Sarayın anketçisi açıkladı; "AKP-MHP 50 artı 1 olmuyor"

Nefeslerin tutulduğu, dün, başkentin klasik Salı'sında gözler sadece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Man Adası belgelerinden sonra patlatacağı ikinci bombada değildi. Grup toplantılarında, AKP Genel Başkanı R. Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli'nin seçim ittifakları ve seçim barajı hususlarında yeni bir mesaj verip vermeyeceğine de dikkat kesildik. 2 Genel Başkan da değinmeden geçtiler...

Sarayın, Bahçeli'nin önerilerine soğuk tutumunun devam ettiğini son İstanbul zirvesinin ardından dile getirmiştim. Erdoğan, grup toplantısında da mesaj vermeyince iktidar kulislerini yokladım. AKP Genel Başkanı, Bahçeli'nin kafa karıştıran, alfabemizin çeşitli harfleriyle süslediği (!) ittifak formüllerine hâlâ uzak duruyor. Ancak net bir talimat vermiş partililerine; "bu süreçte Bahçeli'yi kızdıracak konuşmalardan uzak durun..." Anketlerden gelen sonuçlarda Cumhurbaşkanlığı için 50 artı 1'i bulamadığını gören ve ittifak formüllerine temkinli yaklaşımını sürdüren R. Erdoğan ne planlıyor?.. Saray kaynaklarından şu bilgiye ulaştım;

"Kitlesel oya sahip olan kesimleri dikkate alan bir kısım çıkışlar yapılacak.

--Bedelli askerlik.

--Taşeron işçiler. (Dün grup toplantısında açıkladı-aht-)

--Cezaevlerinin ve mahkûmların durumu. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması; 2 ya da 4 yıla çıkarılması. (FETÖ hariç adli mahkûmlar.)

--Yaştan dolayı emeklilik."

Bu maddelerin sayısının artırılması için üzerinde çalışmalar devam ediyor.

Anketler ne diyor?..

Peki sahada durum ne?.. ABD'de görülen dava, Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı Man Adası belgeleri seçmende nasıl bir etki bırakmış? Bu konuda sahada çalışma yapan iktidara yakınlığı ile bilinen MAK araştırma şirketinin sahibi Mehmet Ali Kulat ile görüştüm. Kulat, "İlk günden bugüne ilginç bir süreç yaşanıyor" dedi ve ekledi;

"Tayyip Erdoğan mazlumu oynayınca 'Türkiye karşıtı toptan bir saldırı' olarak meseleyi ifade edince vatandaşta karşılık buluyor. Zarrab meselesi tahmin edildiğinin aksine AKP'ye yarayabilir ama Kılıçdaroğlu'nun söylediği şeyler aslında önemli olan. Yani iç siyaseti değiştirecek olanlar. İlk anda ciddi bir inanma boyutu vardı o çok iyi gitmedi yani CHP mi iyi idare edemedi yoksa belgeler gerçekten boş olduğu için mi öyle... Zarrab işini lehe çeviriyorlar gibi.. Tabii süreci görmek gerekiyor. İlk günde AKP'nin Bakanları hesaba çekmemesi, Bakanları Yüce Divan'a göndermemesinden dolayı bir kızgınlık hali oluşmuştu. Ama sonrasında bu 'Türkiye'ye karşı topyekûn bir saldırı, devleti diz çöktürme çabası' şeklindeki Cumhurbaşkanın söylemleri vatandaşta karşılık buldu."

AKP'nin şu anda yüzde 40 oyunun kilitlendiğini ileri süren Mehmet Ali Kulat'ın şu saha tespiti de çok dikkat çekici;

"Erdoğan'ı kesin sevenlerle sevmeyenler oranı 40'a 40. Geri kalan yüzde 20'yi konuşuyoruz. İşte o yüzde 20'nin içinde AKP'ye sempatik bakanlar 'ha bak gördün mü' boyutunda bir dil kullanmaya başladılar. AKP'ye oy verebilecek seçmende bir uzaklaşma alanı oluştu."

Şu andaki seçmen tercihlerini, "CHP kararsızları dağıttığında yüzde 25'te duruyor. MHP barajın altında inmiş gözüküyor. Şu anda yüze 7-8 bandında bir MHP var" diye özetleyen Kulat, Güneydoğu'daki durum ile de ilginç şeyler söyledi;

"HDP'nin olduğu bölgede araştırma yapamıyoruz. Güvenlikle ilgili değil. İnsanlar sorulara cevap vermiyor. Çok ciddi bir konu bu. Güneydoğu'da farklı bir fotoğraf var. İlk kez bölge insanlarının korku ile araştırmalarımıza cevap vermediğine şahidim.11-12 kişiden ancak birinden cevap alabiliyoruz. HDP şu anda barajın altında 7-7,5'lerde çıkıyor ama bu gerekçelerden dolayı ben yarınlarda Güneydoğu'daki araştırmaların bizleri, ciddi araştırma firmalarını çuvallatma ihtimalini görüyorum. Kayyumlarla ilgili sorular sorduğunuzda özellikle insanlar, 'iyidir hoştur güzeldir' diyorlar sonra bir çay ocağına oturduğunuzda insanlar başka şeyler söylüyorlar."

AKP-MHP seçim ittifakı söylemlerine gelince... "Güneydoğu'da buna bir tepki var. Güneydoğu'da insanların dikkat etmediği 2 şeye tepki var. Bir, Barzani'ye bakış açısı bölgede bir karşılık bulmuş durumda. Bir el onu işliyor. HDP de işlemiş olabilir. Çünkü Barzani, bölgede insanlara iş vermiş aş vermiş, böyle bir algı var. MHP ile ittifak bölgede olumsuz etki yapmış. Sadece Güneydoğu değil yalnız HDP'li seçmenin oy oranı içerisinde büyükşehir varoşları da Güneydoğu kadar etkin." diyor Mehmet Ali Kulat.

MHP'yi bitirecek sistem

"AKP-MHP ittifakı Türkiye genelinde bir sinerji yaratır mı" soruma ise şu cevabı verdi Kulat;

"Tek başına bir sinerji yaratmasını beklemiyorum. Ben, başka kaynaklarla bunun besleneceği kanaatindeyim. Mesela, HÜDA PAR'ın vereceği destek ki, veriyor. MHP'den sayısal olarak değil ama enerji olarak daha çok etki yapacak.

MHP seçmeninin içinde fotoğraf şu; MHP seçmeni yüzde 7'lerde AKP de yüzde 40'larda ise bugün (kararsızlar dağılmadan) ikisi birleştiğinde Cumhurbaşkanlığı garantiye alınmıyor. 50 artı 1'e getirmiyor. Cumhurbaşkanı da bunu okuyor ve görüyor. Hatta HÜDA PAR ve BBP'yi de dahil ettiğimizde 50 artı 1'i göremiyor. Bundan dolayı önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı başka bir şey yapacak.

Erdoğan, ittifakı şöyle yapabilir. Erdoğan, meseleye Cumhurbaşkanlığı nazarıyla bakıyor. Bundan dolayı Meclis'teki sandalye sayısının 550'den 600'e çıkarılan süreçte, 20-25 tane MHP'ye seçilecek yerde kontenjan benzeri bir şey yapılmasını muhtemel görüyorum. Şu anda özellikle daraltılmış bölge üzerinde çalışılıyor. Bu, sisteme geçildiğinde MHP'yi bitiren sistemdir. Beraber göreceğiz. Şu anda istenen ayrı ayrı girmeleri ama Cumhurbaşkanını beraber desteklemeleri."

Yazarın Diğer Yazıları