Sınır bölgesi üretim ve ticaret merkezleri
2012 yılından beri düşük büyüme yaşıyoruz. Aslında gelir artışı için GSYH'da büyüme yerine Fert Başına GSYH'da büyüme önemlidir. Türkiye'nin nüfus artışı yüzde 1.2 dolayındadır. Fert başına büyüme yüzde 2 ve altında kalmaktadır.
Gelir artışının yetersiz olması yanında, mevcut ekonomik ve siyasi sorunlar nedeniyle de talep düşük kalıyor. Ekonomide canlanmaya destek olabilecek bir yol, komşu ülkelerin talebinden yararlanmaktır.
Öte yandan ihracat ve turizm gelirlerinin azalmasının en büyük etkisi döviz ihtiyacı açısından ortaya çıkacaktır. Yabancı sermayenin çıkması da işin tuzu-biberi olmaktadır.
Bu sorunu geçmişteki yanlış politikalara bağlamak kolaydır. Zira o yanlışlar olmasaydı, bugünkü sorunlar da olmazdı. Ancak yeterli değildir. Önemli olan bu sorunun altından nasıl kalkacağımızı tartışmaktır.
Sınır ticaretinin yaygınlaştırılması, kısmen de olsa döviz sağlamak için sınırlı bir çözüm olabilir. Elbette ki bugünkü şartlarda Güneydoğu sınırları mevcut jeopolitik sorunlar açısından sınır ticaretine uygun değildir.
Diğer kara sınır illeri, Doğu ve Kuzeydoğu'da, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan, Artvin. Batı'da, Edirne, Kırklareli sınır ticareti için uygun konumdadır.
Ayrıca, denizden de günübirlik sınır ticareti yapılabilir. Egeye sınır Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın ve Muğla uygun konumdadır.
Ne var ki, geçmiş deneyimlerden, serbest bölgeler, sınır ticareti ve sınır ticaret merkezlerinin iyi çalışmadığını biliyoruz. O zaman sınır ticaretini yeni bir yaklaşım içinde ele almamız gerekiyor. ''Sınır ticareti üretim ve ticaret serbest alanları'' kurmalıyız.
Önce, serbest bölgeler, sınır ticareti ve sınır ticaret merkezlerinin özellikleri ve uygulamada neden çalışmadıklarını iyi bilmek zorundayız.
1. Serbest bölgelerdeki sorunlar
Türkiye de 21 serbest bölge var. Bu bölgelerde içeride uygulanan hukuki ve idari düzenlemelerin bir kısmı veya tamamı uygulanmıyor. 3218 sayılı serbest bölgeler kanununda bu bölgelerin kurulma amacı, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmeye yardımcı olmak şeklinde belirlenmiştir.
3218 sayılı serbest bölgeler kanununa göre 21 yerde serbest bölge uygulaması var. Serbest bölge gümrük bölgesi dışında sayılmakta ve üretim ve satış yapılmaktadır.
Serbest bölgeler, tekno kentlerde, yerli ve yabancı firmalar olarak faaliyet gösteriyorlar.
Erzurum'daki Doğu Anadolu Serbest Bölgesi iyi çalışmadı. Diğerlerinde de sıkıntı var. Özellikle yabancı sermaye yatırımları, yerli sermaye için haksız rekabet yaratmaktadır. Ayrıca vergi sorunları da bulunmaktadır.
Bizim önerdiğimiz, ''sınır bölgesi üretim ve ticaret alanları'' serbest bölgeler tecrübesinden sonra, alt yapı mevzuatında, bunların taşıdığı sorunları taşımayacaktır. Ancak bazı serbest bölgelerin muhafaza edilmesi de önerdiğimiz alanları etkilemeyecektir.
2. Sınır ticaretine müdahale
Sınır ticareti için bakanlar kurulu kararında 12 il sayılıyor. Bu illerde hangi malların ticaret konusu yapılacağı valiler tarafından belirlenmesi gerekir. Ne var ki, akaryakıt kaçakçılığı var diye hangi malların ticaret konusu yapılacağına Dış Ticaret Müsteşarlığı karar veriyor. Elbette ki uzaktan kumada ile sistem çalışmıyor.
3. Sınır ticaret merkezleri başarı gösteremedi
Bu merkezler gümrük sahası dışında kabul ediliyor. Bakanlar kurulu kararı ile sınır ticaret merkezleri belirleniyor. Bu merkezlerde mal satılıyor, ithalat yapılıyor. Bugüne kadar yeterli performansı gösteremediler.
Sınır ticareti ve sınır ticaret merkezlerinin kaldırılması, yerine ''sınır bölgesi üretim ve ticaret serbest alanları'' kurulması gerekir.
Yeni bir yaklaşım ve yeni bir altyapı mevzuatı ile ve sınır komşusu ülkelerle ortak kurulacak olan ''Sınır Bölgesi Üretim ve Ticaret Serbest Alanı'' geçmişte yaşanan sorunları ortadan kaldırabilir.
Kurulacak bu alan prensip olarak aşağıdaki özelliklerde olabilir.
* Sınır komşusu ülkelerle anlaşma yapılarak, bu alanlar ortak bölgede kurulmalı ve her iki veya fazla ülke tarafından ortak yönetilmelidir.
* Ortak ülkelere ait işletmeler, üretim yapabilecek, toptan ve perakende satış yapılacak,
* Satışlar için gümrüksüz alan olacak,
* Yalnızca ortak ülkelere ait yerli firmalar faaliyet gösterecek,
* Üretimde ara malı ve ham madde olarak ortak ülkelere ait yerli girdi kullanılacak. İçeriden sağlanan ara malı ve ham maddeden KDV alınmayacak,
* Zararlı sayılan mallar dışında mal sınırlaması olmayacak,
* Bu alanlara serbest bölgelere tanınan mali ve idari teşviklerin uygun olanları sağlanacak.