Türk siyasi hayatında yeni umut

Waterloo Savaşı'nda Napolyon hayatının en riskli stratejisini uygulamıştı. Güvendiği Mareşali Hruşov'u karşısına alıp emir verdi; "Savaş ne kadar sürerse sürsün Prusya atlılarının peşinden ayrılmayacaksın". Kanın gövdeyi götürdüğü muharebe günlerce sürdü. Sisin egemen olduğu bölgede tarafların artık gücü kalmamıştı. Hani son hamleyi yapan kazanacak duruma gelinmişti. Napolyon'un gözleri, Hruşov'u aramaktadır. Üçüncü güne geçilmişken uzaktan nal sesleri gelmeye başlayınca sevinir ve ağzından "Nihayet Hruşov" kelimeleri dökülür. Oysa gelenler Hruşov'u atlatan Prusya atlılarıdır. Sonrası malum. Napolyon yakalanır ve sürgüne yollanır. Böylece bir devir kapanır.

Tarafsız Bölge'yi seyrederken nedense aklıma bu önemli tarihi olay geldi. Belki de tartışmada yan yana oturan iktidar sözcülerini fark edince bunu hatırladım. Prof. Dr. Mehmet Şahin, araştırmacı İhsan Aktaş ve Av. Derya Yanık yandan kurgulu oyuncak gibiydiler.

Belediye başkanlarından, 2019 seçimlerine kadar her şey konuşuldu. Ne zaman ki sıra Meral Akşener liderliğindeki yeni oluşuma geldi, "ciddiye almama numaraları başladı". Son 15 yılın en dikkat çekici parti oluşumunu gölgeleme çabasına geçildi. Düşünün uzun zaman sonra, mevcut barajı rahatlıkla aşacak bir partiyi karalama faslı başladı. Belli olan, ortada sıkı sıkı tembihlenmiş "üç Hruşov" vardı. Hele kamuoyu araştırmacısı geçinen İhsan Aktaş'ın hareketi küçümseme gayretleri inanılır gibi değildi. Bu zat "aldığı talimatı en iyi uygulayan" isim oldu.

Gazi Üniversitesi'nden yatay geçişle Polis Akademisi'ne atlayan Prof. Dr. Mehmet Şahin'in söylemlerinden çıkardığım sonuç biraz farklı. Bu kafayla değil polisleri, AVM güvenlikçilerini eğitemez. Diğer bağımlı, Derya Yanık'ın üstünde fazla durmaya gerek görmüyorum. Çünkü siyasi alt yapısı zayıf. Avukat ama hitabeti kötü. Ezberlediği tek şey "Padişahım çok yaşa".

Gerçekler

Doç. Dr. Barış Doster'e göre "Meral Hanım'ın MHP'den ne kadar daha oy koparacağı önemli değil". Çünkü Balgat yönetimi ortada koparılacak kimse bırakmadı. Elif Dördüncü Aydemir ise "Önemli olan AK Parti ve CHP'den ne kadar oy kotarılacağı." Aydemir devamla "Bu potansiyel var. Millet yeni yüz ve umut istiyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Mehmet Şahin "Akşener ekibi, AK Parti'den siyasetçi koparamaz" deyince Doster'den anında cevap geldi; "Siyasetçi değil ama epey seçmen koparır". CNNTURK'teki keyifli kapışmada CHP Milletvekili Dr. Aytuğ Atıcı da iyiydi. Saldırılara nüktelerle karşılık verince, hava gerilmedi. Unutmadan Ahmet Hakan Coşkun'un da formda olduğunu söylemeliyim.

Bu da benden

Dün bir, bugün iki. Meral Bacı kaptanlığındaki "Politik Tekne" artık siyaset denizine indi. Holigan kafalılar dışındaki herkes bir ışık peşinde. Terör hız kesmiyor. "Bitti, bitiyor" söylevlerine inanan kalmadı. "Ilgaz'daki dağ köylüleri" mısır koçanı kaynatıyor. Hükümet ise milyonlarca Suriyeliyi besliyor. Yetmemiş gibi, 800 bin Arakanlıyı karavanamıza ekledik. İşsizlik tırmanmayı sürdürüyor. İneceği filan yok. Tespitlerime göre Meral Akşener ve arkadaşları en fazla oyu Ak Parti'den koparacak. Özellikle de bayanlardan. Bunu "iradeyi külliye"nin bile engellemesi mümkün değil!

***

1 Kasım'ı bekliyorum

Beşiktaş "iki yüzlü". Nedense bazı takımdaşlarım gibi olamıyorum. Daha önce yazdım da; "Hedef büyüttüm". Şimdi önceliğim 1 Kasım'daki Monaco rövanşı. Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkacağımıza inancım tam. Bu yüzden Başakşehir beraberliğine aldırmadım. Ömer Üründül'ün "Yüz Yüze Futbol"daki uyarılarını da mutlaka dikkate almak zorundayız. Kartal'ın fizik gücü hâlâ fazla maç trafiğine müsait değil. Bir de, sinir küpü futbolcuları zapturapta almak şart. Yine Üründül'ün Cristiano Ronaldo'yu örnek gösterdiği gibi "Çalışan, işini seven oyuncular şart". Beşiktaş, bu sorunlarını hallettiği gün iki önemli kulvarda başarıyı yakalayacaktır.

...

PELE 77 YAŞINDA: Dünyanın en önemli futbolcularından Pele 77'nci yaşını kutladı. Onu ilk kez 3 Mayıs 1972'de Mithat Paşa'da izlemiştim. Formasını giydiği Santos'la Fenerbahçe'yi 6-1 yenmişlerdi. Taa santradan kafası ve göğsü ile taşıdığı topla deniz tarafındaki kaleye attığı golü bugün gibi hatırlıyorum. Bu muhteşem maçı yorumladığım ve Dünya gazetesinde yayınlanan yazım Kamera Reklam'ın radyo programında okunmuştu. Bu da başka bir tatlı anımdır.

Yazarın Diğer Yazıları