Tek tip giyim tek tip adalet
Tek tip giyim gün sayarken, tek tip adaletle karşı karşıyayız. AYM'nin kararı yok hükmünde!
"FETÖ" sanıklarından birinin giydiği bir tişört yüzünden, devletlüler, tutuklulara tek tep elbise giydirileceğini açıkladılar. Çok kişi -yandaşlar da dâhil- "Yapmayın etmeyin... Guantanamo'da Müslümanları tek tipe soktukları için en ağır dille ABD'lileri tenkit ederken, onların izinden gidip zanlılara sırf intikam için tek tip elbise giymeye zorlamayın..." diye çok yazıp söylediler. Sonra tek tipten bahsedilmez oldu. Bir de baktık, "tek tip giyim" kararı çıkıverdi!
Tek tip adalette inat, tek tip giyimde inat!
Bu inat/inatlaşma hakikaten sağlıklı değil.
Batı'da en son Fransa'ya gidildi. Birtakım anlaşmalar imzalandı. Batı'yla bozulan ilişkilerin yeniden düzeltilmesi yoluna gidildi ama "tek tip"le, adamların ağzına "dayatma", "diktatör", "adaletsizlik", "masumiyet" argümanları verildi.
"Türkiye tipik bir Orta Doğu ülkesi işte!" dedirtmek için elimizden geleni yapıyoruz.
12 Eylül Cuntası, mahpuslara "tek tip"i 14 Ocak 1984'tan itibaren zorlamaya başladı. Büyük hâdiseler oldu. Sol gruplar, elbiseleri mahkeme salonlarında yırttılar, dal-t...k ortaya çıktılar. Sonunda, Cunta 11 Şubat 1986'da tek tipten vazgeçildiğini açıkladı.
12 yıl hapis yatan Ülkücü Oğuzhan Cengiz Kapıaltı-Malatya Cezaevi Günlüğü'nde, "tek tip" uygulamasına dair şunları yazar:
"Bugün cezaevi idaresi tarafından verilen ve giyilmesi zorunlu olan lacivert tek tip elbiseden bahsedeceğim. Bunlar dünyanın en adî kumaşından yapılmış elbiselerdir. Üzerinize göre elbise bulabilmeniz mümkün değildir. (...) Tek tip elbiselerin en berbat yanı hemen yıpranması ve yıkanınca çekiyor olması. Biz namaz kıldığımız için diz kısımları hemen parçalanıyordu. İstediğimiz zaman elbise verilmediği için yıpranan, ezilen, yırtılan yerlere yama yapıyorduk. Hele pantolon her yıkanmada biraz daha çektiği için üzerimizde çok gülünç duruyordu. Paçasına ek yapmaktan başka çare bulamıyorduk. 4-5 yeri yamalı, paçası ekli tek tip elbiseleri üzerimizde tahayyül edemezsiniz. O kadar gülünç... Cunta, ayıplarının ve despotluklarının farkında olduğu için tek tip elbiselerle fotoğraf çektirmeyi yasaklamış(tı). .../... 1985"
MHP milletvekili Atila Kaya da aynı cezaevinde Oğuzhan Cengiz'le birlikteydi. Son "tek tip" inadı üzerine söyledikleri:
"Biz Ülkücüler olarak o dönem tek tip kıyafete ilk başta büyük tepki göstermedik. Ama tek tip elbiseyi ilk giydiğimiz zaman yarattığı psikoloji çok derin oldu. Kendi ölçümüzde bir direncimiz, direnişimiz vardı. Cezaevi uygulamaları, sorgulama sırasına işkencelere karşı belli ölçülerde bir direniş sürecinden gelmiştik. Ama o elbiseyi giydiğim zaman tüm bedenimi sanki teslim alınmış gibi bir duygu kapladı."
Hangisi "FETÖ" hangisi değil ayırmadan tuttuğunuzu içeri attınız, hâlâ topluyorsunuz. Asıl satkın FETÖ'cülere bayram ettiriyorsunuz. Anayasa Mahkemesi'nin sizin korkunuzdan kılı kırk yararak mecburen verdiği kararı yok sayıyorsunuz.
İçeri atmalar ve hatta yüksek mahkemenin kararı belki göze batmaz ama "tek tip" elbise göze batar ve sürekli tartışma açar.
Cunta'yı, Guantanamo'yu örnek almak hayra alâmet değil!