Türkçe'nin Movit'çe doğruları...
Dile gözcülük etmek, göz kulak olmak; o dili korumak, savunmak, özünden sapmaması için üzerine titremek...
Dili kullanırken yanlışlar, özensizlikler, hatta ihanetler etmek... Bunu edenleri afişe etmek, onları doğru Türkçe pusularına düşürmek...
Ve nice yanlışın doğrularını bulup biriktirmek, o birikimleri kitap edip Türkçe'nin ve Türk'ün hizmetine sunmak...
Bu bir çetin iştir, çileli bir iştir, getirisiz de bir iştir; sabır ister, gönül ister, aşk ister Türkçe'ye...
İşte bütün bunlar Hüseyin Movit'te var, yukarıda yazdıklarımın hepsi de Hüseyin Movit içindir. Bu dostum, son kitabı "Yetişkinler İçin Türkçe'nin Doğrusu ve..." adlı yeni kitabını imzalayıp yollamış. Kitap "Zinde Yayıncılık" tarafından yayımlanmış. 185 sayfa. Bu 185 sayfada nice nice yanlışların doğruları dikkatlere sunuluyor. Sıradan yurdum insanı yanında, aydınım diyenler için de değerli bir kaynak yapıt.
Bu yapıtın "Türkçesi Varken" başlıklı bölümünden birkaç örnek sunarsam, kitabın içeriği mutlaka ilginizi çekecektir. Önce emperyalist dillerin baskısı ile dilimize düşen sözcük ya da deyim, sonra da Türkçesi: Pazıl-Yapboz, Zonpres-Alan Baskısı, Paralize-Felç, Establishment-Kuruluş, Pörfekt-Mükemmel, Kompakt-Yoğun, Ekspoze-Ortaya Çıkarmak, Fizıbıl-Yapılabilir.
Evet buraya dek, Sayın Movit'i hep olumladık, ama bu kitap tüm içeriği ile olumlanacak bir kitap değil. İşin bir de bu yanına girelim ki, "yanlış çıkaran" Sayın Movit de yanlışlarını göre...
"Dana"dan başlayalım. 28'inci sayfada "Erkek Dana" başlıklı bölümde Sayın Movit diyor ki: "Dana'nın anlamı 'İneğin sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan erkek yavrusu' olduğuna göre 'dana' denmesi yeterlidir."
Sayın Movit, nasıl olmuşsa, Türk Dil Kurumu sözlüğünde yazılı olan dana'nın anlamına "erkek" sözcüğünü ekleyivermiş. Lütfen bir daha baksın, orada "Bir yaşına kadar olan yavrusu" deniyor, "erkek-merkek" yok. Ben Şemsettin Sâmi'nin "Kâmûs-ı Türkî"sine de baktım, orada da şunlar yazılı: "İnek yavrusu. Küçüğüne buzağı, büyüğüne erkek olursa 'tosun', dişi olursa 'düve' derler."
Yani dana'nın erkeği de, dişisi de var ve de olur Sayın Movit!
Bir diğer sözcük konusunda da itirazım var, diyorsunuz ki "Çek etmek" denmez, "Kontrol etmek" denir. Kontrol Türkçe mi sayın Movit? Bu savınızı bir daha çek ediniz lütfen.
Ve bir Ticaret Hukuku deyimi, "Limited" değil "Limitet" denilmesi gerek diyorsunuz. Celal Cihangiroğlu Hoca'dan Ticaret Hukuku dersi almış bir öğrenci ve de eski bir Yeminli Mali Müşavir olarak diyorum ki, "Hayır, doğrusu Limited'dir, onca yıl bu sözcük böyle yazıldı, şimdi ne oldu da değişiyor?"
Ve bir eleştiri de kitabın ön sözüne. Sami Selçuk yazmış ön sözü ve TÖMER'den bazı veriler aktarmış. Efendim, liseyi bitirinceye kadar bir çocuk ABD'de 71 bin, Almanya'da 70 bin sözcükle evreni algılıyormuş. Bizde ise bu sayı 6 bin sözcükmüş ancak. Tamam buraya kadar eyvallah, ancak Suudi Arabistan'da bu sayı 12 bin 700 imiş. Yani Arap uşakları, evreni, bizim uşaklardan iki katı düzeyde algılayıp yorumlayabiliyorlarmış.
İşte ben buna inanmam. Yahu Suudi Arabistan'da düşünen var mı ki, düşünmek serbest mi ki, Suudi Arabistan'ın İslam ve Dünya düşünce tarihine, dilbilim ve dil tarihine katkısı ne ki?
Geçiniz bunları...
Ve çok tekrarlar var kitabınızda Sayın Movit, bir daha gözden geçiriniz.