Türk'e yürümek!
29 Ekim öncesi ve sonrasında "Osmanlı"yı "Cumhuriyet"in önüne geçirmek için epey ter döktüler, kalem tükettiler; hafif hafif "Türk"e yüklendiler. Bu sıra fazla da ileri gidemiyorlar. 15 Temmuz Direnişi'nde herkesin dilinde "Türk", her yerde Türk bayrağı olduğu; hatta, kitlelerin hassasiyeti R. T. Erdoğan'a sirayet ettiği, ona bile sık sık "Türk" dedirttiği için, ne söyleyeceklerini bilemiyorlar. Kemalizm'i bahane ederek Türk'e yürümek istiyorlar.
Bu sıra "Türkiye" adına taktılar. Aslında yabancıların bu adı "maksatlı" verdiğini demeye getirdiler.
Bu köşede "Türk"ün mahiyetini, "Türkiye" adının nereden geldiğini defalarca açıkladık.
Biri yazıyor:
"Bu arada; 'Türkiye' adını ilk kim kullandı derseniz, onun da ilginç bir hikâyesi var.. 'Türkiye' adını Osmanlı'da ilk kullanan da yine İttihatçılar ve İngilizler. Hem de yıllar öncesinden.
Türkiye Milli Bankası, İttihat Terakki tarafından İngilizlerle birlikte 1908 darbesinden 1 yıl sonra 1909'da kuruldu. (...) yönetim kurulunun 6 üyesi Londra'da ikamet ediyordu ve bu grup çoğunluğu oluşturuyordu. Yani 'Türkiye' isimli bu banka aslında İngiltere'den yönetiliyordu. 'Türkiye' ismi, Türkiye devletinden 11 yıl önceden İngilizler tarafından kullanılıyordu." (Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit, 29 Ekim 2016).
Burada şuuraltına işlenmek istenen belli...
Osmanlı devletinin kuruluşuyla ilgili, müphem noktaların aydınlatılması gayesiyle yaptığım çalışmada da, -yakında yayınlanacak- görülecektir; "Türk" adı Osmanlı'nın kuruluşundan beri vardır. Hani, bizimkiler, "Osmanlı" deyince gaşyoluyorlar, kendilerinden geçiyorlar ya, onun için "Osmanlı"daki Türk'ü söyledim. Öncesi Türklerin yaşadığı yerleri bırakın, hâkim olduğu her yer "Türkiye" idi ve bu adı da ilk İtalyanlar vermişti. Ayrıntılarını girip okursunuz. İlk Osmanlı padişahları da Türklüklerinin idrakindeydiler. Sonrası farklı izah gerektiriyor... Toprakların genişlemesi, devşirmelerin idarede söz sahibi olması vs., "Türk" geri plana itildi. Şimdikilerin de tavrı, Ahmed Naîm gibi devşirme zihniyetlilerin "Türk"e "cephe" alışlarıyla birlikte başlıyor!
Eski İranlılar ve Araplar, ta başından beri, Orta Asya'da yaşayan Türk unsurları adlarıyla anmışlar ve yaşadıkları yerlere de "Türkistan" (Türk yurdu) demişler, çok kıymetli bilgiler vermişlerdir. "-istan" Farsça bir ektir.
Batılılar ta 570'lerde, Orta Asya'ya ve sonra Anadolu'ya giren Selçukluların hâkim oldukları sahalara Turkhia, Turchia, Turquie, Turquia (Türkiye) diyegelmişlerdir. Ne farkı var? İki isim de yabancıların taktığı isim. İttihatçılar zamanında "Türkiye" adı sıklıkla kullanılmakla beraber, ezelden beri Osmanlı sahası "Türkiye"dir.
Prof. Dr. İskender Öksüz, "Türk"ü silmek isteyenlere, karşı bir amansız savaş içinde... Son kitabı "Millet ve Milliyetçilik", ilmî zeminde, "Türk" eksenli millet ve milliyetçilikle ilgili, "Bilim ve İnsan Bilimleri", "Irkçılık", "Marksistler ve Millet", "Post Komünizm ve Post Modern Emperyalizm", "Siyasî Ümmetçilik", "Sosyolojide Millet Teorileri", "Modernizm, Etnosembolizm: Anthony Smith", "Biyolojiden Destek", "Türk Milleti Ne Zaman?", "Millet, Devlet ve Dil" ana başlıkları altında akla takılan bütün sorulara cevap veriyor. (Millet ve Milliyetçilik, 376 s. Panama Yayınları, 0312 432 14 89).
"Türk"e dokunana mutlaka dokunulmalı!