Sevr'i geri getirmeyin
Türk Siyasi Hayatında sol ideoloji tek bir defa %40'ları yakaladı. O da Bülent Ecevit sayesinde. "Karaoğlan rüzgârı" ile dolan yelkenler yine de çoğunluk iktidarına yetmedi. Güneş Motel Hükümeti'ni kurdurdu. Her transfere kırmızı plakalı araba ve bakan koltuğu hediye etmek "politikanın ayağa düşüşü" olarak kayda geçti. Sadece Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden sorumlu bakan bile gördük. Amaç gerekli güvenoyunu sağlamaktı. Bu yamalı bohçanın ömrü uzun olmadı. Senato yenileme seçimlerinde Süleyman Demirel'in fark atması ve boş 5 milletvekilliğinin tamamını kazanması CHP'nin gerileme döneminin başlangıcıdır. Daha sonra Mesut Yılmaz'ın desteği -nedendir bilinmez- Ecevit'i bir kez daha Başbakanlığa taşıdı. CHP hep dışarıdan destekli iktidar olmuştur. Altı Ok'un görüp görebileceği rahmet bu kadardır. Sayıları az, çıkardıkları gürültü fazla isimler yeniden iş başında. Çarlık Rusyası Aristokratları gibi ortada geziyorlar.
Aynı kafalar
Bir zamanlar Papirus Bar'da elde kadeh Türkiye'yi kurtaranlar da bunlardı. Yeni mekanları ekranlar. Tek eksikleri ellerindeki kadehler. Ortaya koydukları hiçbir parlak öneri görüyor musunuz? Yaptıkları sadece laf salatası. Vatandaşı bir kez cezbettiler. Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Belediye Başkan adaylığında. Ailelerin bütçesine katkı sağlayacak sözlerle az daha seçimi kazanıyorlardı. Demek ki, iktidara gelmenin tek yolu cüzdan ve mideden geçmekte. Yoksa bu ülkedeki siyasi görüşlerin kaba tasnifi hiç değişmiyor. %65 sağ, %35 sol. Geniş blok içinde yer alan MHP'nin durumu ayrı. Erdoğan'a padişah diyenler Bahçeli'ye neyi yakıştıracaklar? Kendisini eleştirmeye kalkanları biçip duruyor. Şimdi de "Sadece Meclis'te değil sandıkta da Erdoğan'a destek vereceğini açıkladı". Önce teklifi görelim sarmalına kimsenin inandığı yok.
Zor dönem
Anayasa değişiklikleri Meclis ve referandumda kabul edilecektir. Hem de hiç zorlanmadan. %65'lik oluşumdan başka sonuç çıkmaz. "AK Parti fire verebilir" iddiası için sadece "hikaye" diyebilirim.
Asıl tehlike
Meclis'teki oylama birkaç sataşma ve birbirlerini tartaklama ile tamamlanır. Ancak "Referandum Sandığı" çok kritik. Ülke gerilecek. Kamplaşma sokağa yansıyacak. Dış destekli terör örgütleri azacak. Emniyet güçlerinin mücadele sahası daha da genişleyecek. Olacakları düşünmek dahi endişelenmek için yeterli. "Anayasa yapacağız, Başkanlık sistemine geçeceğiz" derken Sevr'i hortlatmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmeyelim. Acı sonu tahmin edebiliyorum. Yangının tetikçisi olan "Meksika Tipi Başkanlık" isteyenler madalyonun tehlikeli yüzünü görmek zorunda. Neden Meksika diye soracak olursanız, bu ülkede Devlet Başkanı yargının da en tepesinde.
Gelelim ekranlara
Başkanlık tartışmaları kısır döngüye dönüştü. Aynı yüzler aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorlar. Arada Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahman Eren gibileri görünce seviniyoruz. Dünyadan başkanlık örnekleri sıralarken çok şükür yeni bir şeyler duyduk. Nihal Bengisu Karaca'nın bir yakıştırması da cazip geldi; "Milliyetçi Muhafazakârlar ile Yeni Cumhuriyetçilerin mücadelesi". CHP adını bu şekilde değiştirmesini sevdik. Hükümet kanadının temsilcileri bilinenleri tekrarladılar; "Bu iş bitti. AK Parti-MHP anlaştı". Aferin onlara. Bunu bilmeyen mi kaldı? NTV'de Fatih Çekirge'yi şaşkınlıkla izledim. Bir zamanların AK Parti'ye esip gürleyen gazetecisi şimdilerde "Damat Bey'in talimatlarını uyguluyor". Anlayacağınız Çekirge kıvır kıvır. Buna mecbur galiba. Ankara temsilciliğini çoktan kaybetti. Hiç olmazsa kalanı muhafaza etme peşinde. Bu tartışmada yıldızlaşan isim Simge Fıstıkoğlu idi. Bu kız iyi konuşuyor. Zamanında müdahale ediyor. En önemlisi "dersini iyi çalışıyor".
***
NOTLAR:
* Kimi şarkılar bazı programların rengi haline geldi. Öncelik Annem'in. O Ses Türkiye'de bunu söyleyip elenen yok. Tur atlamak için garanti belgesi. "O Benim Babam" ise Kısmetse Olur'a damgasını vurdu. Gamze'nin babası, Ayça'nın babası derken hep bu şarkıyı dinledik. Sevgili Fatih Kısaparmak kardeşim de yaptığı besteyle kalplere yerleşti.
* aSpor'da Futbol Bayramı. Türkiye Kupası maçları non stop. Salı Çarşamba derken bugün de bol maç yayını var. Öğleden başlayıp gece yarısına kadar ayaktopu. NTV Spor da Almanya Kupası'nın yayın hakkını aldı. Lig TV, NBA'den maçlar vermeye başladı. Basketbola meraklıysanız, 02.30 veya 05.30 saatlerinde ayaktaysanız yaşadınız demektir.