Süleyman Soylu'dan açıklama bekleniyor
Jandarmaya artık normal vatani görevini yapan erler alınmıyor. Sözleşmeli erler, uzman çavuşlar ile tamamen profesyonel hale getirildi. Oysa memleketin en ücra köşesinde vatandaş ile yüz yüze iletişim kurabilen Jandarma'da vatani görevini yapan erler bulunmalı ki ülke gerçekleri ile yüzleşebilsinler. Bunun sosyolojik boyutuna girmeye niyetim yok... Sadece 15 Temmuz gecesi hainler Jandarmayı devreye sokabilselerdi günlerce sürecek bir iç savaşın söz konusu olabileceğini hatırlatmakla yetineceğim. 15 Temmuz'un faturası henüz çıkmış değil. En az 20 yıl bu yıkımın enkazı kaldırılamaz. Maddi boyutu ise muamma. Bilanço henüz resmî olarak açıklanmadı. Bilinen 250 şehit, 3 bine yakın yaralı. Ya imha edilen, kullanılamaz hale gelen en kötüsü kayıp silah ve teçhizatın durumu meçhul... Ne kadar uçak vuruldu. Kaç helikopter kırıma uğradı. Darbecilerle mücadele esnasında vurulan, yıkılan tesislerin maddi boyutu henüz hesaplanabilmiş değil. Görülmekte olan dava dosyalarının satır aralarında hain darbe girişimi yine kahraman subaylar tarafından önlenmemiş olsa 100 bin cana mal olabileceğine dair öngörüler var.
Jandarma sadece sınır içindeki adli ve terör olaylarına bakmaz. 1500 ayrı noktada irili ufaklı birlikleri vardır. İlçe Jandarma Komutanlığı binalarını görmüşsünüzdür. 40-50 bilemediniz 100 personel deyip geçmeyin. Türkiye'de öyle ilçeler vardır ki komando bölükleri bazen komando taburlarından oluşur. Vatani görevini yapanlar ile memleket meselelerine kafa yoranlar için "Türkiye'de 30 komando tugayı" olduğunu belirtmem yeterlidir.
Aşağıda isimlerini zikredeceğim Jandarma Albayların yanına yüzlercesini ekleyebiliriz. Güven Şağban ve Aziz Yılmaz yazılmasında sakınca görmediler. Kaldı ki Aziz Yılmaz'ı Silivri'deki Ergenekon, Balyoz kumpaslarından tanırım. Üç yıldan fazla haksızca hapiste tutulmuş gerçek anlamda kahraman subaydır.
15 Temmuz'da elinde tüfek olan onlarca FETÖ'cüye tabanca çeken, kafasına silah dayanmasına rağmen pes etmeyen, FETÖ'cülerle çatışan, yaralanan Albay Aziz Yılmaz, Güven Şağban ve Nurettin Alkan'a aferin bile denilmediğini, Aziz Yılmaz'a ödül yerine ceza verildiğini, Güven Şağban ve Aziz Yılmaz'ın zorla emekliye sevk edildiklerini yazmıştık.
Onlara ödül verilmesini engelleyen aynı korgeneral tarafından, 15 Temmuz'da yaralananlara Devlet Övünç Madalyası verilmesi teklifi yapılmasına ilişkin Bakanlıktan gelen yazıya da işlem yapılmaz.
15 Temmuz gazisi sivillere ve TSK mensuplarına, polislere Devlet Övünç Madalyası verilirken Jandarma mensubu gazilere verilmez.
Sormak gerek ne yaptı bu albaylar size?
15 Temmuz'da FETÖ'cülerle çatışan Nurettin Alkan ve Aziz Yılmaz'ın her halükarda darbeye karşı koyacağını bilen FETÖ'cüler bu iki albayı darbe gecesi rehin almak için subay ve astsubaylardan oluşan tim görevlendirdikleri FETÖ'cü bir albayın ifadesinde yer alır. Görevlendirmeyi yapan Kurmay Albay halen kaçaktır. Aziz Yılmaz'ın silahla kovaladığı yarbay ve yanındakiler halen kaçaktır. İddianamelerde yüzlerce kez isimleri geçmektedir. Ölüm tehditleri almaktadırlar.
15 Temmuz sonrasında birçok kişiye, hatta ödül verdirtmeyen korgenerale bile koruma kararı çıkarılırken, Aziz Yılmaz'ın koruma talebi reddedilir. Güven Şağban ve Nurettin Alkan'ın koruma kararları kaldırılır. Güven Şağban itiraz eder ve dava açar, davayı kazanmasına rağmen koruma kararı kaldırılır. Aziz Yılmaz tekrar müracaat eder dört ay geçmesine rağmen cevap verilmez.
Şimdi sormak gerek Süleyman Soylu'ya; hangi amaca hizmet ediyorsunuz? (Devam edecek.)
***
CEVAP VE DÜZELTME
1. Yeniçağ Gazetesinde, 07 Ekim 2018 tarihinde Yavuz Selim DEMİRAĞ tarafından kaleme alınan "Süleyman Soylu'dan Açıklama Bekleniyor" başlıklı yazı yer almıştır.
- Bahsedilen yazıda "...15 Temmuz'da elinde tüfek olan onlarca FETÖ'cüye tabanca çeken, kafasına silah dayanmasına rağmen pes etmeyen, FETÖ'cülerle çatışan, yaralanan Albay Aziz Yılmaz, Güven Şağban ve Nurettin Alkan'a aferin bile denilmediğini, Aziz Yılmaz'a ödül yerine ceza verildiğini, Güven Şağban ve Aziz Yılmaz'm zorla emekliye sevk edildiklerini yazmıştık..." şeklinde ifadeler yer almıştır.
- Jandarma Genel Komutanlığında bünyesinde yapılan atamalar JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ATAMA YÖNERGESİ'ne göre, albay rütbesinde emeklilik işlemleri 2803 Sayılı JANDARMA TEŞKİLAT, GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU Madde 13'te (15/8/2017/KHK-694/53 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/50 md.) belirtildiği üzere "İlgili personel, personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir" hükmüne; Jandarma Genel Komutanlığında bünyesinde yapılan Albay ve General rütbesindeki terfiler ve atamalar 2803 Sayılı JANDARMA TEŞKİLAT, GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU 13 ve 14'üncü maddeleri ve 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 10 ve 11'inci maddeleri hükümlerine göre yapılmaktadır.
- Yapılan incelemede belirtilen hususların kısmen veya tamamen soyut iddialardan ibaret ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, bu durumun yazının geneli üzerinde Jandarma Genel Komutanlığının tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini ihlâl edici ve kamuoyunu yanıltıcı, Jandarma Genel Komutanlığına yönelik haksız ve olumsuz algı oluşturabilecek bir etki yaratabileceği ve Jandarma Teşkilatının itibarını olumsuz etkilemeye yönelik olduğu değerlendirilmiştir.
- Söz konusu yazıda, daima milletinin hizmetinde olmayı ve hukukun üstünlüğünü kendisine ilke edinmiş Jandarma teşkilatına atfedilen değerlendirmeler asılsızdır.