Türkçemiz ve ifrat-tefrit
Konu Türkçeleştirmeden açılınca ifrat-tefrit arasında gidip geliyoruz. Tartışma “selfie” karşılığı olarak Türkçe “özçekim” kelimesinin teklifi üzerine başladı.
Gazi Üniversitesi’nden Dr. Hasan Şahin Kızılcık ve Almanya’dan Olcay Yıldırım bana itiraz ediyorlar. İki e-postayı da veriyorum.
H. Ş. Kızılcık’ın itirazı:
“Yıllardır Yeniçağ okurum. Bugünkü ‘Anlamlandırılamayan selfie’ başlıklı köşe yazınızı da okudum. İzin verirseniz küçük bir eleştirim olacak. Şöyle demişsiniz:
‘Zamanında ‘uydurma’nın ağababası Ömer Asım Aksoy, Emin Özdemir gibi isimleri dinledim. Kelimeleri nasıl uydurdukların anlatmışlardı. Bunları önceleri yazdığım için tekrar etmeyeceğim. Diyeceksiniz şimdi, ‘Uydurdukları tutmadı mı?’ Tuttu... Ama Türkçe ne hâle geldi!’
Öncelikle şunu belirtmek isterim... Özçekim sözcüğünü TDK türetmedi. Halka sordu. Halk da büyük oranda bu sözcüğü önerdi. Bu sözcüğü ilk türeten ve yaygınlaştıranlar milliyetçilerdi. Bahçeli’den Pamukoğlu’na, birçok kişi kullandı. Eğer yalnızca parti içi muhalefet yapmak için bu sözcüğü eleştiriyorsanız, Türkçeyi siyasete alet ediyorsunuz demektir. Bu yanlıştır.
Eğer yanılıyorsam, size izninizle bir şey sormak istiyorum. Türkçe nasıl oluştu? Atalarımız bu dili uydurmadılar mı? Atalarımızın kuşaklar boyu, ihtiyaçtan ötürü yaptığı sözcük türetmeye bizim hakkımız yok mudur? Yabancı bir kavrama kendi dilimizde sözcük bulmayacaksak, neyi kullanacağız? Yabancısını mı? Atatürk o ‘uydurukçu’ dediğiniz kişilerden biri midir? Kendisi de yerleşmiş denen nice geometri terimini bir çırpıda kendi ‘uydurduğu’ sözcüklerle değiştirmedi mi? Ömer Asım Aksoy’un türettiği sözcüklerden hangisi Türkçenin ek ve kökleriyle türetme kurallarına aykırıdır? Dilimizin nesi varmış da ‘ne hale geldi?’ diyorsunuz? Eğer siz kendinize milliyetçi diyorsanız, eğer kendinize Atatürkçü diyorsanız, eğer azıcık da olsa kendinizi Türk görüyorsanız, kökü ve eki ile kurallara uygun olarak türetilmiş her sözcüğü bağrınıza basmanız gerekmez mi? Eğer bunu yapamıyorsanız,‘Türk değilim’ deyin de biz de uğraşmayalım. Yeniçağ gibi bir gazetede yabancı sözcüğü savunup, kurallara uygun türetilmiş Türkçesini yeren bir köşe yazarı olması gerçekten düşündürücü...” (Dr. Hasan Şahin KIZILCIK).
***
Olcay Yıldırım’ın itirazı:
“Sayın Bay Tekin, darılmayın da, galiba Almanlar dil konusunda sizden daha milliyetçi:) Almanların sadece ve sadece Almanca karşılığını kullandıkları İngilizce kökenli kelimelere birkaç örnek:
- ‘Corner’ için hiçbir zaman korner demezler, Ecke derler / - ‘Defense’ için hiçbir zaman defans demezler, Verteidigung derler / - ‘Forward’ için hiçbir zaman forvet demezler, Sturm derler / - ‘Anchorman’ için hiçbir zaman ankirmen demezler, Moderator derler / - ‘Hard disk’ için hiçbir zaman harddisk demezler, Festplatte derler.
Selfie sözünü ‘blog’ veya ‘instagram’la kıyaslayamazsınız, ‘selfie’ Türkçe’ye çevrilmeye müsait bir kelime ve mutlaka çevrilmeli de.” (O. Y,).
Yer darlığından O.Y.’nin mektubunu kısalttım. Yabancı dille eğitim meselesine girmişti. O mesele başlı başına dert. Yakında ele alacağım.
İtirazlara karşı söyleyeceklerim var.