Tayyip Erdoğan’a soruyorum!
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın toplantılarına, gezilerine davet edilmediğim için gazeteci olarak kendilerine doğrudan soru soramıyorum. Dolayısıyla sorularımı buradan yöneltmek durumundayım. Bugünlük sorularım şöyle:
ERDOĞAN: Namuslu insanlar, namussuzlar kadar cesur olmadıkça başarı yakalanamaz. Bu, merhum İnönü’nün lafıdır ve bunu görmemiz lâzım.
SORU: “İki ayyaş” derken veya “Hitler özentisi Milli Şef” derken kimleri kastediyordunuz? Yolsuzluk yapanların Yüce Divan’a gitmesini önlemek, cesaretin eseri midir yoksa korkunun mu?
ERDOĞAN: Her zaman ifade ettim; Çözüm Süreci bir pazarlık süreci, bir al-ver süreci değildir. Çözüm Süreci, taviz vermek asla değildir.
SORU: Oslo görüşmelerini düzenleyen “Koordinatör Ülke Temsilcisi” , “Abdullah Öcalan’ın fikirleri parlamentoda yasa çıkarılacağı zaman dikkate alınacaktır. Biz iki şeyden bahsediyoruz. Bir, kamuoyuna yapılan açıklamalar. Bir de perde arkasındaki gidişat. Hem MİT, hem devlet için oldukça riskli” demiyor muydu? Çözüm paketi adı altında geçen yasalar kimin talebiydi?
ERDOĞAN: Siz Türkçü parti zannediyorsunuz ama bakıyorsunuz, onlar aslında üst akla çalışıyor. Siz Kürtçü parti zannediyorsunuz ama bakıyorsunuz onlar aslında üst akla çalışıyor. Siz dini cemaat zannediyorsunuz, hizmet örgütü, yardımlaşma örgütü zannediyorsunuz ama bakıyorsunuz onlar patronları olan üst akıl için çalışıyor.
SORU: İddialarınıza ilgili partiler veya cemaat cevap verebilir. Peki “Siyasal İslâmcı” denilen veya sizin “muhafazakâr” dediğiniz parti, hangi üst akıla çalışıyor? Parti programına bile 2001’de size ABD’den gönderilen bir gizli belgeyi tercüme ettirip koydurmak, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı, Libya ve Suriye politikanız, üst akıla hizmet değil midir?
Davutoğlu’na soruyorum...
Gelelim Davutoğlu’na yönelik sorulara...
DAVUTOĞLU: Sayın Bahçeli konuşuyorsun, peki Bayırbucak Türkmenleri’ne yardım götüren MİT TIR’larına bu ihanet çetesi operasyon yaptığında neredeydin? O TIR’lar Bayırbucak Türkmenleri’ne gidiyordu.
SORU: Hani, MİT TIR’ları ile ilgili her türlü haber-yoruma yayın yasağı getirilmişti? Mahkeme kararları sizi kapsamıyor mu? Türkmenler, o zaman “Bize yardım gelmedi” diye açıklama yapmıştı. İkide bir “Türkmenlere yardım”a niçin sığınıyorsunuz?
DAVUTOĞLU: İşte bir kez daha söylüyorum. Evet yeni bir Orta Doğu hedefliyoruz. Bizim Orta Doğu anlayışımız birlik, beraberliğe, vahdete dayalı yeni bir kardeşlik coğrafyasıdır. Emperyalistler bunu engellemeye çalışacaklar, içerideki iş birlikçileri bu büyük vizyonu yok etmeye çalışacaklar.
SORU: Türkiye dahil 22 İslam ülkesinin haritasının değiştirilmesi, yani bu ülkelerin ufalanması demek olan Büyük Orta Doğu Projesi’ne eş başkanlık yaparken aynı zamanda emperyalizme karşıymış gibi görünerek, insanları aldatabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Sahi, bir ara da Pearson’ın Mezopotamya Projesi’ni savunuyordunuz. Şimdi ortaya koyduğunuz yaklaşım ile Öcalan’ın “sınırların olmadığı konfederasyon” fikri aynı kapıya çıkmıyor mu?
DAVUTOĞLU: Yine Kürtçe selamlamam dolayısıyla da MHP rahatsız olmuş. MHP, Türkçe üzerinden sanki Türkçeye sahip çıkıyormuş gibi davranarak bazı yerleri tahrik ediyor.
SORU: Siz, Kobani’ye de selam gönderdiniz. Sizi Başbakan yapan zat, “Kobani’de PKK var, Kuzey Suriye’de devlet kurmak istiyorlar” diyor. Size PKK’ye selam gönderme fikrini kim verdi?
DAVUTOĞLU: Kimse bize Türkçe dersi vermesin. Biz Karamanoğlu Mehmet Bey’in diyarındanız. Onların gönül dili yok, onların beden dili var.
SORU: Karamanoğlu Mehmet Bey’in diyarında doğdunuz ama Kırım kökenlisiniz. Sabri Ülker’in kitabından anladığımız kadarıyla, Tatar da değilsiniz? Siz Kırım’ın neresindensiniz? Ayrıca Obama, işaret parmağı ile çağırdığında, ok gibi fırlayarak vücut dilinizi sergilememiş miydiniz?