Türk Milliyetçileri nerede eylem yapmalı?
MHP ve İYİ Parti arasındaki tartışmanın, Devlet Bahçeli'nin "Bu hanımefendiye son ihtarım, bölmek ve yok etmek istediğin MHP'ye karşı sinir ve sınırları ihlal eden Vandal tutumuna devam edersen sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın. Demedi deme, büyük lafı dinle!" tehdidinden sonra, gece yarısı Meral Akşener'in yani bir kadının evinin önünde gösteri yapmaya kadar varması, Türk ve dünya kamuoyu önünde "Türk Milliyetçileri"ni temsil iddiasında olanların nelerle uğraştığını göstermiştir!
***
Bugün Türkiye, ekonomisi çökertilmiş ve güneyinden askeri olarak kuşatılmakta olan bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk Milliyetçilerinin bugünkü takipçileri, ülkenin bu duruma düşürülmesinde sadece iktidarların teslimiyetçiliğinin değil kendi gaflet ve dalaletlerinin de birinci derecede rol oynadığını görmek ve bu durumdan kurtularak, yeniden çözüm kapısı ve millete rehber olmak durumundadır. Bugün Türk Milliyetçiliğini temsil iddiasında olanlar, Türk ekonomisinin Amerikan şirketlerinin tavsiyesiyle yönetilmesini bile savunmaktadır! Türk Milliyetçileri, asıl bu politikalara karşı eylem yapmalıdır!
***
Tayyip Bey için neler dediler neler...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Din Görevlileri Buluşması"nda konuşurken camilerin ahıra çevrildiği, satıldığı, kapısına zincir vurulduğu, Ankara'da apartmanların bodrum katlarında namaz kılındığı gibi iddiaları tekrarladı ve "Neler yazdılar neler? Çok enteresan, şiire bak, 'Ey Samsun'da karaya çıkan ilâh, merhaba' gibi abuk sabuk ifadelerle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in de istismar edildiği dönemlere tanıklık ettik. Bunları da yaptılar." dedi!
"Camileri ahıra çevirdiler" iddiası, İstiklâl Savaşı sırasında camilerde gecelemek zorunda kalan ve atlarını da avluya bağlayan Türk askerine, millî mücadeleye karşı olanların attığı bir iftiradır. Tayyip Bey'in hâlâ bu tür iddiaları gerçekmiş gibi tekrar etmesi, şimdiki konumu ile bağdaşmamaktadır. Zira, bugün Cumhurbaşkanlığı yapmasını sağlayan, o camilerde geceleyen Türk askerleridir.
***
Tayyip Bey'in "Ey Samsun'da karaya çıkan ilâh" diye başlayan şiiri eleştirmesi ise doğrudur. Fakat önemli olan Atatürk'ün bizzat kendisinin bu tür hitaplar hakkında ne yaptığıdır.
Meselâ cumhuriyetin 12. yıldönümü kutlamaları için hazırlanan sloganlar arasında "Atatürk bizim en büyüğümüzdür", "Atatürk bu milletin en yükseğidir", "Türk Milleti asırlardan beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı" gibi sözler bulunduğunu gören Atatürk, bunların hepsinin üstünü çizmiş ve yerlerine "Atatürk bizden biridir" diye yazmıştır.
Tayyip Bey ise "Tayyip Erdoğan Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir liderdir" ve "Tayyip Erdoğan'a dokunmak ibadettir" diyen AKP milletvekillerine ses çıkarmamıştır. Camilerde dağıtılan ve içinde "Tayyip'i üzmek Allah'ı üzmektir" diye bir şiir bulunan kitap hakkında da hiç konuşmamıştır. "Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir" diyen il başkanına haddini bildirmemiştir. "Hoş geldin Allah'ın elçisi" diyenleri azarlamamıştır. "Tayyip Erdoğan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir" diyen gazeteciyi de kınamamıştır.
***
Atatürk, "Ben zannediyorum ki, millet bireylerinin hiçbirinden fazla yüksekliğe sahip değilim. Bende fazla girişim görüldüyse bu benden değil, milletin bileşkesinden çıkan bir girişimdir. Sizler olmasaydınız, sizlerin vicdanî eğilimleriniz bana dayanak noktası oluşturmamış olsaydı; bendeki girişimlerin hiçbiri olmazdı. Efendiler, millet bütünüyle manevî bir kişilik halinde ve bir birleşmiş kitle şeklinde belirdi ve bu yüce birliği koruyarak ona düşman olanları ortadan kaldırdı." diyordu.
Yine Atatürk, "Bana hiçbir olağanüstülük atfetmeyiniz. Doğuşumdaki tek olağanüstülük, dünyaya Türk olarak gelmemdir" diyordu.
Tayyip Bey'i de bu çizgide görmek isteriz.
Kaldı ki bugün, millete mal edilecek bir başarı da yok ortada!