Sonuçlar tebeşirle!
Referanduma 2 ay kala koalisyon sözcülerinin dişleri kazma gibi oldu. Hayırcıları terör bloğuna soktular. PKK'dan başlayıp FETÖ'ye kadar ne kadar melun akım varsa içine dahil ettiler. Yetmedi, çerçeve genişletildi. Şimdi de "15 Temmuz'da bizimkiler sokağa çıktı" kampanyası açtılar. Artık Yenikapı ruhu onların tekelinde. FETÖ'cü Kalkışma'yı elbette seçim malzemesi yaparlar ama, çarpıtmak neyin nesi? Rıdvan Dilmen ve Saz Arkadaşlarına sahip çıkanlar, kahverengiyi tercih edenleri "tu kaka" yapıyorlar.
Kimi kahvehanelerde eskiden çay-kahve hesabı masaların ayaklarına kaydedilirdi. Her içilen karşılığı bir çizik atılırdı. İşletmeci üç kağıtçıysa hesaplamada kullandığı tebeşirin ortasını yontardı. Yani, tek hareketle biri, ikiye dönüştürürdü. Ne zaman sandık ortaya çıksa hep bunu hatırlarım. Daha doğrusu iki dönem önce Beyoğlu'ndaki yerel seçimi. Meslektaşım ve arkadaşım Mustafa Dolu CHP'nin başkan adayıydı. Son sandıklara kadar uzak ara öndeydi. Sayılacak 6 bin 500 oy kalmıştı. Fark ise 4 bine yakındı. Birden "trafoya kedi girdi". Elektrikler kesildi. Neden sonra geldiğinde bizim Dolu seçimi kaybetmişti. "Geçmiş olsun" dendiğinde elinde telefonla tebrikleri kabul edip duruyordu. Sana "Kasımpaşa'yı yedirmezler" dediğimde "Görürsün" karşılığını vermişti. "Sen kazan, ben de senin eline 6 Oklu bayrağı verip, Kasımpaşa İskelesi önünde fotoğrafını çekeceğim. Sonra da bunu tişörtlere batıracağım" sözlerimi hep hatırlatır. Demek ki bu tür bel altı çalışmalara şimdiden tedbir alınmalı.
Olay çıkmadı
Ak Parti MKYK üyesi Ayhan Oğan bu kez kavga edemedi. Çünkü karşısında Mehmet Bekâroğlu yer almıştı. CHP Milletvekili derin bilgisiyle Oğan'ı susturdu. Anayasadaki eksikleri teker teker sergiledi. "Getirilenlerle, Başkanın yargılanması mümkün değil"i ispatladı. Hem de bağırmadan, çağırmadan.
Küçük bir gözlemimi de aktarayım. Ahmet Hakan ayakta uyumaya başladı. Kendisine önerim 'İki Cephe'de birden çalışmayı sonlandırması.
En azından CNNTÜRK'teki programına saat kısıtlaması getirmeli. Katılımcıları azaltması güzel. Beğendim. Bu ilk adım olmalı.
Küçük ortak
Kutsal İttifak'ın MHP ayağı yeniden "alttan oymalar"a başladı. Daha iki hafta önce "evet veya hayır demek her arkadaşımın doğal hakkıdır" diye konuşan sanki Bahçeli değildi. Parti içi muhalefetin 4 ismini daha Disiplin Kurulu'na sevk etti. 16 Nisan'a kalmadan onları da kapının önüne koyar. Devlet Bahçeli küçüle küçüle Londra Belediye Başkanı'na dönüşüyor. Bu gidişle "iki sokak, bir mahalleden sorumlu" hale gelecek. Ara sıra "hatıra pulu" bastırabilir. Etrafında 3-5 koltuk yardakçısı kaldı. Öte yandan çoluk çocukla direniş bastıracağı inancını koruyorsa sonu gelmiş demektir!
***
Yumruk tepede
RTÜK yine ceza yağdırdı. Evlendirme programlarına toplam 2 milyon 133 bin lira ceza kesti. Dağılıma baktım evetçi-hayırcı yayın etkisini burada da gördüm. Hele FOX TV'ye verilen ceza tam skandal. Ortada suç yok. Amaç belli. Hani kaba tabirle "ya benimsin ya kara toprağın". atv'nin iptal edilen cezasını da hatırlayın. Yargının getirildiği konum sandıkla pekiştirilirse olacakları tahmin güç değil.
***
Kötü örnek
Paramparça dizisini uyarı üzerine tekrarında izledim. Erkan Petekkaya uzun süren bölümde ha babam konuştu. İlginç tarafı direksiyon sol, telefon sağ elindeydi. Normal hayatta bunlara hesap sorup cezayı kesiyoruz. "Niye kulaklık kullanmıyorsun?" diye hesap sorup, ceza kesmiyor muyuz? Petekkaya kötü örnek olmadı mı? Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırlayıp yayınlattığı "Uyarı Kuşağı" sade vatandaş için mi? Dizi senaristlerini bağlamıyor mu?
***
Başsağlığı
Büyükçekmece Belediyesi Özel Kalem Müdürü Hasan Akkuş'un yeğeni Ömer Akkuş şehit oldu. Merhuma rahmet, dostum Hasan Akkuş'un şahsında tüm aileye başsağlığı diliyorum.