Siyaset kulisleri hiç olmadığı kadar sıcak.
AK Parti, oyun kurucusu olmayı umduğu seçimlerde, seyirci konumuna geçmesiyle işler tamamen değişti.
Gündemi ve siyasetin yönünü belirleme şu an için muhalefete geçmiş durumda.
15 vekilin CHP'den İYİ Parti'ye transferiyle başlayan heyecan fırtınası, Abdullah Gül isminin çatı aday olarak öne sürülmesiyle azalma seyrine girmişti. Gündemi belirleyen bir anda Gül olmuştu. Gül'ün planlamasında, "Muhalefet çalışsın, didinsin, emek versin, mutabakata varsın ben de başlarına geçeyim bir manifesto ile aday olayım" düşüncesi vardı. Ancak işler düşündüğü gibi gitmeyince çıktığı kısa süreli heyecan fırtınasından ayrılmış oldu.
Gül'ün devreden çıkmasıyla gündem yine iktidar ve muhalefete döndü.
İktidar partisi; emekliye çifte ikramiye, vergi ve öğrenci affı gibi propaganda dolu bir paket açıkladı. İpleri yeniden ele almak istiyordu, ancak etkisi kısa sürdü. İktidar medyasının tüm çabalarına rağmen, siyasetin gündemini tam olarak belirlemeyediler.
Çünkü tam bu sırada muhalefetten bir atak daha geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti milletvekili seçimlerinde ittifak kuracaklarını açıkladı.
Bu tablonun oluşacağını 6 Nisan 2018 tarihinde, KRT'de Çağlar Cilara'ya konuk olduğum programda "Adı konmamış bir ittifak var şu anda. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi hususunda Saadet'in, Demokrat Parti'nin, İYİ Parti'nin ve beraberinde CHP'nin de olduğu bir ittifak gözüküyor. Ama şu an için ittifakın adı konulmamış durumda" sözleriyle ifade etmiştim. Yaklaşık bir ay sonra sürecin resmiyete dökülmesi ciddi bir gelişme.
Bundan sonraki süreç ittifak adayının belirlenmesi.
Muhalefetin ittifak süreci nasıl işleyecek?
Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı adayları ve milletvekilleri listeleri bakımından kendi adaylarını çıkaracaklar.
Pusulada muhalefetin kuracağı ittifakın altında 3 parti yer alacak; CHP, İYİ Parti ve Saadet.
Seçmen, mührünü vurduğu bölümdeki partinin milletvekili adayına oy vermiş olacak.
Demokrat Parti'nin milletvekili adayları ise İYİ Parti listesinden seçime girecek.
***
Muhalefet, geçmiş seçim dönemleri esas alındığında son derece kritik hamleler yapıyor. Bu noktada, her dönem muhalefeti tıkayan Devlet Bahçeli'nin iktidar cephesine geçmesinin de önemli etkisi var. Görüşmeler daha istişareye açık ve akıllıca gerçekleştiriliyor.
"Kesinlikle olmaz" denilen, kimsenin aklına gelmeyen yöntemler rahatlıkla paylaşılıyor. En nihayetinde de seçmen beklentisine uygun bir yaklaşım ortaya konuluyor. 16 Nisan referandum sonuçlarında seçmen yaklaşımları son derece iyi tahlil edilmiş. Dolayısıyla atılacak her adım bu minvalde değerlendiriliyor.
Akşener oylarında patlama
Muhalefet cephesinden üst üste gelen hamleler anket sonuçlarına da yansıyor.
İYİ Parti ve CHP'nin yaptırmış olduğu ve sonuçları sıcağı sıcağına parti genel merkezlerine ulaşan anketlerde son derece çarpıcı neticeler var.
İYİ Parti'nin oyları milletvekili transferi öncesinde yüzde 16 civarındaydı, son gelen ankete göre oylar yüzde 3 artarak 19'a yükseldi.
En dikkat çekici değişim, Cumhurbaşkanlığı adaylarında yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oyları, AK Parti ve MHP'nin aldığı oyların altında gözüküyor.
Bu değişim, MHP seçmeninin milletvekili seçiminde Cumhur İttifakı'na oy verip, başkanlık seçiminde tercihini Meral Akşener'den yana kullanacağını gösteriyor. Tıpkı Mansur Yavaş'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemdeki gibi. O zamanlar MHP'nin adayı Mevlüt Karakaya yüzde 7 oy alırken, il genel meclisi seçimlerinde MHP'nin oyu yüzde 17'ye yükselmişti. MHP'li seçmenin büyük çoğunluğu büyükşehirde oyunu Mansur Yavaş'tan yana kullanmıştı. Yine benzer bir refleks ortaya çıkıyor.
Gezici anket firmasından gelen son verilere göre Akşener'in oyu yüzde 27 seviyesinde.
İYİ Parti'nin oylarından yüzde 8 daha fazla.
Gelen anket sonuçları özellikle Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki rahatsızlığı da artırdı. Çünkü CHP ve İYİ Parti'ye anket gönderen firmalar, AK Parti'ye de gönderiyor.
Böyle bir tabloda AK Parti'den çok sürpriz paket açıklamaları, ikramiye ve af girişimleri gelebilir.
