Seçimleri kazanmak için ne yapılmalı?
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi, "Türkiye'de Sosyal ve Siyasal Eğilimler Araştırması"nın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.
26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş üzerindeki vatandaşlarla yapılan araştırmada bin kişi ile görüşme sağlanmış. Hata oranı (artı-eksi) yüzde 3 olarak gösteriliyor.
Araştırma sonuçlarına göre:
Kurumlara güvende önemli değişiklikler var. En çok güvenilen kurumlar sırasıyla; polis, jandarma, ordu ve Cumhurbaşkanlığı olarak öne çıkıyor.
Yargı Siyasallaşıyor
Yargıyla ilgili vatandaşların yaklaşımı da oldukça çarpıcı. Yüzde 50.6'lık kesim yargının siyasallaştığını, yüzde 30'luk kısım siyasallaşmadığını söylerken, yüzde 17'lik kesim fikir beyan etmiyor.
Bir diğer önemli veri de siyasi görüşe göre ekonominin değerlendirilmesi. Kendisini "dindar" olarak tanımlayanların yüzde 35.1'i hükümetin ekonomi politikalarını onaylıyor, muhafazakar kesimde bu oran yüzde 46.5'e çıkıyor. Siyasi görüşler değiştikçe ekonomi politikalarına yaklaşımlar da değişiyor. Kendilerini Cumhuriyetçi/Kemalist olarak tanımlayanların yüzde 64'ü ekonomiyi "başarısız" olarak değerlendirirken, sosyal demokratlar da bu oran yüzde 66'ya çıkıyor.
En Büyük Dış Tehdit
Türkiye'nin dış ülkelerle olan ilişkilerinde ise güncel siyasi tartışmalar etkinliğini koruyor. Buna göre en büyük tehdit olarak ABD, İsrail ve İngiltere görülüyor. Müttefik ülkelerde ise Azerbaycan ve KKTC ilk sırayı paylaşıyor. AB'ye katılım noktasında ise vatandaşlar tepkili gözüküyor. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 43'ü "müzakereler devam etmelidir" cevabını veriyor.
Sınır ötesi operasyonlarla ilgili, hissedilen kamuoyu desteğinden daha düşük veriler dikkat çekiyor. Sonuçlara göre yüzde 56.4'lük kesim operasyonları desteklerken, yüzde 28.9'luk kesim operasyonlara karşı çıkıyor, yüzde 14.7 ise fikrini beyan etmiyor.
FETÖ'nün Siyasi Uzantıları
FETÖ'nün siyasi uzantılarının en çok hangi partide olduğu sorusu da araştırmanın bir başka önemli konusu. Elde edilen verilere göre FETÖ'nün en çok siyasi uzantısının olduğu düşünülen parti AKP… Katılımcıların yüzde 33.2'si FETÖ'nün en çok siyasi uzantısını AKP'de, 16.1'i HDP'de, yüzde 10.6'sı CHP'de, yüzde 5'i İYİ Parti'de, yüzde 1.3'ü ise MHP'de olduğunu düşünüyor.
İYİ Parti'ye bakış açısı
Araştırmaya İYİ Parti de dahil edilmiş. Katılımcıların yüzde 45.6'sı İYİ Parti'nin Türkiye'deki siyasi boşluğu doldurabileceğini, yüzde 41'i ise dolduramayacağını belirtiyor.
Türkiye'nin yarısı kitap okumuyor
Araştırma sonucunda en dikkati çeken veri ise okuma oranlarında. Her gün düzenli olarak gazete okuyanların oranı yüzde sadece yüzde 19.6… Hiç gazete okumayanlar ise yüzde 37.1 ile pastanın en büyük bölümünü oluşturuyor. Gazete okuyucularının yüzde 55.4'ü interneti, yüzde 44.6'sı ise basılı gazeteyi tercih ediyor.
Kitap okuma oranları ise utanç verici boyutta. Araştırmaya göre Türkiye'nin yüzde 52.8'i kitap okumuyor. Evet her iki kişiden biri hiçbir şekilde kitap okumuyor, okuma gayreti göstermiyor. Her gün düzenli kitap okuyanların oranı yüzde 5.6 olurken, haftada 3 günden fazla kitap okuyanlar yüzde 7.8'de kalıyor.
Sosyal medya konusunda ise oldukça etkili bir profil ortaya çıkıyor. Yüzde 64'lük kesim her gün 1 saatten fazla sosyal medya kullanıyor. Yüzde 18.7'lik kesim ise sosyal medyayı hiç kullanmadığını belirtiyor.
Kitap okumakta zorlanan toplumun sosyal medya konusunda oldukça etkin olduğunu görüyoruz.
***
Türkiye'nin yakın siyasi geleceğinde önemli değişimler yaşanacak. 2019 sonrasında Başkanlık sistemi resmen başlayacağı için, siyasilerin bu araştırmalara çok daha fazla önem vermeleri gerekiyor.
Yarısından fazlasının kitap okumadığı, yüzde 64'ünün ise sosyal medyada uzun saatler geçirdiği toplumsal bir gerçeklikten bahsediyoruz. Okuma alışkanlarının ve haber alma yöntemlerinin değiştiği bir tabloyu doğru değerlendirebilirseniz, Türkiye'nin siyasi tablosu hakkında da daha net okumalar yapabilirsiniz.
Araştırmadan çıkarılacak en net sonuç ise; siyaseti sadece kitap okuyucusu (araştıran, sorgulayan) kitleye yönelik yaparsanız, kaybetmeniz kaçınılmazdır.