TRT'de sonbahar
TRT temizleniyor. Rivayet o ki temizleyin komutu Beştepe'den geldi...
Bu komutu bizzat Cumhurbaşkanının verdiğini sanmıyorum. Yığınla iç ve dış sorunun üstesinden gelmeye çalışan Erdoğan'ın bu süreçte TRT ile de uğraşması ihtimali yok...
Nedense bu tür haberler Erdoğan'ın adı ileri sürülerek renklendirilmek isteniyor...
* * *
Birkaç gün önce Genel Müdür Şenol Göka görevinden istifa etti. İstifasında önemli bir gerekçe yoktu, sadece "Gördüğüm lüzum üzerine" gibi klasik bir cümle vardı...
Beş altı gün sonra TRT'de büyük deprem yaşandı.
Yerine gelen en kıdemli Genel Müdür Yardımcısı, emir üzerine kurumda yaprak dökümüne neden oldu, 8 daire başkanının görevden alındığını açıkladı.
Tasfiyenin ilginç ismi, TRT'den Sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un özel kalem müdürüyken TRT Genel Sekreterliği'ne atanan Bünyamin Korkmaz oldu. Bundan da anlaşıldığına göre TRT Kurtulmuş'un dışında daha etkili ve önemli biri ya da birileri tarafından tasfiyeye maruz bırakılmıştı...
Korkmaz'ın azliyle tasfiye bitmedi. Ardından Şenol Göka'nın özel kalem müdürü görevden alındı. Radyo Dairesi Başkanı da kıyıma uğradı. Dış İlişkiler Daire Başkanı da aynı muameleye maruz kaldı ve azledildi. Kurumun idari departmanları da unutulmadı. Teftiş Kurulu Başkanı, Finansman Daire Başkanı, Programlama Daire Başkanı ve Satın Alma Daire Başkanı da görevlerinden uzaklaştırıldılar. ,
Şimdi azledilenlerin yerine yeni isimler atanacak... Tevatüre bakılırsa atanacakların listesi Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'ın cebindeymiş. Şayet bu doğruysa yeni TRT'ciler şimdilik cepte!
Noktayı değil virgülü koyduk...
------------------------------ --------
Erdoğan-Trump buluşmasıyla heyetler arasındaki görüşmeler bitti. İçeride ve dışarıda yapılan yorumların da birbirinden farklı olduğu görüldü.
Son söyleyeceğim cümleleri başta söyleyeceğim...
İkili ilişkilerde değişen bir şey yok. ABD'nin terör çetelerine ağır silah ve zırhlı araç sevk etmekten cayması söz konusu değil. Erdoğan'ın dediği gibi, başımızın çaresine bakmak durumundayız...
Nokta değil virgülü koyduk ama aslında nokta koymamız gereken yere geldik...
* * *
İkili görüşme sürerken Beyaz Saray önünde Türkiye aleyhine gösteri yapan PKK/PYD yandaşlarına müdahale etmeyen, fakat onları protesto eden Türkler'i zor kullanarak dağıtan anlayıştan teröriste yaptığı yardımı kesmesini beklemek abes olur. Öyle anlaşılıyor ki terör çetesi yandaşlığı, ABD için hayat tarzı haline gelmiş, bu tarzdan vazgeçmeleri de mümkün değil...
Trump'ı şimdi daha iyi tanımış olduk. Sarı kafanın, teröristi dışlayıp bize müzahir olacağını sanmak safdillik olur!
* * *
İkili görüşmede fetö konusu ele alındı mı bilinmiyor. Alındı deniliyor, sanmıyorum. Çünkü konu Federal Savcılık tarafından değerlendirilecek. ABD Türkiye gibi bir ülke değil, yargıya müdahale edilemiyor. Dolayısıyla Trump'ın da fetö konusunda Erdoğan'a umut verici şeyler söylediği düşünülemez!
Söylemişse de laf olsun diye söylemiştir!
DERKENAR
------------------
ABD, Suriye'nin kuzeyinde Irak'ta olduğu gibi bir Kürt Devleti kurulmasında ısrarlı. Trump PYD'ye silah yardımının durdurulacağı konusunda söz vermiş değil. Susalım diye "Sizin de silah talebinizi karşılayacağız" sözü verdi. Bir de "Bölgedeki liderliğiniz çok önemli" diyerek yıkama yağlama yaptı. Erdoğan'ın bu ziyareti ABD'nin bölgede sınırları değiştirmek niyetinde olduğunu apaçık gösterdi; bu niyet de Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında şekillendirilmek isteniyor. Türkiye şimdi sağlam bir durum muhakemesi yapmak zorunda.
Şimdi el ele vermenin zamanı
---------------------------------------
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, son siyasal ve politik durumu yorumlayan bir açıklama yaptı. Öz, "Bizi parçalama planlarına karşı günübirlik ve zevahiri kurtarmaya dönük açıklama ve oyalamalar yerine milletçe kararlı bir tutumla, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek zorundayız. İhanet planlarına bilmeden âlet olanların, akıllarını başlarına toplaması elzemdir" dedi.
* * *
Suriye'de kurulmak istenen ihanet koridoruna destek verenlerin, Türkiye'nin dostu ve ve müttefiki olamayacağını vurgulayan Öz şöyle devam etti:
-Bu oynak ve değişken zeminde beka meselemiz için sağlam bir strateji ve yol haritasına muhtacız. Türkiye'nin ve Türk Milletinin şerefiyle ve izzetiyle oynamanın maliyeti açıkça gösterilmelidir. Laik-antilaik çatışması, ılımlı İslam ve diyalog masalları, Ergenekon-Balyoz davaları, anayasa değişikliği ve ardından o zamanki adıyla cemaatin iktidar ortaklığını daha ileriye taşıma çabalarının yol açtığı 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a uzanan gelişmeler, ordumuzun, yargımızın ve polisimizin ağır bir tahribata maruz kalmasına yol açmış, en son anayasa değişikliği ile de toplum âdeta ortadan ikiye ayrılmıştır...
* * *
Başkan uzun açıklamasıyla, herkesi bekamız için birlik olmaya çağırmış oluyor. Bu konuşma el ele vermemiz için yapılan en son çağrıdır.
ANLAMLI SÖZLER
---------------------------------------------------------------------------------
Eğer insanlar hiç salakça şeyler yapmasaydı, akıllıca işler yapılamazdı. (Ludwig WİTTENGENSTEİN)