Sandık delikleri!
Milletvekili sayılarının hesabı bu defa biraz kafa karıştıracak. Olaya ittifak'lar gireceğinden sonuçların alınması uzayacak. Heyecan unsuru artacak. İşin bir de değişik boyutu var. Doğrusu bunu hatırlattığı için Yaşar Usluer'e teşekkür ediyorum:
"Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde oy pusulaları aynı zarfa, Büyükşehir Belediye seçimlerinde Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyeleri ve Muhtarlık pusulaları aynı zarfa konulacak. Büyükşehir olmayan yerlerde buna İl Genel Meclisi oy pusulasını ekleyeceksiniz. Demek ki zarflar daha şişkin olacak. Mevcut sandıklara girmeyecek. Ya sandıkların zarf atma yerleri genişletilecek ya yeni sandıklar yapılacak. 1 Kasım 2015 milletvekili seçimlerinde 183 bin 518 sandık vardı. Her sandıkta 350-400 seçmen. Şimdi zarflar şişkin olacağı için bu kadar seçmeni almayacak. Her sandığın seçmen sayısı 200'e düşürülebilir ama bu da ilave yeni sandık ve masraf demektir."
Kilo alan kim?
Eğer durumu hafifletirsek "fare şişmanladı, delik geçit vermiyor" diyebiliriz. Kapısını büyütmek mecburiyeti hasıl oldu. İnce hesap yapanlar, artık bunu da görevler listesine eklemek mecburiyetinde. Hem de en tepeye. Çünkü, bu ülkede on milyonlarca insanın kağıdı katlamayı, zarfa yerleştirmeyi beceremediği kesin. Onlardan biri de benim. Şu Usluer'in uyarısı yerinde. İlginç olan insanların midesine kilit taktırdığı dönemde, sıra seçime gelince durum farklı olacak; "Obez sandıklar".
***
Ya emniyet?
Ekranlardaki tartışmaların yeni maddesi güvenlik. Kimi kanallarda, ittifak tartışmaları sürüyor. Tarafsız Bölge'de de bu konu işlendi. Hukukçu ve hükümet sözcüsü konumundaki Pınar Hacıbektaşoğlu ile Alaaddin Varol ikilisi bilinen düetlerini gerçekleştirdiler. Kusura bakmasın ama Varol'a bir öneride bulunmak istiyorum. Mutlaka "Güzel Türkçe" kurslarına gitmeli. Bazı heceleri ve vurgulamaları hatalı.
Muhalefet sıralarındaki Elfin Tataroğlu ile Öztürk Yılmaz takviye almışlardı. Birol Aydın'ı ilk defa gördüm. Mantık dokusu sağlam. İyi laf ediyor. Alıştığımız muhaliflerden daha çarpıcı hatip. En önemli tarafı Saadet Partisi Başkan Yardımcısı olması. Eğer onu baz alırsak bu partinin Ak Parti ile ittifakına imkân yok!
***
Magazine dönüş
Son yıllarda TÜSİAD'a bir şeyler oldu. "Memleketi kurtarma" havaları sonlandı. Belki de bunun arkasında hükümete bindiren her başkanın istifaya zorlanması yatıyor. Son Başkan Erol Bilecik bile iki küçük eleştiride bulundu diye az daha gidiyordu.
Hazır formül
Oysa bu konuda çözüm kolay. Minik bir statü değişikliği yapıp Güler Sabancı'yı o makama sonsuza kadar oturtup, sorunu kökünden halletmek mümkün. Güler Hanım iktidarın kafasına en uygun isim.
Biz yine konumuza dönelim. TÜSİAD işsiz kaldığı için "magazin çalışmaları"na başladı sanırım. Televizyon dizilerini bu yüzden mercek altına aldı. Sonuç tam bir popülizm örneği; "Cinsiyet eşitliği yok". Çalışan kadın sahneleri ancak yüzde 20. Bayan savcı oranı erkeklere göre yüzde 7. Kadın polislerdeki durum daha felaket yüzde 5.
TÜSİAD'a önerim bu tip araştırmaları gerçek hayatta da yapmaları. Öncelik TBMM'de olmalı. Sonra diğer devlet mekanizmalarını ele almalı. Görecekler ki vaziyet TV dizilerinden de feci. Duruyor duruyor neticede yazmaya karar veriyorum; "Sıkıysa hükümeti eleştirin"...
***
Göz göre göre
NTV, son ayların en önemli haberciliğine imza attı. Şişli Endüstri Meslek Lisesi'nin -bizim zamanımızda adı böyleydi- mahvedilişini safha safha ekranlara taşıdı. AVM'ciler, önce tarihi okulun etrafını demir köstebeklerle oydular. Böylece amaçlarına ulaştılar. 5 bin öğrenci prefabrike eğitime mecbur bırakıldı. Lise yıllarımızda iyi futbol takımıyla tanıdığımız bu okulun durumuna gerçekten üzülüyorum.
Ya suçlular?
Alttan alta bu duruma gelişte sorumluluğu olanlar cezasız mı kalacak? Bu alanın büyük bölümü ekalliyete ait bir vakfın tapulu malı. Bu da bir başka sorun.
NTV'den ricam işin idari ve adli sürecini de iyi takip etmeleri. Her zaman olduğu gibi fatura 1-2 garibana yüklenmemeli. "Deprem toplanma merkezleri"ni yutanları akıldan çıkarmamalı.
***
Yüz Yüze Futbol'da Ömer Üründül'ün tespitleri önemli. Bence yöneticiler onun yakaladıklarını bilmeli. Bıraktım formda ve formsuzları, geleceğin yıldızlarını teker teker yakalıyor. Bu kez Akhisarlı stoper Caner Osmanpaşa'yı ele aldı. Aynı görüşteyim. Maç tahminleri de gerçekçiydi; "Fenerbahçe, Galatasaray önünde favori, Malatya karşısında değil." Buna da itirazım yok...