Trafikte anarşi

Dünyadaki tüm büyük şehirlerde, trafik sorunu yaşanır. Ancak her şey kuralına uygun olduğu için, trafikte olanlar beklemeyi sabırla karşılarlar. Bizde ise hem trafik var, hem de karmaşa var.

Söz gelimi, Tayland gibi ülkelerde motosiklet kullananlar önündeki otomobili geçmez. Trafik düzeni içinde devam ederler. Bizde motosikletlerin nasıl zikzak yaptıklarını ve bu yüzden oluşan kazalara üzüntü ile şahit oluyoruz. Üstelik motosikletler sanki göreve giden polis araçlarıymış gibi korna çalarak yol istiyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanının Cuma konvoyu youtube'da var. Geçiş sırasında yollar kapanıyor. Yüzlerce çakarlı araç var. Tepede helikopter ve arkada akrep var. Konuşan bir hanım 20 dakika beklediklerini söylüyor. İslamda şatafat ne kadar doğrudur, tartışılması gerekir.

İstanbul Üniversitesi Baltalimanı'nda Çıldır Göl şenliği için, Çıldırlı iş adamlarını toplamıştım. Çıkınca genç bir iş adamının Mercedes'inde polis çakarları vardı. Bu ne iş yapar diye sordum. AKP gençlik kollarında diye cevap verdiler.

1990'lı yılların ortasında, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanlığım sırasında, Üniversite genel sekreter yardımcısı aracına çakar taktırmıştı. Kendisine ''sen polis misin?'' diye sordum. Olayı Üniversite yönetim kuruluna taşıdım. Bugün ise önüne gelen herkes, çakarlı araç kullanıyor. Hakkı olmadığı halde, yasaya uygun olmadığı halde çakarlı araç kullanmanın ufak bir para cezasından başka hiçbir müeyyidesi yoktur.

Yasaları çiğnemenin müeyyidesi daha yüksek olmalıdır.

TEM yolundan Fatih Köprüsü'ne gelişte ve gidişte, dakikada en az on adet çakarlı araç geçiyor. Bunlardan birisinin bir ilçe belediyesinin fen işleri müdürü olduğunu öğrendim. İstanbul'da ne kadar ilçe belediyesi varsa, başkanları ve başkan yardımcıları, hepsi çakar kullanıyor ve arıza şeridinden gidiyor.

Eski bir bakanın arıza şeridinde çakarla beraber ''yolları açın'' şeklinde arabadan anons yaptığına şahit oldum.

Yine aşağıdaki iki haber basında yer aldı; 2012'de İstanbul Baro Başkanı'na çakarlı araç kullandığı ve emniyet şeridini ihlal ettiği için polis ceza kesti. Düşünün yasaları savunanlar da ve koruması gerekenler de yasayı çiğniyor.

Yine bir diğer habere göre, trafik ekipleri İstanbul'da beş günde "tepe lambası" kullandıkları için 106 kişiye para cezası kesti. Bunlar arasında bazı iş adamları, belediye görevlileri ve İstanbul'daki dört üniversite rektörünün de olduğu belirtildi.

Rektörlerin kırmızı plakası var. Bir de aynı rektörün polis çakarı kullanması hem yasalara, hem topluma, hem de bilime saygısızlıktır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda, kara yollarında geçiş üstünlüğü olan araçlar sıralanmıştır.

''Madde 71

- Geçiş üstünlüğüne sahip araçlar öncelik sırasıyla şunlardır:

a) Cankurtaran araçları, yaralı veya acil hasta taşıyan araçlar,

b) İtfaiye araçları, orman yangınlarıyla mücadele eden araçlar,

c) Hükümlü veya sanığı takip eden veya emniyet ve asayişi korumak için acele olay yerine giden zabıta araçları,

d) Bir trafik suçu işleyerek kaçan aracı takip eden veya trafik güvenliğini koruma veya trafik kazasına el koyma amacıyla olay veya kaza yerine gitmekte olan görevlilere ait araçlar,

e) Afet ve acil durum hâllerinde afet ve acil durum hizmetlerinde görevli bulunan araçlar,

f) Koruma ile görevli ve korunan araçlar,

Bu araçlar görev halinde iken geçiş üstünlüğü hakkına sahiptir.

Zorunluluk olmadığı hallerde geçiş üstünlüğünü kullanmak yasaktır. ''

Dünyada trafikte polis ve güvenlik görevlileri dışında, yalnızca bizde herkes çakar kullanıyor. Dedim ya, balık baştan kokar.

Yazarın Diğer Yazıları