Suriye'deki hatalar tekrarlanmasın

CIA-MOSSAD son örneğini İran'da görüyoruz. Daha doğrusu "hızlandırılmış faaliyetleri". Yıllardır hazırladıkları istasyonları şimdi hareketlendirdiler. Ülkenin ikinci büyük kenti Meşhed'deki olaylar tesadüf değil. Burada Türk kökenlilerin fazlalığını hatırlatırım. Kürdistan eyaletindeki gösterilerde ise PKK'nın İran uzantısı PEJAK kullanılıyor. Bu bölgedeki Barzani yanlılarının sayısı da bir hayli fazla. Anlayacağınız, seçilen noktalarda aynı anda düğmeye basıldı.

Örtülü gerekçe olarak ekonomik kriz öne sürülüyor. ABD'nin yıllardır uyguladığı ambargonun sonucu bu. Enflasyon ve işsizliğe bu defa "özel finans" şirketlerinin batırılışı eklendi. Şu anda kapanan kuruluş sayısı yirmiyi buldu. Yüksek faiz cazibesiyle, mevcut paralarını da kaybettiler. Hatırlayın bizdeki "banker faciasını".

Geçmişten bir örgüt

Uzmanlar dışında çok kimsenin bilmediği bir konuya değineceğim. Yıllar yılı Tahran'ın başına musallat edilen bir örgütten söz edeceğim. Amblemleri iki kalaşnikof arasında ay yıldızdı. Anlayacağınız Türk kökenlilerin kurduğu bir teşkilattı. Pentagon'dan CIA'ya, MOSSAD'dan KGBY'ye tüm teşkilatlarca destek verildi. Kimileri Ankara'yla bağlantılı sanıyordu. Neticede "Türkiye ile ilişkili" dedikodularına son verildi. Kim tarafından biliyor musunuz; Mesut Yılmaz. Başbakanlığı döneminde gerekli emri verdi; "Varsa, bağınızı koparacaksınız". Böylece hiçbir şüpheye yer bırakmadı. Doğrusu da buydu.

Geniş perspektif

Cuma günü rejim yanlıları dev bir gösteriye hazırlanıyor. Mevcut yönetime sahip çıkılacak. Hâlâ konuşmayan Hamaney ve "değişime hazırız" diyen Ruhani sahiplenilecek. Bu bir yerde birtakım yerlere mesaj olacak. Dileriz provokasyonlara gelinmez.

Türkiye'ye gelince; "çok dikkatli olmalıyız". Suriye'de yaptığımız yanlışlar tekrarlanmamalı. Şimdilik "anız yangını" durumunda olan alevlerin genişlememesi önemli. Unutulmaması gereken bizdeki mezhepsel bağlantılar. Bereket, onların Türkiye Cumhuriyeti'ne sadakati ortada. Temennim, gösterilerin Azerbaycan'ın güneyine atlamaması.

Tahran'ın bu büyük tezgahtan fazla hasar almadan kurtulacağına inancım tam. Emin olduğum diğer unsur şu; "İran beş bin yıllık devlet". Bu özellik mevcut problemin üstesinden gelmeye yetecektir.

***

Gül "cırtına cırt"

Ekranlara bakıyoruz gündemin başında Erdoğan-Gül çekişmesi. Olayın önünü ve arkasını deşince "bir kaşık suda fırtına". Çünkü iktidarda olan Erdoğan. Kaptan köşkünde oturmanın bütün avantajlarına sahip. Gül'ün ise köşkü boşalttıktan sonra hiçbir imtiyazı kalmadı. Onu gaza getirmeye çalışanların çabasından sonuç çıkmaz. Kaldı ki, eski cumhurbaşkanı yumuşak tarzlı. Bu Erdoğan'ı yenmeye yetmez.

Tuhafıma giden, ikinci plana atılmış politikacıların "yanlış ata oynaması". Hem de inatla.

Abartanlar

CNNTÜRK'teki Gece Görüşü'nde birtakım isimlerin taraflılığına alıştım. Erkan Yolaç'ın tabiriyle "makul ve mantıklı" konuşsalar itirazım olmayacak. Bazı kişilerin söylediklerine gerçekten şaşırıyorum. Bunlardan biri Orhan Karataş. "Erdoğan ilk turda seçilir" deyişine itirazım yok. Olabilir. "Bu oran yüzde 55'ten başlar, 70'e kadar çıkar"ına onay veremiyorum. "Yüzde 70" fazla değil mi? Sayın meslektaşımın bilip de benim haberimin olmadığı duyumlar mı var? Neyse bunu kayda geçmek istedim.

Öte yandan Orhan Karataş'a uzun zamandır dikkat ediyorum. Birine benzeteceğim. Sonunda buldum; "M. Spak". Hani Uzay Yolu dizisinin ünlü kahramanlarından. Geçtiğimiz yıllarda vefat etti. Karataş'ın yüzü, kulakları ve saç kesimi tıpkı Mr. Spak. Gazeteci dostum sakın alınmasın. Benim yaptığım sadece şaka?

***

Toplu cevap

Hemen her konuda mesaj alıyorum. Bildiğiniz gibi aleyhimde olanlara bile yer veriyorum. Bu objektiflik anlayışımın gereği. Dedim ya tahammülüm, yılların kazandırdığı özellik. Doğum günü, yeni yıl ve yardımcı doçentlerden gelenler için tek tek teşekkürü borç biliyorum.

Rapor

Bu arada Türk-Eğitim-Sen İstanbul Şubesi'nin hazırlattığı Yrd. Doç. Dr'lerle ilgili 15 sayfalık rapor YÖK'e iletildi. Çözüm için dört alternatif önerilmekte. Kendi de bir Yrd. Doç. Dr. olan M. Hanefi Bostan'ın çalışmasını beğendim. Dileğim YÖK'ün değerlendirmeye alması.

Yazarın Diğer Yazıları