Teslimiyet kanunları
Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan dayattığı 6 maddelik kanunu, bu maddelerin Türkiye’yi nereye götüreceğini, “Türkiye” diye bir ülke kalıp kalmayacağını düşünmeden AKP’nin ikbal avcısı milletvekilleri el kaldırıp indirerek TBMM’den geçirdiler. Birkaç güne kalmaz, Çankaya Noteri de imzayı basar.
Bu kanunun tam adı şöyleymiş: “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun”.
Neden böyle uzun ve gereksiz başlık seçiyorlar?
Kafa karıştırmak için. Sanırsınız ki, gerçekten terör sona eriyor; sanırsınız ki içtimaî bütünleşme sağlanmış ve şimdi sıra güçlendirilmesine gelmiş, yapılması gerekenler için kanun çıkarılmış.
Akıl almaz bir şey; hapisteki adam Ankara’yı parmağında oynatıyor, AKP yönetimi, “Emrin olur Serok!” diyor; adamın her istediğini yerine getiriyor.
Kanun kabul edildi. Ardından PKK’nın Meclis’teki postacıları AKP Hükûmetinin izniyle İmralı adasına yine sefer düzenlediler.
A. Öcalan’ın ağzı kulaklarında...
Leyla ile Sırrı’nın getirdiği habere göre, A. Öcalan: “Büyük barışımızın sağlanması sürecine olumlu bir milât olacak. Asıl olan çerçeve yasanın ruhuna ve içeriğine uygun yasal düzenlemeler ve pratik uygulamalarla hayatiyet bulmasını sağlamaktır.” demiş.
A. Öcalan, daha önce de, kendisine ve PKK’ya meşruiyet kazandırmak için âkil adamların yollara düzdürülüp kendilerini anlatmasını istemişti.
Yakın tarihimize kara bir leke olarak geçen Yeni Heyet-i Nasiha, AKP Hükûmeti ve İmralı-Kandil iş birliğiyle “ihanet”e ortak olunmuşlardı. Bu kara yüzlü adamlar elbette not edildiler. Sanmasınlar ki, ihanetler cezasız kalıyor. Bir gün halk, bölücülüğü meşrulaştırma çalışması yapanlardan hesap soracaktır.
AKP yönetimi korku içinde. Belki de sonlarının geldiğini görüyorlar, “terör örgütü” ile pazarlıklarının ileride başlarına iş açacağını bildikleri için, güya arkalarını garantiye alıyorlar.
“İhanet”in koruması, kanunu, maddesi mi olur!
Ülkeyi altın tepsiyle PKK’ya sun, halkı PKK’nın insafına terk et, sonra kanunla kendini kurtar! Kanun yapıldığı gibi bozulur da! Geriye dönük siyasî faaliyetleri bir inceleyin; kimlerin neyin cezasını aldıklarını görün.
Daha önce sekiz defa “eve dönüş kanunu” çıkarılmıştır ama her kanun PKK’nın işini kolaylaştırmıştır. Şimdi silâh kullananlara bile af geliyor.
Adamların bütün müktesebatı silâhla. Kandil’deki PKK’nın başı Cemil ne diyor: “Ne silâh bırakması kardeşim! Rüyanda görürsün!”
Orta Doğu bir hercümerç içindeyken, AKP hükûmeti A. Öcalan’ın önüne yatmışken niye silâhı bıraksınlar, niye gelsinler ya!
İmralı postacıları A. Öcalan’ın yeni taleplerini de getirdiler. Serok Bey, “Hükümet ve Meclis’in zaman geçirmeden gerekli komisyonları ve izleme kurulu başta olmak üzere diğer yapılanmaları hayata geçirmesini” istemiş. (Emrin olur!)
A. Öcalan’ı hakikaten aptal, kaba-saba biri sanırdım. İmralı’daki duruşmaları takip ettiğimde gördüm ki adam, rolünü çok iyi oynuyor. Bunu kitapta da yazdım.
Zaman geçtikçe, daha da ustalaştı. Bizde aptal çok olunca, bu gidişle hapisten de çıkar, bırakın Diyarbakır’da Gazi Köşkü’ne oturmayı, Ankara’da Çankaya Köşkü’ne bile oturur!