklarına başvurdular,
FETÖ'ye devleti teslim etmek için anayasa değişikliğine başvurdular,
Yunanlar ne yazık ki 18 adamızı işgal yoluna başvurdular,
Ajan papazı takas malzemesi yapmak için yargıya başvurdular,
Ver Papazı al Papazı diye Trump'a başvurdular,
Tek adam olmak için Kuzu'ya başvurdular,
Kurban geldi, gösteriş için başvurdular,
Baktık camide cuma namazına başvurdular,
Kurban bayramınız hayırlara ve iyiliklere vesile olsun.
***
Bekir Pakdemirli'ye yanıt
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir il başkanlığındaki bayramlaşmada şunları söyledi:
"Artık yeni bir düzene geçtik. Parlamenter sistemi bir kenara park ettik. Başkanlık sistemi ne demek? Teşkilatta çok ufak bir değişikliği bile bir yasa çıkararak yapıyordunuz. Şimdi artık kararnameyle oluyor. Hedeflerini koymuş Türkiye koşarak ilerlemeye devam edecek. Bu düzenin oturması lazım. Bu sistem oturmazsa kazanımlarımız geriye döner."
Bekir Bey, merhum babanızın sizi siyasete neden sokmadığını bu sözleri okuyunca anladım.
Şöyle ki;
Merhumlar ne Turgut Özal ne de Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, "Başkanlık, tek adamlık" gibi bir siyasi amaç taşımadılar.
Merhum Özal'ın Başkanlık tanımı asla "tek adam" tanımı değildi.
Onun hedefi Amerika Birleşik Devletleri'ndeki başkanlık sistemi idi.
Efsane dostum Ekrem hoca ise devlet bürokrasisine ve demokratik parlamenter rejim kurallarına harfiyen uyan, tüm bürokrasinin de uymasını sağlayan önemli bir liderdi.
Merhum Özal, Pakdemirli Hoca'sının görüşlerini almadan ekonomide ve bürokraside tek bir adım dahi atmazdı.
Onlar Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet adamlarıydı ki mekanları Cennet ruhları şad olsun.
Sizin, "Teşkilatta çok ufak bir değişikliği bile bir yasa çıkararak yapıyordunuz. Şimdi artık kararnameyle oluyor" sözleriniz yeni sistemde karşı çıktığımız en önemli sorundur.
Türkiye A.Ş. değildir, LTD. ŞTİ. hiç değildir.
98 yıllık devlet gelenekleri olan Cumhuriyettir ki evet Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkardı teşkilatlardaki değişiklikler.
Çünkü o teşkilatlar GSM bayilik teşkilatları değil, tek kişinin teşkilatı değil, AKP'nin teşkilatı hiç değildi.
O teşkilatlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin teşkilatlarıydı.
Ve ne acı ki bugün Recep Tayyip Erdoğan teşkilatı haline getiriliyor, yarın ise kimin ya da kimlerin teşkilatı olacağı bilinmiyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ AKP için, "Tayyip'in partisi" demişti.
Anlaşılan o ki önce bürokrasi "Tayyip'in teşkilatı" haline gelecek.
Daha sonra sıra "Tayyip'in Devleti"ni kurmaya mı gelecek?