Rıza Bey-Aga-yı Rıza
Rıza Bey ("Devlet büyüğümüz" Rıza Sarraf'a "bey" diye hitap ettiler.) 4 Nisan'da hâkim karşısına çıkacak. ABD neden şimdi "Hayırsever Rıza Bey"i içeri attı, bilemiyoruz. Bir hesabı olmadan Rıza'nın üzerine gitmezler.
"Devlet büyüğümüz" "Rıza Bey" derken bir mesaj mı vermek istedi? Hayırsever ile "bey"i bir araya getirince, "mesaj" ağırlık kazanıyor,
Tapeler ortada... "Devlet büyüğümüz"ün, eski ortakları "darbe" de yapmak istese, ortaya çıkardıkları deliller insanın aklını başından alıyor.
"Paralel" denip duruyor ama, tapeler hakikaten kimin işi? Rıza Bey ABD'de tutuklandıysa, meselenin içinde "Paralel" dediklerinin dışında başkalarının da olduğu düşünülebilir mi?
Birileri Türkiye ile mi uğraşıyor, yok, o "Muhterem devlet büyüğümüz"le mi?
Her ikisiyle de diyebiliriz.
Geçen gün, Türkiye'de büyükelçilik yapmış 2 Amerikalının birlikte makale yazıp "muhterem devlet büyüğümüz"e yüklenmeleri ve hemen ardından Rıza Bey'in derdest edilmesiyle -ki Rıza Bey'in bir oyuna getirilerek ABD'ye gitmesinin önünün açıldığı da yazılıp söyleniyor- Türkiye ile (veya "devlet büyüğümüz'le) hesabın Rıza üzerinden görüleceğini söyleyebilir miyiz?
Hâdiseleri yakından takip edenler "olabilir" diyorlar. Meselâ, birçok gruba, birçok kişiye gönderilen bir e-postada yazılanlar, bir "operasyon"la karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor:
Biri ABD'de "anayasa hukuku" okuduğundan bahsediyor. O hipotezleri sıralamış. e-posta Türkiye'den değil. Bir organizasyon da olabilir ama, dikkate alalım, diye not düşüyorum:
- Böyle uluslararası ilişkiler boyutu olan davalarda New York'un bir savcısı tek başına dava açmaz. Obama'nın onayı ile açar.
- Böyle bir uluslararası boyuttaki ve ABD'nin dış ilişkilerini de etkileyici bir davanın açılması demek bunun sonuçlarının ABD tarafından göze alınmış olması demektir.
- Böyle davalar ancak çok kesin delillerle açılır. ABD'de birkaç savcı oturup birkaç günde iddianame yazmaz. Zaten dosya uzun zamandır tutulmuştur. İstihbaratlar ve deliller mutlaka kesindir.
- Bu dava aslında Rıza Sarraf'a değil Türkiye hükûmetinin mevzubahis bakanlarına açılmıştır. Bu hükûmet üyelerinin patronu (...)'dır. (Siz biliyorsunuz, o ismi veriyor.)
- Bu dava çok önceden "ben geliyorum" demiştir.
- Hem National Security Agency (CIA'den daha güçlüdür), hem de Rus ve İran istihbaratının ellerinde uzun zamandır birikmiş kesin deliller vardır. Rıza Sarraf sadece başlangıçtır.
Ben de meraklandım şimdi!.. Bu nereye varır?
Sahi, ABD askerlerinin ailelerinin geriye çağrılması, sadece terörle mi ilgili?
Paranoyak fikirler ister istemez havada uçuşacak.
İranlılar, Rıza'ya, kendi vatandaşları da olduğu hâlde "Aga-yı Rıza" falan demiyorlar.
Biz şimdilik "Rıza Bey"e, razıyız; "Rıza Mirza" da denebilir. Hazırlıklı olalım!
Önünde takla atanlara "bey" az gelir!