Solun vahim hatası
PKK'nın mühim bir ismi üzerinde öldürüldü mü, öldürülmedi mi, tartışması yapılıyor. Öldürüldüğü iddiaları ciddiydi. PKK-severlerde bir kaygı bir kaygı!.. Bir kıdemli gazeteci (Hasan Cemal) meselâ, Ege'nin mavi sularında haberi alınca, "Seninle Kandil kırlarında nasıl da meleşmiştik..." modunda, çok çok hissî bir "Ah Fehman, vah Fehman!.." ağıtı yazmıştı. Sonra "Fehman öldürülmedi; sağ, ses kaydı çıktı!" sevinç çığlıkları atanları okuyunca Türkiye'de solun zavallılığı aklıma geldi. (Bir kısmını tenzih ediyorum. Çünkü şu anda bir savaş veriliyor ve solda işin ciddiyetini anlayan geniş bir kesim de görülüyor.)
Türkiye'de sol çizgiye girenlerde, yıkıcı-bölücülere nedense hep sempatiyle bakılmış ve "Onlar fikirlerini söylüyorlar." denmiştir. Nasıl fikir söyleme ise; silâh kullanıyorlar, ülkeyi bölmeye çalışıyorlar, kendilerinin önünde set olanları hiç düşünmeden kurşunluyorlar.
Altan Öymen'in (Kıdemli gazeteci. CHP'nin eski genel başkanı), hatıralarının üçüncüsü "Öfkeli Yıllar"da, kendisinin bir diğer çevresinden bahsediyor. Bu çevre TKP (Türkiye Komünist Partisi) mensuplarıydı. Dr. Sevim Tarı'da (Mihri Belli'nin eşi olacak sonra.) çıkan belgelerden hareketle 1951, 1952 komünist tevkifatı furyası başlıyor. Altan Öymen'e göre, bu insanlar çok masum! Demokrat Parti, boşuna evhamlanıyor, boşuna tutukluyor. Ama o şunu hatırlatmıyor: TKP, Sovyetler Birliği'nin güdümünde bir gizli yapılanmadır.
Altan Öymen göre; ABD'den daha fazla yardım alabilmek için komünist bildiklerini tutukladılar! İnsaf Altan Öymen usta! (Talebeliğimde, eğitimci babası Hıfzurraman Raşit Öymen'in DTCF'nin yanındaki Türk Tarih Kurumu'nda verdiği konferansları dinlemeye giderdim.)
Neredeyse çocuk yaşlarından itibaren komünistlerle dişe diş mücadele etmiş biri olarak bunları yazmıyorum... Okuyup, araştırıp sonuç çıkaran biri olarak yazıyorum... Yıkıcı-bölücülerin kanlı yolunu, onları masum göstermeye çalışan, Altan Öymen ve gibilerinin, "Ne olacak canım, komünistse komünist... Fikrini söylüyor, sen Fransa'daki gibi parti kurdurmazsan onlar da yer altına çekilirler." gibi masumane destek verenler açmışlardır. Kuzey komşumuzda komünist idare yıkıldı, Türkiye'de "komünist" adını kullanan partiler kuruldu, alabildiğine de propaganda yapıyorlar şimdi.
Altan Öymen ustamızı itham etmek istemem elbette. Ama onun ve gibilerinin TKP'nin kimin güdümünde olduğunu bilmeleri gerekirdi.
Masum göstermek istediği TKP'lilerin mensup olduğu illegal örgütün nemenem şey olduğunu, Bulgaristan'a iltica etmiş TKP'li Osman Rauf Alper'in "Mülteci komünist" kitabından okuyun. Özbekistan'da, Taşkent'te, eski Yunan komünistlerinin kurduğu derneği ziyaret etmiş, röportaj yapmıştım. Yunanistan'da iç savaşı kimin çıkarttığı, eski Yunan komünistlerin Sovyetlere sığınmasından belli değil mi? Sofya'da, Bulgaristan'a kaçmış ve sonra orada ölmüş, Asım Bezirci'nin yakın akrabası TKP'li Halis Okan'la yaptığım uzun ibretlik röportajı "Balkan Volkanı" kitabımda yayınladım. N. Hikmet Ran'larınız da dâhil kim ne kadar masum görelim!
Solda, şimdi, "Sovyetler dağıldıysa, artık PKK var. Yaşasın PKK!" havası hâkim.
(Resul Tosun kardeşim, Star'da, adımı geçirdiğin dünkü cevap yazına bilmem ki ne desem! İstersen iki yazıyı yan yana yayınlayalım, okuyucu karar versin!)